İş sağlığı ve güvenliği yasasında "insan" yok

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı ile ilgili olarak, İstanbul'da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda "Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği" anlayışını taşımayan yasanın sosyal tarafı olmanın mümkün olmayacağı vurgulandı.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Tabip Odası'nda bugün bir araya gelerek bir basın toplantısı gerçekleştiren Türk Tabipler Birliği (TTB), DİSK, KESK ve TMMOB yöneticileri, yapılan açıklamada Çalışma Bakanlığı'nın İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı ile ilgili çalışmalarında kendilerinin "pozitif katkı" yapma çabalarını yok saydığını belirtti.

Toplantıda basın açıklaması, demokratik kitle örgütleri adına TTB Genel Başkanı Gencay Gürsoy tarafından okundu. Gürsoy, sendika ve odaların yasaya pozitif katkı yapma çabalarına aykırı bir biçimde "istihdamı teşvik' adı altında bir "torba yasa" hazırlandığına ve Mayıs ayında hızla TBMM'ye sunularak yasalaştırıldığına dikkat çekti.

Gürsoy, gerekli bütünsel önlemler alınmadığı için neredeyse her gün işlenen "seri cinayetlere" dönüşen iş kazalarına seyirci kalındığını belirtirken, Çalışma Bakanlığı'nın, bütün dikkat, azim ve emeğini tıp fakülteleri ve meslek örgütlerinin işi olan işyeri hekimliği/iş güvenliği hizmetlerini taşeronlaştırmak için çaba harcayan bir kuruma dönüştüğünü ifade etti.

Taşeronlaştırmanın işe bağlı hastalıkları ve meslek hastalıklarını azaltmayacağını vurgulayan Gürsoy, ağır sonuçları Tuzla üzerinden görülen taşeronlaşmanın bakanlık tarafından dikkate alınmadığını ifade etti.

İş Kanunu'nu ile ilgili kaygılar dile getirildi
Meclis'in açılmasıyla tekrar gündeme gelen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası ile ilgili kaygılarını tekrar Çalışma Bakanlığı'na ilettiklerini belirten Gürsoy, yasanın, İş Kanunu'nun ilgili maddelerinin çalışanlar lehine olacak şekilde yeniden düzenlenmesi için de bir fırsat olabileceğini söyledi. 4857 sayılı iş yasası ile başlayan sürecin bir yandan esnek ve kuralsız çalışmayı, işçileri başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getirdiğine dikkat çeken Gürsoy, yasanın patronlara sınırsız kolaylıklar sağlarken, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri işverenlerin lehine olarak yeniden düzenlediğini söyledi.

Sağlık dönüşüm piyasacılığa giriş
Gürsoy, onay vermedikleri bu taslakla "Sağlıkta Dönüşüm Programı" nın dokusuna uygun işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin de "Pazar" haline getirildiğini vurguladı.

"Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği"
Gürsoy açıklamanın sonunda, sendika ve odaların yasayla ilgili taleplerini dile getirdi. Gürsoy, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için yasaya "önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği" anlayışının yerleştirilmesi gerektiğini vurgularken, tüm süreçlerde önceliğin işçi sağlığı ve iş güvenliğinde olmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Gürsoy, belirttikleri çerçevede ele alınmayan ve piyasacılığa işçilerin sağlığını ve güvenliğini teslim eden bir yasanın sosyal tarafı olmayacaklarını ifade etti.

Gürsoy, Çalışma Bakanlığı'na çağrıda bulunarak, bakanlığın İşçi Sağlığı ve İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nı var olan şekliyle yasalaştırma ısrarından vazgeçmesini istedi. Gürsoy, "Bütün tarafların katılacağı, ifade edilen görüşlerin dikkate alınacağı ve ülkemiz çalışma hayatının ihtiyacı olan bir İş Sağlığı İş Güvenliği yasası için iş birliğine hazırız" dedi. Gencay Gürsoy tarafından yapılan açıklamanın ardından, basın toplantısı sona erdi.