Ömer Çelik'in twitter mesajlarının çözümlemesini yayınlıyoruz

Halil Berktay'ın yıllar sonra yeniden gündeme taşıdığı ve 1 Mayıs 1977 katliamında kontrgerillayı aklayıp suçu solun üzerine atan iddialarla ilgili AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'ten karmaşık açıklamalar geldi. Art arda twitter mesajları atan Çelik'in sözlerinin çözümlemesini yapmak için uzmanlara danıştık.

Halil Berktay'ın yıllar sonra yeniden gündeme taşıdığı 1 Mayıs 1977 katliamında kontrgerillayı aklayıp suçu solun üzerine atan iddialarla ilgili AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik'ten karmaşık açıklamalar geldi. Art arda twitter mesajları atan Çelik'in sözlerinin çözümlemesini yapmak için uzmanlara danıştık. Ömer Çelik'in parça parça gönderdiği twitter mesajları şu şekilde:

"I) 1 Mayis 1977'de halkin uzerine ates acilmasinin, devlet gucleri tarafindan gerceklestirildigi soylenegeldi. Bugun bunun yalan oldugu, ++

olaylarin sol gruplarin birbirlerine ates etmesinden kaynaklandigi ortaya cikiyor. II) Bu ulkede devlet adina calisanlarin imza attigi ++

cok kotu isler oldu. Bu gercek. Ama bu son tartisma baska seyleri gosteriyor: egemen duzenden zarar gorduklerini soyleyenler birbirlerine ++

karsi cok kiyici ve acimasiz. Birbirlerinden nefret ediyorlar. Baska muhalif gruplardan da nefret ediyorlar. Bu sadece sol'a ozgu degil ++

yaygin bir durum. Esas mesele de bu. III) Ruh hali ve ideolojik durus boyle olunca, mucadele, yanlis isler yapan egemenlere karsi hak, +++

hukuk, ozgurluk arayisi olmuyor, yeni egemenin kim olacagi tartismasina kilitleniyor. Bu da sahici muhalefet degil, dikta kafali ++

egemenlik arayisinda sahte muhalefetler ortaya cikariyor. IV) bir kere daha goruluyor ki, herkes icin degil, sadece kendisi icin mucadele ++

edenler, hak ve adalet degil, sadece kuru iktidar kavgasi veriyorlar."

Ömer Çelik'in mesajlarının çözümlemesi
Ömer Çelik'in derin anlamlarla dolu sözlerinin günlük dilde anlaşılabilmesi için, konuyla ilgili siyaset bilimi uzmanlarına danıştık ve twitter mesajlarının çözümlemesini yaptırdık. İşte madde madde Ömer Çelik'in mesajlarının çözümlemesi:

"I) 1 Mayıs 1977'de devletin işlediği suçu o günden beri solun üstüne yıkmak için az mı çaba harcadık... Az mı yazı siparişi verdik Tercüman'a, Günaydın'a, Son Havadis'e... Ama o yıllarda sol çok güçlüydü, bizim gazeteci çocukların yazdıklarının hiç etkisi olmadı. Yemediler kısacası... Sonra da zaten darbe geldi gerek kalmadı. Şimdi 12 Eylül davası açılımımızla birlikte suçlarımızı aklamak ve darbenin suçunu da solun üstüne yıkabilmek için yeni bir fırsat doğdu. 1 Mayıs 1977 katliamına aslında solcuların neden olduğunu sanki yeni bir iddiaymış gibi, otuz yıldır ilk kez söylüyormuşuz gibi yeniden piyasaya sürelim... Nasılsa kafası karışık çok solcu var memlekette "darbelerle hesaplaşıyoruz" deyince 1 Mayıs iddiamızı bile yutabilirler.

II) Bu düzende egemen olan biziz ve bu yüzden düzenden zarar görenlerin bize karşı birleşmesini engellemeliyiz. Bunun için Türkiye sağı olarak az uğraşmadık. Milliyetçiliği körükledik, mezhep çatışmalarını körükledik, çatışmalar çıkardık... Buradan yola çıkıp MC hükümetleri ve 12 Eylül ile birlikte Türk-İslam sentezini resmi ideoloji yaptık, AKP'yi de bunun üstüne bina ettik. İşte esas mesele bu, düzenden zarar görenler birbirini yemeye devam etsin ki bizim saltanatımız sürsün.

III) Bizim en büyük düşümüz iktidar alternatifi olmayacak, sadece eleştmekle sınırlı kalacak bir muhalefet, yani "majestelerinin muhalefeti"... Ya da Osmanlıcası "padişahın muhalefeti". İşimiz çok kolay aslında, muhalefet etmenin ötesine geçip iktidarı hedefleyenleri "dikta kafalı" diye suçlayınca bütün akan sular duruyor. Liberal yazarlarımız sağolsun az dil dökmediler bunun için... Sahici muhalefet dediğin yerini ve haddini bilmeli, ebediyen muhalefette kalmayı bilmeli ki, hep biz iktidarda kalalım, koltuğumuz sağlam olsun.

IV) Yıllardır patronların bir dediğini iki etmiyoruz, zaten biz de artık patron olduk. Zenginlerin, Amerikalı ve Avrupalı patronların her istediği yasayı çıkardık. Toplumun ortak çıkarına olan her şeyi özel çıkarları için feda ettik, piyasalaştırdık, özelleştirdik. Halk buna isyan etmesin diye sadaka sistemi kurduk, çektikleri acıyı dindirmek için insanların sarıldığı dini de bütün toplumsal yaşamın temeli haline getiriyoruz. Şimdi kamu çıkarı diye, halkın çıkarı diye isyan eden olursa, bunları bastırmanın en iyi yolu üste çıkmaktır. Ortak çıkarı savunanı, herkesin hakkını arayanı bencillikle, sadece kendisi için mücadele etmekle suçlayalım ki, onları örnek almaya kalkışmasın kimse ve bizim özel çıkarlarımız zarar görmesin."

(soL - Postal)