Samsun BAT’ta sular durulmuyor: Bu kez, taşeron işçiler isyanda

Samsun'un Ondokuzmayıs ilçesinde özelleştirilerek BAT’a peşkeş çekilen BAT Sigara Fabrikası’nda, geçen yıl işten atılan 120 işçinin direnişi henüz belleklerdeyken, bu kez de taşeron işçiler BAT zulmüne isyan etti.

2008 yılından bu yana taşeron firma İ. Derya temizlik şirketinden temizlikçi olarak alınan ancak temizlik dışında üretime ait malzeme getirme, tutkal kabı yıkama, paket açma, filtre toplama, sigara toplama, sigara paketleme, filtreleme işleri yaptırılan taşeron işçiler, yaşadıkları hukuksuz ve insanlık dışı muameleye isyan etti. Üretim maliyetlerini düşürmek için BAT, taşeron işçilerini temizlik işçisi olarak gösterip kendi asıl işinde kullandı ve halen de işçileri düşük ücretlerle çalıştırmaya devam ediyor.

İşçilerin BİMER’e yaptığı ihbar sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu müfettişlerince yapılan denetimlerde BAT'ta özel bir taşeron firmasından 'temizlik işçisi olarak' gösterilen 162 işçinin asıl iş olan 'paketleme ve filtreleme' işinde operatör olarak çalıştırıldıkları 2010 Nisan ayında tespit edildi. Söz konusu taşeron firmanın, 'Yardımcı İşler Hizmet Sözleşmesi'ne aykırı davrandığı tespit edilince, BAT bu işçileri kendi asıl işçisi olarak kadrosuna aldı.

“İmzalamazsanız işten atılacaksınız”
Ancak, müfettiş raporunun ardından Yargıtay’ın kararıyla bordroda kayıtlı 269 işçinin BAT işçisi olması gerekirken, 269 işçiden yalnızca 162’sinin BAT’a geçişi yapıldı. Geriye kalan 107 işçinin 50’si “Fabrikaya yeni girecek olan Euroser temizlik firmasına imza atmazsanız işten atılacaksınız” tehdidiyle sindirildi, işsiz kalma korkusuyla imza attırılmak zorunda bırakıldı. Aldatmacalı ve hukuksuz olarak işçilere imzalattırılan sözleşmenin bir kopyası dahi işçilere verilmedi, sözleşmeler apar topar imzalattırıldı ve BAT’ın hukukçuları tarafından hazırlanmış “geçmişe yönelik tüm haklarını aldığına” dair bir belge işçilere imzalattırıldı. Geriye kalan 57 işçinin ise (havuz personeli) işe daveti yapılmadı ve hesaplarına asgari ücretten hesaplanan bir tazminat yatırılarak susturulmaya çalışıldı.

Asıl işe düşük ücret
Ancak BAT kadrosuna geçen işçiler, bu kez de aldıkları düşük ücretler karşısında şaşkına döndü. 2008 yılından bu yana kendilerine ödenen maaşların farklarının ödenmesi, mesai, bayram ve yıllık izinlerin karşılıklarının ödenmesi için dava açan işçiler, hak arayışına giriştiler. İbrahim Derya A.Ş'den temizlik işçisi olarak fabrikaya alınan ve 2008’den bu yana makine başlarında operatör olarak çalıştırıldığı için BAT'a dava açan 66 işçinin avukatı, taşeron işçilerin 2008’de BAT tarafından 450 TL'ye çalıştırılırken, o dönemde sendikalı işçilerin 2 bin civarında maaş aldıklarını ifade etti. Bugün ise 743 TL maaşla çalıştırılmakta olan bu işçiler, gece mesaisi, diğer farklar, hafta sonu mesaileri, yıl sonlarında prim ve bonus adı altında alınan hiçbir haktan da yararlanamadılar. Bunun üzerine 80 işçi bu hakların ödenmesi için BAT'a ihtarname çekti. Ancak herhangi bir yanıt verilmedi. Son olarak 66 işçi, diğer işçilerden çok daha düşük ücretlerle çalıştırıldıklarını belirterek, BAT'a toplu dava açtı.

Yargıtay kararından sonra bütün İ.Derya işçilerinden kurtulmak isteyen BAT, taşeron işçileri fabrikadan uzaklaştırdı, fabrikadaki üretimi 3 yıl boyunca yaklaşık 300 personelle gerçekleştiren 3 vardiya amiri Kadir Cabbar, Levent Büyükişler ve Mustafa Erbay’ı, ayrıca 2 yöneticisini yine hukuksuzca işten attı. 3 vardiya amiri ve 2 yöneticinin Eylül ve Aralık dönemi sigortalarını da yatırmadı. Sigortaları yatmayan, işten çıkış belgeleri dahi olmayan bu 3 amir ve 2 yönetici ise şu anda İş-Kur’dan işsizlik parası dahi alamamaktadır.

Halen mahkemeleri süren taşeron işçiler, bugün bir basın toplantısı düzenleyerek basına ve Samsun kamuoyuna 16 Şubat Perşembe günü 19 Mayıs ilçesi Adliyesi’nde BAT’la görülecek dava duruşmalarının duyurusunu yapacaklar. Duruşmanın gergin geçmesinden ve taşeron işçilerin fabrika önünde eylem yapmasından tedirgin olan bazı BAT yetkilileri taşeron işçilerle telefon trafiğini sürdürüyor.

TKP Samsun İl Örgütü, davayı izleme ve taşeron işçilerle dayanışma kararı aldı.

