Yeni Akit yazarı nefret kustu: "Uludere'ye ağıt yakanlar PKK'nın ekmeğine yağ sürer"

Yeni Akit yazarı Hasan Karakaya, bugünkü nefret dolu yazıda Uludere katliamının akıbetini soruşturanlara etmediği hakareti bırakmadı, konuyu yeniden gündeme taşıyan Wall Street Journal için "Yahudi gazetesi" dedi, Uludere için gözyaşı dökmenin PKK'nin işine yarayacağını söyledi.

Yeni Akit gazetesi yazarı Hasan Karakaya bugün skandal bir yazıya imza attı. Uludere katliamı ile "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor mu" konularının konuşulmasından "gına geldiğini" söyleyen Karakaya, bu konular hakkında konuşanların "her boktan anlayan Herbokolog"lar olduğunu iddia ederek, Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından yaşanan polis şiddetini gündeme getirenlere de "oha", "çüş", "yuh" gibi "ünlemlerle" seslendi.

Yine Karakaya'ya göre, maçtan sonraki polis şiddetine karşı çıkanlar, "hükümete çakmayı kafasına koyanlar"... Yazar, "Polis otosunu devirip yakan 'futbol teröristleri'ne müdahale etmeyecek miydi?" diye sorarken, stadyumda yaşananlardan haberinin olmadığını kanıtlamış oldu.

Ancak Karakaya'nın nefret saçtığı esas kısım bundan sonra geliyor. Karakaya'nın "Niye hep Uludere?" altbaşlığından sonra gelen fikirleri, Yeni Akit yazarının AKP'ye olan yandaşlığını ve Kürtlere olan nefretini olanca çıplaklığıyla ortaya seriyor.

Uludere ve 'ideolojik kusmuk'
Hasan Karakaya, "bir süredir rafta tutulan" Uludere katliamı ile ilgili Wall Street Journal'da ortaya atılan iddiaları gündemine alıyor. Karakaya, WSJ'de çıkan yazıdan sonra "ideolojik kusmuk"ların ortaya döküldüğünü iddia ederek, "İşte ABD gazetesi açıkladı istihbaratı Amerika vermiş!.. Ama hükümet becerememiş, gitmiş vatandaşlarımızı bombalayıp, 34 kişiyi katletmiş!.. 34 kişinin katili bu hükümettir!.. Ve ayıca, istihbaratını ABD'den alan bir ülkenin bağımsızlığından da söz edilemez!" diyenleri, "tın tın kafa", Nato mermer Nato kafa" olmakla suçlarken, Uludere iddialarını sorgulayanların "denge"lerden ve "kapalı kapılar ardındaki 'hesap-kitap'lardan!" haberlerinin olmadığını savundu.

'Terörle mücadele'de 'Neden şehitlerimiz için ağlamıyorsunuz?' eşiği...
Hasan Karakaya bundan sonra, Uludere'de "büyük bir yanlışlık" olduğunun inkar edilemeyeceğini, "herkesin yüreğinin dağlandığını" söylüyor ve "ama..." diyor:

"Türkiye, terörle mücadele ettiği son 30 yılda 10 binden fazla insanını kaybetmedi mi?

Aynı Türkiye

¥ 2010 yılında 94 şehit verdi, çatışmalarda 240 kişi yaralandı... Yine aynı yıl, 23 vatandaşımızı da terörist saldırıda kaybettik.

¥ 2011 yılındaki terörist saldırılarda ise 114 asker-polis şehit oldu, 232'si yaralandı... Aynı yıl, terör olaylarında 18 vatandaşımızı da kaybettik!..

Yani, son 2 yılda toplam 249 şehit vermişiz... 472 kişi de yaralanmış...

Ben, işte bunu anlamakta zorlanıyorum: Hadi diyelim ki Uludere'de "TSK'nın yanlışlıkla öldürdüğü 34 kişi"yi hemen her gün konuşuyoruz da, 'PKK'nın katlettiği 249 kişi'yi niye hiç konuşmuyoruz?..

Yoksa, PKK'yı üzmek mi istemiyoruz?.."

Sonuçta WSJ Yahudi gazetesi...
Daha sonra hızını alamayan Karakaya, Uludere için "ağlamaya" devam edilmesinin artık tersine döndüğünü iddia ederek, artık gözyaşlarının yerini "öfkeye" bıraktığını iddia ediyor.

Karakaya'ya göre, "ABD'de, 'Türkiye'nin terörle mücadelede başarısız olmasını' ve dolayısıyla 'PKK'nın yaşaması'nı isteyen bir 'lobi' var." Bu lobi, İsrail lobisi ve Wall Street Journal da bu lobinin gazetesi.

Uludere'yi konuşmak 'PKK'nin ekmeğine yağ'
Yeni Akit yazarı, yazısının sonunda doğru ise, Uludere katliamı ile birlikte İnsansız Hava Araçları'nın tartışmaya açıldığını, oysa İHA'lar "terörle mücadele"de kullanılmaya başlandığından bu yana "PKK'nin hareket yeteneğinin azaldığını" iddia ediyor.

Karakaya'ya göre, "terörle mücadele"de İHA'ların sayısı arttığı takdirde "PKK'nin hareket kabiliyeti iyice azalacak ve belki yok olup gidecek." Bu nedenle, "üzerinde 5 ay geçmesine rağmen" Uludere'yi gündemde tutanlar, "PKK'nın ekmeğine yağ sürüyor" ve "teröre oksijen" oluyorlar. Karakaya, "uzun lafın kısası"nı ise şöyle söylüyor:

"Uludere'ye hemen her gün ve hemen her fırsatta 'ağıt' yakanlar, 'PKK'nın ekmeğine yağ' sürmektedir...

Açık ve net söylüyorum

Uludere için akıtılan 'gözyaşı',

PKK için 'cansuyu'dur!..

Ben bunu bilir, bunu söylerim!.."

Karakaya'dan 'bonus'!
Yazının sonuna ise "sanatkarane" görüşlerini iliştiren Karakaya, AKP'nin ve dinci gericiliğin savaş açtığı sanatçılara karşı akıl almaz hakaretler savuruyor.

Liberallerin ve gericilerin yıllar yılı Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) hakkında söylediği "devletin sırtındaki kambur" demagojisini tekrar eden Yeni Akit yazarı, tiyatrolar için de "kambur, bit, kene, sülük" gibi küfürler etti.

Karakaya, devlet tiyatrosu oyuncularının "yatarak" para kazandığını iddia ederek, "Bu 'kene'ler, 40 yıldır 'milletin kanını emiyor'muş" dedi.

Karakaya'nın bol tırnaklı "yazı"sı böylece sonlanıyor...

(soL - Haber Merkezi)