Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) tarafından yapılan açıklamada, siyasi tutuklu, devrimci ve kanser hastası Güler Zere’nin ölümünü işte bu üç kimliğin hazırladığı belirtildi. Yetkililerin ve siyasi iktidarın, bir kanser hastasına, siyasi bir hükümlü olduğu için, bir devrimci olduğu için daha uygun koşullarda tedavi görebileceği ortamı sağlamakta ayak dirediği, Zere’nin üniversite hastanesinin kurul raporuna rağmen tahliye edilmediği, böylece yasalarımızda yer olmayan idam cezasının fiilen uygulandığı vurgulandı. Güler Zere’yi ölüme sürükleyenin pençesine düştüğü illet değil, yetkililerin ve siyasi iktidarın tutumu olduğu söylendi.
Vicdan sahibi hiç kimsenin bu kanunsuz fiili idamdan, bu cinayetten sonra hasta siyasi mahkûmların yaşam ve tedavi koşullarına ilgisiz kalamayacağı, devrimcilerin ayrım gözetmeden bu davayı sahiplenmesi gerektiğini belirten ÖDP, başka tutsakların hayatını kaybetmemesi için her şeyden önce Adli Tıp Kurumu’nun teşhir edilmesi ve hükümetin tavrının eleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Güler Zere’nin son mektubunda yazdığı, "Beni ölümün kıyısına getirip öyle bıraktılar. Yaşam hakkım gasp edildi. Dışarıda 'ölme hakkı' verildi. Bunu da unutmayacağım" dediği hatırlatılarak Güler Zere’nin ölümünün cinayet olduğu, ancak hasta siyasi tutukluların yeterli tibbi yardım alması mücadelesine bir ışık olacağı vurgulandı.
(soL - İstanbul)