Bilirkişi: 'İş cinayetinde devlet kusurlu'

İstanbul Sultangazi'deki Has Beton kalker ocağında iki işçinin öldüğü kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, Enerji Bakanlığı'na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ile İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) de asli kusurlu olarak gösterildi.

İstanbul Sultangazi’de faaliyet gösteren "Has Beton" adlı kalker ocağında iki işçinin toprak altında kalarak ölmesine ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, ocak sahibi Hızır Kaptan ile üç yöneticisinin yanı sıra soruşturmada "şüpheli" sayılmadıkları halde Enerji Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ile İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) de "asli kusurlu" kabul edildi.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, raporda işveren Kaptan’ın “güvenli döküm sahası oluşturmadığı” kaydedilirken, MİGEM’in “denetim yaptırarak, taş ocağı içerisine kontrolsüz bir biçimde döküm sahası yapılmamasını önlemediği” vurgulandı. İSKİ’nin de “atık suları akıtmaması gerektiği halde akıttığı ve ocakta çalışmayı zorlaştıracak bir biçimde balçık oluşumunu önleyecek tedbirleri almadığı” ifade edildi.

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde faaliyet gösteren ‘Has Beton’ adlı taş ocağında geçen 29 Haziran’da meydana gelen toprak kaymasında, kepçe operatörü Süleyman Akay ve kamyon şoförü Erdem Çelikmen tonlarca balçığın altında kalarak hayatını kaybetmişti.

Olay yeri incelemesinde ocağın içerisinden çıkarılan balçığın yüzeydeki bir alana döküldüğü ve etrafına kuru toprakla bent yapıldığı fakat yağışlarla beraber heyelan oluştuğu ve bu sırada ocakta çalışan iki işçinin toprak yığını altında kaldığı saptandı. Kazadan sonra polise ifade vermeyerek telefonunu kapatan taş ocağı sahibi Hızır Kaptan, mesul müdür Nurettin Bardak ve şirkette formen olarak çalışan Necdet Türen "adli kontrol" kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

'Yağışlı havada iş makinelerini çalıştırdı'
Gaziosmanpaşa Savcısı Savaş Kırbaş, soruşturma kapsamında, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İnşaat Fakültesi’nden Prof. Dr. Akın Karagülle ve maden mühendisi Ekrem Gölpınar’ı bilirkişi olarak atadı. İki bilirkişi hazırladıkları raporda, işveren Hızır Kaptan ve üç yöneticisi ile soruşturma kapsamında yer almayan MİGEM ve İSKİ yetkililerinin de asli kusurlular arasında olduğunu tespit etti.

Raporda, Hızır Kaptan, Nurettin Bardak ve Necdet Türen’in yeterli denetim ve gözetim yaptırmadığı, tehlike oluşturmayacak noktada döküm sahası oluşturmadığı, hafriyat döküm alanlarını sağlam ve dayanıklı inşa etmediği, yağışlı havalarda iş makinelerini çalıştırdığı ve iş güvenliği kurallarını göz ardı ettiği ifade edildi. Teknik Nezaretçi Veli Saatoğlu’nun ocak içerisinde kontrolsüz bir biçimde döküm sahası oluşturulmasını ve yağışlı havalarda iş makinelerinin çalışmasını engellemediği vurgulandı.

'İSKİ tedbir almadı'
MİGEM’in “kontrolsüz bir biçimde döküm sahası yapılmasını önlemesi, taş ocağı faaliyetlerinin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesine takip etmesi” gerekirken bu görevini yerine getirmediği kaydedildi. İSKİ’nin de “taş ocağı içerisinde kontrolsüz bir biçimde Cebeci Köyü’nden gelen atık suları akıtmaması ve ocakta çalışmayı zorlaştıracak biçimde balçık oluşumunu önleyecek tedbirleri alması ve aldırması” gerektiği halde, bu işlemleri yapmadığı kaydedildi. Kazada can veren iki işçinin ise kusursuz oldukları ifade edildi.

Akay ailesinin avukatı Selin Nakipoğlu, rapor üzerine savcılığa bir dilekçe sunarak, ölen iki işçinin faciadan önce toprakların gelişigüzel yığıldığını işverene bildirdikleri halde masraftan kaçınıldığı için önlem alınmadığını, toprak yüzeyinde kademelendirme çalışması yapılmadığını vurguladı.

'Ölüm sebepleri kâr hırsı'
Nakipoğlu, MİGEM İzleme Daire Başkanlığı tarafından1 Kasım 2012’de Cebeci’deki 15 işletmeye gönderilen yazıda "Yeniden Yapılandırma Projesi" yapılması istenilmesine rağmen bu projenin de hayata geçirilmediğini kaydetti. Facianın gerçekleşme ihtimalinin öngörüldüğünü ifade eden Nakipoğlu, soruşturmanın ‘kasten öldürme’ suçundan yürütülmesini istedi.

Nakipoğlu, “İki işçi kaza sonucu değil, bir iş cinayeti sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Ölen işçiler facianın göz göre göre geldiğini işverene iletmişler, ne var ki alınması gereken önlemler alınmamış, en basitinden oluşturulması gereken kademeler oluşturulmamıştır. Bu, kârda sınır tanımaz yükselme hırsının temelinde işçilerin kanı vardır. Hem işveren hem devlet bu iş cinayetinde asli kusurludur” dedi.

Seçim var diye teftiş edilmemişti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu, mayıs ayında gelen ihbar üzerine Has Beton adlı şirketi haziran ayı teftiş programı kapsamına aldığı halde, iddiaya göre, seçim dönemi olduğu gerekçesiyle teftiş etmemiş, bu süreçte iş kazası meydana gelmişti. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesi üzerine bu ocakta kazadan sonra yapılan teftişte 23 eksikliğin tespit edildiği, bunun üzerine hem kapatma hem de idari para cezası verildiği belirlendi. Aynı ocakta 2007’de 11, 2008’de yedi ve 2011’de 13 noksanlık görüldüğü halde para cezası ve ihtarla yetinildiği anlaşıldı.