Fabrikadan atılan taşeron işçi Fatih Çakat soL muhabirine konuştu:

Biz İ. Derya şirketinde 2008 yılından beri taşeron olarak hizmet vermekteyiz. İlk işe alındığımızda bize işimizin temizlik olduğunu söylediler. Ancak, BAT vardiya amirleri bizi üretimde kullanıp temizlik dışında kalan bütün işleri yaptırdılar. Bize malzeme getirme, tutkal kabı yıkama, paket açma, filtre toplama, sigara toplama işleri yaptırdılar.

İşten çıkarma tehdidi
Bu işleri yapamayacağımızı söylediğimizde BAT yetkileri, vardiya amirleri ve takım kaptanları “Eğer bunları yapmazsanız sizi ücretsiz havuza yollarız ya da işten çıkarırız.” dediler. Biz bu baskıyla uzun bir süre çalışmak zorunda kaldık. İtiraz etmeye yönelik her teşebbüsümüzde üst yönetimin “İşinize bakın, sesinizi çıkarmayın” tavrıyla karşılaştık.

Önce sendika baştemsilcisi Vedat Altun’u yasaya aykırı olarak işten çıkardılar. Çünkü, o da defalarca bize sahip çıkıp BAT yönetimine taşeron işçilerin usulsüz çalıştırılmaması gerektiğini iletti ama ona da “Siz işinize bakın” denildi. Sonuç alamayacağımızı anlayınca BİMER’e fabrikayı ihbar ettik. Bu ihbarım üzerine Ankara Bölge Müfettişi Adem Mortaş, BAT’a gönderildi. İnceleme sonucu bize yaptırılan işlerin kanuna aykırı olduğunu rapor ve eklerinde belirtti.

BAT müdürlerinden Tuna Tunagay, Adem Mortaş’ın raporunun 2. ve 3. maddesine itirazda bulundu. Yalnız bir sonuç çıkmadı. Müfettişlik raporunda ekte görüldüğü gibi Derya temizlik şirketiyle BAT arasında yapılan sözleşmenin muvazaalı olarak belirlendiği anlaşıldı. Bu kararın olduğu müfettiş raporu BAT’ın tüm yetkililerine tebliğ edildi. Bu rapor üzerine, Derya temizlik şirketi ve BAT, Çalışma Bakanlığına dava açtı. Yaklaşık 8 ay süren dava sonucu Yargıtay, Derya temizlik şirketinde çalışan yaklaşık 269 işçinin işe girdiği ilk günden itibaren BAT işçisi sayıldığını ve TİS’in tüm haklarına sahip olduğunu oy birliğiyle kabul etti.

Yargıtay kararı da neymiş!
Yaklaşık 105 arkadaşımız BAT’ın yaptığı anlaşmayı imzaladı. 70 işçilik bir toplamla biz bu karara karşı çıktık ve BAT’ın sunduğu sözleşmeyi imzalamayıp alacak davası açtık. 50 civarında işçi de hem işini kaybetmekten korktuğu için hem de üstlerindeki baskıdan dolayı fabrikadaki diğer taşeron firma Euroser temizlik şirketine imza atmak zorunda kaldılar. Yaklaşık 149 işçi de bu dava sürecinden habersiz, alacakları BAT tarafından ödenmediği halde havuzda beklemektedirler.

Ben de bu süreçte işçi arkadaşlarımın sözcüsü olduğumdan beni çeşitli bahane ve iftiralarla hiçbir hak vermeden işten çıkardılar. Bize yaşattıkları bunca haksızlığa, adaletsizliğe ve insanlık dışı muameleye rağmen ekmeğimiz, onurumuz ve haklarımız için başlattığımız hukuk mücadelesi devam ederken ben hala BAT’ın zulmüne karşı yargının adil bir karar vereceğine sonuna kadar inanıyorum.

Parmakları kopan işçi raporluyken işten atıldı
BAT yetkilisi, PMD toz toplama bölümünde çalışan taşeron Ömer Bahadır arkadaşa tütün vakuma gelen boruyu temizlemesini emretti. O boruların içinde yaklaşık 3- 4 bıçak vardır. Arkadaş elini uzattığında vakumun gelmesiyle bıçaklar harekete geçti ve arkadaşın 3 parmağı koptu. Ömer’e sağlık problemleri dışında hiçbir maddi- manevi yardımda bulunulmadı. Ve bu arkadaşımız, parmakları koptuğu için raporluyken işten atıldı. Oysa, çalıştırıldığı ve parmaklarını kaybedip sakat kaldığı bölüm tamamen eğitimi verilmesi gereken, uzmanlık isteyen bir bölümdür. Taşeron işçi Ömer Bahadır, bu fabrikada 6 ay önce yetkisi ve bilgisi olmayan bir işte çalıştırıldı ve sakat kaldı.

Fabrikada supervizör olan arkadaşımız Halil Erten, Vedat Altun, Ömer Bahadır ve en son ben işten çıkarıldık. İşçi kıyımının tek nedeni, bu işçilerin TC yasalarına göre haklarını aramalarıdır.

Fabrikamızda DHL şirketi de hakkını arayan taşeron işçileri çıkarmıştır. Bu taşeron firmadaki işçiler de bizim yaşadıklarımıza maruz kalmaktadır. DHL insan kaynakları müdürünün toplantılarda işçilere ve avukatımıza hakaret ettiği elimizdeki ses kayıtlarında mevcuttur.

(soL - Samsun)