Fethullah Gülen'den yeni açıklama: Türk hükümetini işbirliğine çağırıyorum

Fethullah Gülen, Le Monde'a yazdığı yazıda, "Türk Hükümetine açık çağrı yapıyor ve tam bir işbirliği vadediyorum. Eğer hakkımdaki iddiaların onda birine dahi hak verirlerse, Türkiye'ye dönüp en ağır cezayı çekmeye hazırım" dedi.

Fethullah Gülen'in Fransız gazetesi Le Monde'da yazısı yayınlandı. Gülen, yazısında "Türk Hükümetine açık çağrı yapıyor ve tam bir işbirliği vadediyorum. Uluslararası ve bağımsız bir komisyonun darbe girişimini araştırmasını talep ediyorum. Eğer hakkımdaki iddiaların onda birine dahi hak verirlerse, Türkiye'ye dönüp en ağır cezayı çekmeye hazırım" dedi.

'Hakkımdaki suçlamalar ispatlanırsa Türkiye’ye dönmeye hazırım' başlıklı yazıda şu ifadeler yer aldı:  

"Türkiye, 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe teşebbüsüyle yakın tarihinin en büyük faciasını yaşadı, bir uçurumun eşiğinden döndü. O gece yaşananlara en ağır bir dille terör darbesi denebilir. Artık askeri müdahalelerin geçmişte kaldığını düşünen Türk toplumunun bütün kesimleri darbe teşebbüsüne karşı ortak tavır sergileyerek demokrasinin yanında olduklarını gösterdi. Ben de teşebbüs devam ederken açık ve net bir dille darbeyi lanetledim.

'SUÇLAMALARI REDDEDİYORUM'

Bu hain darbe girişiminin başlamasından hemen 20 dakika sonra, olayın failleri dahi ortaya çıkmadan Sayın Erdoğan şahsımı suçlamıştır. Daha hadisenin detayları ortaya çıkmadan, kimin neden yaptığı bilinmeden bu kadar hızlı bir şekilde suçlunun ilan edilmesi düşündürücüdür. Son 50 yıldır pek çok askeri darbeden mustarip olmuş biri olarak böyle bir girişimle ilişkilendirilmek benim için rencide edicidir. Bu suçlamaları kesinlikle reddediyorum.

'DARBE GİRİŞİMİNE KATILANLAR ÜLKEYE İHANET ETTİLER'

Eğer darbeci cuntaya katılanlar arasında kendisini Hizmet hareketi sempatizanı olarak tanımlayan askerler var ise, bana göre o insanlar kendi vatandaşlarının hayatını kaybettiği bir girişimde yer alarak ülkesinin birlik ve bütünlüğüne ihanet etmiş, hayatım boyunca savunduğum değerleri çiğnemiş ve yüz binlerce masum insanın da mağdur olmasına yol açmıştır.

Ben dahil hiç kimse hukukun üstünde değildir. Bu darbenin mesullerinin, hangi kesimden olurlarsa olsunlar, adil bir hukuki süreçten geçerek hak ettikleri cezaları almalarını arzu ediyorum. Türkiye’de yargı sistemi Ekim 2014’den itibaren siyasi vesayet altına alındığı için adil bir yargılama ihtimali zayıftır. O yüzden bu mevzuda uluslararası bir komisyonun kurulmasını ve bu komisyonun varacağı sonuca gönül rızasıyla uyacağımı defaatle beyan ettim.

'BENİMLE GÖRÜŞME İHTİMALİNİ GÖKTEN YAĞACAK NİMETE BENZETİYORDU'

Hükümet 2013’deki yolsuzluk soruşturmalarını da bürokrasideki sempatizanlarım tarafından organize edilmiş bir darbe girişimi olarak nitelemiş ama bu geçen sürede 4000 kişi tutuklanmasına, on binlerce insanın mesleğinden atılmasına, yüzlerce kurum ve şirkete hukuksuz şekilde el konulmasına rağmen bu iddiaları ispatlayan tek bir delil dahi bulunamadı. 2013 Mayıs’ında benimle görüşme ihtimalini gökten yağacak nimete benzeten dönemin başbakanı, yolsuzluk soruşturması sonrasında meydanlarda bu hareketin katılımcıları hakkında haşhaşiden, kan emici vampire varan terimleri içeren bir nefret dili kullanmaya başladı.

'ÖZAL'I, DEMİREL'İ, ECEVİT'İ DESTEKLEDİM' 

Ben geçmişte Sayın Turgut Özal, Sayın Süleyman Demirel ve Sayın Bülent Ecevit gibi değişik siyasi görüşlere sahip liderlerle dostane ilişkiler kurdum, doğru icraatlarını gönülden destekledim. Siyasal İslam'a hep mesafeli durduğum halde Erdoğan ve AKP liderlerini de iktidarlarının ilk döneminde yaptıkları demokratik reformlardan dolayı takdir ettim. 22 sene önce 'Demokrasiden ve laiklikten geri dönüş yok' dediğim için o dönem bu değerlere karşı çıkan bugünün iktidarına yakın siyasal İslamcı çevreler tarafından hakaretlere maruz kalmıştım. Dün olduğu gibi bugün de aynı sözlerimin arkasındayım. Ne askeri darbe, ne de otokratik bir sivil yönetim çözüm değildir."

'TÜRK HÜKÜMETİNE İŞBİRLİĞİ VAADEDİYORUM'

"Türk Hükümetine açık çağrı yapıyor ve tam bir işbirliği vadediyorum. Uluslararası ve bağımsız bir komisyonun darbe girişimini araştırmasını talep ediyorum. Eğer hakkımdaki iddiaların onda birine dahi hak verirlerse, Türkiye'ye dönüp en ağır cezayı çekmeye hazırım."