Ekim Devrimi'nin 100'üncü yılında: Sosyalizmin Türkiye'deki izi...

1917’den 2017’ye… Büyük Ekim Devrimi’nin üzerinden tam 100 yıl geçti. Ekim Devrimi’nin bu katkılarından yararlanan ülkelerden biri de genç Türkiye Cumhuriyeti oldu. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Sovyetler Birliği’nin yardımıyla öyle güzel işler yapıldı ki, insan bugün “neden bir daha olmasın” diye soruyor.

Haber Merkezi

Gazeteci Ahmet Çınar ve ressam İrfan Ertel, Ekim Devrimi'nin 100'üncü, Türkiye Cumhuriyeti’nin 94’üncü yılında SSCB’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne dokunuşlarını ele alan bir
sunum hazırladı.

İlki 14 Ekim’de İzmir NHKM’de gerçekleştirilen sunum önümüzdeki günlerde çeşitli yerlerdeki etkinliklerde izleyiciyle buluşmaya devam edecek.

Çınar ve Ertel’le bu etkinliğin çıkış noktası ve amacı üzerine konuştuk…

Bu çalışmaya nasıl bir nedenle, neden başladınız?

İrfan Ertel: Daha önce bu konu hakkında kulaktan dolma, yarım yamalak biraz bilgim oluşmuştu. Ama asıl ilk büyük etki Yıldız Koç arkadaşımızın haftalık soL dergisinin 4 Ekim 2014 tarihli sayısında “Rezidansa karşı sosyal tesisler” başlığıyla yayınlanan yazısıydı. Temmuz ayında Nazilli’den işçi arkadaşım Hasan Polat, Nazilli Basma Fabrikası ile ilgili bir yazı paylaşınca, soL’daki yazıyı hatırladım. Bir de Ahmet Çınar arkadaşımızın 22 Ağustos 2016’da soL Haber Portalı’nda yayımlanan “Sermaye ile gericiliğin kuşatmasındaki kent: İzmir” başlıklı Kültürpark’ı anlattığı bir yazı vardı anımsadığım...

Bunlar benim düşünmeme ve “Neden Ekim Devrimi’nin 100. yılı kutlamalarında sosyalizmin Türkiye’deki izini gündeme getirmiyoruz” dememe yol açtı. Ahmet Çınar arkadaşımızı
da işe katarak çalışmamız başladı...

Bu çalışma ile amaçlanan neydi?

Ahmet Çınar: Ülkemizdeki pek çok kamusal ekonomik yatırımın, bez-tekstil fabrikalarının, rafinerilerin, alüminyum yatırımlarının, şeker fabrikalarının bizzat bu genç sosyalist ülke eliyle inşa edildiği pek bilinmez. Aslında ülkemizdeki patron sınıfı tarafından bilerek de saklanır bu gerçek. Oysa Sovyetler’den gelen komünist mühendis ve mimarların bu fabrikaları inşa ettikleri yerlerde muazzam başarılar vardır. Bugün bir işçi kadının çocuğunu kreşe bırakarak özgürce çalışabildiğini, akşam tiyatro-sinema ve baloya gidebildiğini, ücretsiz sağlık hizmeti aldığını, çok düşük ücretlerle barınabildiklerini hayal bile edemiyoruz. İşte bunu daha o zamanın yoksul Türkiye’sinde başarmışlardı genç Sovyetler ve genç Türkiye’nin işbirliği...

Örneğin Nazilli Bez Fabrikası’nda sadece bir iş yeri yaratılmamış, kurulan yerleşkede adeta modern, ilerici bir yaşam çiçeklenmiş. Heyecanımız arttıkça çalışmayı daha derinleştirdim. İrfan yoldaşımızın bulup tamir ettiği fotoğraflar, SSCB’nin o yıllardaki dokunuşlarını daha da somutlaştırdı. Ve ortaya bu çalışma çıktı.

Sosyalizmin ülkemizde geniş kitlelerce yeterince iyi algılandığını maalesef söyleyemeyiz. Çünkü yıllardır yalanlarla örülü çok güçlü antikomünist propaganda vardı. Bu çalışmayla sosyalizmin ne olduğunu tekrar tekrar, çok somut ve basit örneklerle anlatmış olduk. Bulabildiğimiz bu görseller bir gerçekliği bize çok net gösteriyor. Bu fabrikalarda işçilerin daha mutlu ve güvenli ortamlarda çalıştığını ispatlıyor. Açıkçası bu çalışma bize çok sade bir deyişle “işte sosyalizm en azından bu” diyebilmeyi sağlıyor.

Bu sunumla bir de şunu bir kez daha güçlü olarak şunu söylüyoruz: Sosyalizm mümkün…

Konuyu nasıl ele aldınız? Amacınıza tam ulaştığınızı söyleyebiliyor musunuz?

İrfan Ertel: Biz konuyu kuruldukları dönemde nasıl planlandıklarından nasıl işlediklerine, sonra da nasıl yok edildiklerine, şimdi ne durumda olduklarına göre bölümler halinde ele almayı uygun gördük. Hayır, amacımıza tam olarak ulaştığımızı söyleyemeyiz. Biz eksikli de olsa bir başlangıç yaptık diyebiliriz. Sadece çarpıcı beş olguyu bu sunumun
sınırlı zamanı içinde ele alabiliyoruz. Sırasıyla Sümerbank Adana Bez Fabrikası, Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası, Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası, Etibank Seydişehir Alüminyum Tesisleri ve İzmir Kültürpark…

Sosyalizmin izleri bu ele almaya çalıştığımız olgularla sınırlı değil. Türkiye’nin en büyük demir çelik işletmesi, İskenderun Demir Çelik, Oymapınar Barajı, Aliağa Petrol Rafinerisi, Bandırma Sülfirik Asit Fabrikası, Artvin Lif Levha fabrikası, Çayırova Cam fabrikası ve benzerleri de incelenmeli…

Belki ilerde akademisyenler bu konularda tezler yaparak daha yoğun ve daha detaylı incelemeye gerek görebilirler.

4 KASIM CUMARTESİ ANKARA NHKM'DE

"Ekim Devrimi'nin 100'üncü yılında: Sosyalizmin Türkiye'deki izi" başlıklı etkinlik 4 Kasım Cumartesi günü saat 15.00'te Ankara'da Nâzım Hİkmet Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek.

KASIM BOYUNCA FARKLI KENTLERDE

Etkinlik 25 Kasım Cumartesi saat 15.00'te Kadıköy NHKM'de, 26 Kasım Pazar saat 15.00'te Maltepe NHKM'de gerçekleştirilecek.