İstanbul Üniversitesi asistanları iş bıraktı

İstanbul Üniversitesi araştırma görevlileri uzun yıllardan sonra ilk kez sevk alarak iş bıraktı. YÖK’ü ve üniversite yönetimini asistanların haklarının gasp edilmemesi için uyaran araştırma görevlileri, üniversitedeki iş güvencesi mücadelesine devam edeceklerini vurguladılar.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Üniversitesi araştırma görevlileri iş güvencesi talebi ile iş bıraktı. Final/ bütünleme sınavlarının yapıldığı günlerde sevk alarak iş bırakan araştırma görevlileri üniversite yönetimi ve YÖK'ün araştırma görevlilerinin iş güvencesi talebini dikkate almaya çağırdı.

Sabah saatlerinde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü rektörlük binası önünde toplanan araştırma görevlileri gerçekleştirdikleri basın açıklamasının ardından Mediko-Sosyal binasına yürüyerek sevklerini işlettiler.

YÖK'e hayır, asistan düşmanı Yusuf Ziya Özcan istifa, Ziya Özgenç istifa, 50/d'ye dur de, YÖK gitsin biz kalıyoruz, yargı kararları uygulansın, rektör soruştur hepimizi soruştur, doktoralı işsiz olmayacağız sloganlarının atıldığı eylemde araştırma görevlileri üniversiteyi asistansız , asistanı işsiz bırakmayacaklarını vurguladılar.

Önceki eylemler nedeni ile İstanbul Üniversitesi rektörlüğünün bazı araştırma görevlilerine soruşturma açtığı hatırlatılırken, tüm asistanlar rektöre seslenerek, herkesin soruşturulması talebinde bulundu.

İstanbul Üniversite Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi Cemil Ozansu tarafından okunan basın açıklamasında üniversitenin önemli bir yükünü üstlenen araştırma görevlilerinin emeklerinin hiçe sayılması karşısında asistanlara yok saymak isteyenlere asistansız bir üniversitenin nasıl olacağını göstermek için sevk alındığı ifade edildi.

YÖK'ün asistanların iş güvencesinin gasp ederek baskı ve tehdit altında çalışmaya zorladığı belirtilen açıklamada, üniversite yönetimlerinin Anayasa'da tanımlandığı şekli ile üniversitelerin özerk kurumlar olduğu ilkesini dikkate almadığının altı çizildi.

Açıklamada, 9 Eylül ve Ankara Üniversitelerinde şu anda araştırma görevlilerinin atama işlemlerinin 33/a maddesi ile yapılmasına rağmen İstanbul Üniversitesi rektörlüğünün bu doğrultuda hareket etmediğine dikkat çekildi.

Basın açıklamasının ardından araştırma görevlileri Mediko-Sosyal binasına sloganlar eşliğinde yürüyerek sevk işlemlerini gerçekleştirdiler.