Büyük tepki çekti: 'Yargı muafiyeti KHK'sı ne anlama geliyor?

AKP'nin "yargı muafiyeti" KHK'sı büyük tepki çekmeye devam ederken, ilk savunma "Sadece 15 ve 16 Temmuz'u kapsıyor" şeklinde oldu. Avukat Başar Yaltı, düzenlemeyi soL'a değerlendirdi.

Ali Ufuk Arikan

AKP'nin son çıkardığı KHK'da yer verdiği "yargı muafiyeti" düzenlemesine tepkiler artıyor. Konuya ilişkin soL'a değerlendirmede bulunan Avukat Başar Yaltı, ilgili KHK'nın yok hükmünde olduğunu vurgularken, Anayasa'nın KHK ile aşılmaya çalışıldığını, Türkiye yeniden hukuk devleti olduğunda bu kararla hüküm verenlerin yargılanabileceğini söyledi. 

DÜZENLEME NE İÇERİYOR?

KHK’da yer alan 121. maddede “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” denilirken, ilgili maddede bu isimlerin hukuki, adli, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacağı belirtildi.

'MİLİS KUVVETİNİN AFFEDİLMESİ ANLAMINA GELİR'

Düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Başar Yaltı, "Bir kere bu tür bir karar yok hükmündedir. Hukuka ve Anayasa'ya tamamen aykırıdır. 121. madde af niteliğindedir. Anasaya'da affın nasıl olacağı tanımlanmıştır. Dolayısıyla OHAL KHK'sı ile Anayasa'ya aykırı olarak af niteliğinde bir düzenleme asla yapılamaz" dedi.

Bu hükmün hukuka doğrudan aykırı olduğu için geçersiz olduğuna işaret eden Yaltı, "Türkiye normal bir hukuk devletine geri döndüğünde, bu konuda alınmış bir kararı gerekçe göstererek hiçbir mahkeme karar veremez. Üstelik hukuka aykırılığı bu kadar açık bir KHK ile karar verenler de yargılanabilir" ifadelerini kullandı.

Hükümetin OHAL kararnamesiyle suçlulara af yolu açtığını belirten Yaltı, "Bu karar milis kuvvetlerinin affedilmesi anlamına gelecektir" diye konuştu.

SADECE 15-16 TEMMUZ SAVUNMASI DOĞRU MU?

AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın "Sadece 15-16 Temmuz'u kapsıyor" savunmasının da bir karşılığı olmadığını vurgulayan Yaltı, "Hükümetin gelen tepkileri dikkate alarak yaptığı bu iki gün açıklaması da doğru değil, kabul edilemez. Ancak ne kadar vahim bir hata yapıldığını anladılar. En kısa sürede bu karardan dönülmesi gerekiyor. Mahir Ünal'ın söylediği gibi bir düzenleme için de, açıkça 15-16 Temmuz'u kapsadığının yeni bir kararname ile duyurulması gerekiyor" dedi.

Bu karara göre hüküm vermenin de yargılama nedeni olacağının altını çizen Yaltı, "Almanya'da Nazi dönemi düzenlemelerine dayanarak verilen kararlara imza atanlar yargılandı. Hükümetin bu konuda yaptığı af açıklamasının açık bir şekilde hiçbir hukuki karşılığı yok. Hukukçu kimliği taşıyan hiç kimse, hiçbir yurttaş böyle bir kararı kabul etmez" ifadelerini kullandı.

AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARINI DA KISITLADILAR

KHK ile avukatların savunma hakkının, yani yurttaşların en temel hakkının kısıtlandığını da belirten Yaltı, KHK düzenlemesinin mahkemelere belgeleri okumama, sadece anlatma yetkisi verdiğini, avukatlar olmadan da karar verilebilmesine olanak sağladığını söyledi. Bu hususlara dikkat çeken Yaltı, "KHK ile yurttaşların hak arama özgürlüğü ile adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı bir kez daha kısıtlanmıştır. Yapılan düzenleme en temel insan haklarının nasıl hiçe sayıldığının da örneğidir" dedi.