Tekel direnişinin 28. günü

Tekel işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önündeki direnişinin 28. gününde Yurtsever Cephe İşçi Birliği tarafından yayınlanan günlükte 14 Ocak buluşmasına çağrı yapıldı: Gün bugündür!

Tekel işçileri Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemlerini sürdürüyor. Direnişin 28. gününde sabah saatlerinde ÖDP’liler tarafından çorba dağıtıldı. Gün içinde ses aracından çalınan müzik eşliğinde halay çeken işçilere, değişik kesimlerden destek ziyaretlerinde bulunuldu.

Ankara valisiyle görüşme
Bu arada, Tek Gıda-İş yöneticilerinin eylem süreciyle ilgili Ankara Valisi Kemal Önal ve emniyet yetkilileriyle bir araya geldiği öğrenildi. Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, yaptığı açıklamada, “tarafların hassasiyetlerini dile getirdiklerini” ifade ederek, verimli bir toplantı gerçekleştiğini söyledi.

Acılı babadan işçilere ziyaret
Eylemdeki TEKEL işçilerinin hastanede tedavi gördüğü süre içinde kan vererek destek oldukları ancak yaşamını yitiren 6,5 yaşındaki Poyraz Rasim Turan’ın babası Ahmet Turan, Türk-İş Genel Merkezi önüne gelerek, işçilere helva ve tavuk-pilav dağıttı. Ahmet Turan oğluna tedavi gördüğü süre içinde kan veren ve sağlık durumuyla ilgilenen Tekel işçilerini unutmadığını belirterek, “Oğlum Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde 14 gün yoğun bakımda kaldı. Kurtaramadık, vefat etti. Hastalığı süresince bu işçi kardeşlerim hep hastaneye koştular. Kan verdiler. Kendi evlatları gibi ilgilendiler. Dün yedisiydi, yemek verdik. Bugün de onların hakkını getirdim” dedi.

Destek ziyaretinde bulunan pek çok kurum ve kişi işçilere eldiven ve battaniye dağıttı. İşçilere dün Ege’nin kimi köylerinden ekmek ve zeytin de gönderildi.

Yurtsever Cephe İşçi Birliği dün yayınlayarak dağıttığı “Tekel İşçisinin Direniş Günlüğü 28. Gün”de 14 Ocak buluşmasına çağrı yaparak “Gün bugündür” dedi.

Tekel İşçisinin Direniş Günlüğü’nde 28. gün şöyle:

Tarih baba konuştu:
TEKEL işçilerinin istediği Eşitlik, Özgürlük, Kardeşlik!

TEKEL işçisinin 4-c’ye karşı talebi
Eşitliktir: Herkese kamu hizmeti güvencesi!
TEKEL işçisinin özlük haklarıyla devir talebi
Özgürlüktür: Herkese örgütlenme ve sosyal hak!
TEKEL işçisinin özelleştirmeye karşı talebi
Kardeşliktir: Herkesin birlikte üretip birlikte paylaştığı bir düzen!
12 Eylül 1980 darbesi ile işçi sınıfının kazanılmış hakları geri alındı. Grevleri yasaklandı, örgütlenmesi kısıtlandı.
Özelleştirme, 30 yıldır tüm iktidarların temel politikası oldu.
Özelleştirmeye karşı işçi sınıfının ilk tepkisi 1980’lerin sonunda gelişip 1991 Zonguldak yürüyüşü ile doruk noktasına ulaşmıştı.
O günden bugüne demokratikleşme yalanları altında çıkan yasalar, işçi sınıfının kafasını bulandırdı, özgüvenini kırdı.
Bugün özelleştirmelerin artık son aşamalarına gelinmişken, sormalıyız:
TEKEL işçilerinin direnişi bu dolu dizgin gidişat karşısında ufak bir pürüz müdür?
Türkiye halkını koyun yerine koyan AKP’nin geçici bir baş ağrısı mıdır?
Memleket kaynaklarını yiyen emperyalistlerin boğazına takılan bir kılçıktan mı ibarettir?
Biz diyoruz ki DEĞİLDİR! OLMAMALIDIR! ÖTESİNE GEÇMELİDİR... BİR DÖNÜM NOKTASI OLMALIDIR!
İşçilerin birlikte mücadelesinde, hak taleplerinde, dayanışma ve paylaşma bilincinde, Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik arayışını ayağa kaldırmalıdır.
O yüzden demeliyiz ki, ‘Paranın saltanatına karşı Ankara’ya yürüyoruz!’
Türkiye siyasetindeki özelleştirmeciler kervanı ve özelleştirmecilerin şahı AKP için sonun başlangıcı olsun 2010 yılı TEKEL işçilerinin kazanımı!

HÜKÜMET CEPHESİ TELAŞ İÇİNDE
Hükümet cephesine Cumhurbaşkanı da katıldı! AKP Genel Merkezi’nden sonra Çankaya köşkünde de bir TEKEL eylemcisi olduğu haberinin gelmesi üzerine MİT, CİA, MOSSAD harekete geçti ve köşkün basın müşavirliğini bilgilendirdi. Müşavirlikten şöyle bir açıklama yapıldı:
‘TEKEL işçisi Nurettin Yıldırım, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün Başbakanlığı döneminden beri Köşk’te çalışmaktadır. Köşk’ün şoförlerinden biridir. İşçi ayrıca TEKEL işçilerinin eylemlerine katılmamıştır.’
Böylece Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yüksek güvenlik duvarlarını aşan herhangi bir eylemci işçi olmadığı öğrenilerek tüm yurt huzura kavuştu!

Her gün omuz omuza
İşçileri ziyaret eden TGS Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi, TEKEL işçilerinin işçi direnişinde yer tuttuğunu, gazetecilerin durumunun da işçilerden farklı olmadığını savundu. İpekçi, şunları söyledi:
‘İşçisiyle, memuruyla, esnafıyla, gazetecisiyle verdiğimiz mücadele ekmek mücadelesi. Sayın
bunu siyasi mücadele olarak algılıyorsa bunu siyasi mücadeleye döndürmek için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Sayın Başbakan bu mücadeleyi siyasi mücadele olarak adlandırıyorsa, bu direnişimizi, başkaldırımızı ideolojik olarak değerlendiriyorsa o zaman bu siyasi mücadelenin adını da bu ideolojinin adını da kendisi koysun. İşçi sınıfı kendi direnişini kazanacak güçtedir.’

Yurtsever Cephe İşçi Birliği de 14 Ocak buluşması için çağrı yaptı: Gün bugündür!
TEKEL işçileri ‘Ölmek var, dönmek yok’ diyerek Ankara’ya geleli neredeyse 1 ay oluyor.
İşçilerin direnişi,
• Türkiye’de milyonlarca emekçiyi ilgilendiren güvencesiz çalışmaya karşı başladı.
• İstanbul’dan Diyarbakır’a, Samsun’dan Hatay’a kadar tüm emekçilerin ekmek kavgasının sembolü oldu.
• AKP zorbalığının örgütlü işçileri ezemeyeceğini kanıtladı.
• Milyar dolarlık Tayyip Erdoğan’ın saltanatına karşı, eşit, özgür, bağımsız bir mücadelesini umut haline getirdi.
Türkiyemiz AKP eliyle bir felakete doğru sürükleniyor. TEKEL işçilerinin direnişi, önüne set çekmek açısından bir fırsattır.
14 Ocak’tan itibaren TEKEL fabrikalarının bulunduğu 22 ilden tüm TEKEL işçileri eşleri ve çocuklarıyla Ankara’ya gelecekler.
Binlerce işçi aileleriyle birlikte haklarını alana kadar bir sokak eylemi başlatacaklar.
O halde gün bugündür!
TEKEL işçilerinin onurlu mücadelesine desteğimizi arttırma günüdür.
Elimizdeki olanakları bu eylem için seferber etme günüdür.
Gelecek olan işçilerin yanında yer alma günüdür.
İşçilerin davasını bulunduğunuz her yerde yüksek sesle anlatma günüdür.
İşçilerin en önemli ihtiyaçlarından birisi olan battaniyelerin temini için çevremize duyuru yapma, elimizdekileri işçilerle paylaşma günüdür.
İşyerlerimizde, mahallelerimizde bu dayanışmayı sağlamak için birlik olma, örgütlenme günüdür.
TEKEL işçileri kazanırsa biz de kazanırız, kaybederse biz de kaybederiz!”