RTÜK başkanı "dizi fişlemesini" inkar etti

RTÜK Başkanı Davut Dursun, Üst Kurul'un dizileri fişlediği iddiasıyla ilgili, "Böyle bir şey söz konusu değil. Habere konu olan çalışma dizi filmlerin temalarıyla ilgili bir profil çalışmasıdır ve aralık ayındaki toplantıda yayıncılarla paylaşılmış, kendilerine sunulmuştur" dedi.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, bugün bir gazetede, "RTÜK'ün dizileri fişlediğine" yönelik iddiaların yer aldığını, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Habere konu olan çalışmanın varlığını inkar edemeyen Dursun şunları söyledi:

"Habere konu olan çalışma dizi filmlerin temalarıyla ilgili bir profil çalışmasıdır. 27 Aralıkta düzenlenen toplantıda yayıncılarla paylaşılmış ve kendilerine sunulmuştur. Aynı çalışma, 13 Ocakta Devlet Bakanı Sayın Selma Aliye Kavaf'ın yayıncılarla yaptığı toplantı için güncellenmiştir.

Bu tamamen bir profil çalışması olup, herhangi bir gizliliği söz konusu değildir, aleniyet kazanmıştır. Toplantıda bu çalışmanın hem sunumu yapılmış hem de bilgiler kanal yöneticilerine takdim edilmiştir. RTÜK'te programlarla ilgili çok daha detaylı analiz çalışmaları bulunmaktadır."

RTÜK'ün, 27 Aralıkta yayıncılarla yaptığı toplantıda, dizi filmler ve izdivaç programlarıyla ilgili sorunlar masaya yatırılmış, bu toplantıda dizi filmlerin temaları ve dizi süreleri de değerlendirilmişti.

"Diziler fişlendi" iddiası
RTÜK başkanının inkar ettiği fişleme haberlerinde ise diziler hakkında tek tek kayıtlar tutulduğu yer alıyordu. RTÜK İletişim Merkezi'ne gelen şikâyetlerden de yola çıkılarak hazırlanan raporun ayrıntıları şöyle:

KÜÇÜK SIRLAR: Gençler lise çağında olmalarına rağmen cüretkâr hayatları ve sınıf ayrılıklarına yapılan vurgu dikkat çekiyor. Lise öğrencilerinin okula lüks araçlarıyla genç kızların abartılı makyajlarıyla gitmeleri, okul dolaplarında içki şişeleri bulundurmaları, okulda sevgilileri ile öpüşebilmeleri dikkat çekiyor. Varlıklı aile çocuklarının aynı koleje burslu olarak devameden başka bir öğrenciyi, “varoşcan” diye aşağılamaları da dikkat çekici.

ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ: Ali, eşinden ayrı bir ilişkisi olması ve karısı hapisteyken sevgilisini çocuklarının olduğu eve getirmesi, çocuklarını dövmesi gibi nedenlerle örnek baba profili çizmemektedir. Aylin'in babası yaşında bir erkekle duygusal ilişki yaşaması uygun bir davranış olmamıştır.Mete'nin de babasına, “Geberteceğimlan seni” demesi, çocuklara ve gençlere kötü örnek oluşturabilecek niteliktedir.

FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE?: Daha birinci bölümünde sansasyonel bir şekilde dakikalarca adeta görsel bir duruma sokulan tecavüz sahnesi yaşanıyor. Bu sahne kullanılarak reyting planlaması yapılmakta, toplumsal bir yara amacından saptırılarak tamamen tecimsel bir amaca tahvil edilmektedir. Bu tür yapımlar değer yargılarını zaafa uğratmakla birlikte, yaşanan olayları ajite ederek yayıncılığa alet etmektedir.

KURTLAR VADİSİ: Dizi sadece yoğun izlenme oranıyla değil, aynı zamanda şiddet kültürünü ve derin devleti meşrulaştıran içeriğiyle gündeme geldi. Böylesi bir temanın bu kadar geniş bir izleyici kitlesine ulaşması diziyi sosyolojik bir olguya dönüştürmüştür.

HANIMIN ÇİFTLİĞİ: Türk toplununun aile yapısına ve manevi değerlerine uygun olmayan aile içi gönül ilişkilerinin yaşandığı dizide, “Senin Allah'ın kitabını, ulan Allahsız, ulan kitapsız” gibi kutsal değerlerimize hakaret içeren konuşmaların yer aldığı dikkat çekmektedir.

BEHZAT Ç: Her bölümde cinayet ya da ölümyaşanıyor. Belden aşağı espriler yapılıyor olsa da bunlar “bip”lenmekte, bunun dışında da sıkça “lan, lun” şeklinde konuşmalar geçmektedir.

AŞK-I MEMNU: Gayrimeşru ilişkilerin yaşandığı diğer dizilerde de sıklıkla karşılaşılan kürtajmeselesi anne karnındaki bebekten bağımsız olarak ele alınmakta ve canının istemesine göre doğurulmakta ya da aldırılmaktadır.

KILIÇ GÜNÜ: Bekâretin önemsizliği, iki erkek arasındaki homoseksüel ilişkiyi ima eden yatak odası görüntüleri gibi genel ahlak anlayışının dışına çıkılmaktadır.

ADANALI: İşkence görüntülerinin canlandırıldığı dramatik sahneler, gereğinden fazla uzatmalarla ve tekrarlarla ekrana yansıtılmaktadır.

TÜRK MALI: Espriler ağırlıklı olarak kelime, atasözü, deyim, özel isim, unvan, yer ismi ve dilimize yabancı dillerden giren sözcüklerin yanlış kullanımı ile argo ve cinsellik üzerine kurulmaktadır.

MUHTEŞEM YÜZYIL: İzleyiciler Türk tarihini çarpıtan, milli manevi değerlere saldıran, Kanuni Sultan Süleyman'ı zevk ve sefa düşkünü bir padişah olarak gösteren dizinin yayına konulmamasını talep etmişlerdir. Dizinin yayınlanmasıyla birlikte izleyici şikâyetleri de artarak devam etmiştir. Dizide Harem'e seçilen kızlar hamamda detaylı bir vücut kontrolünden geçirilirler ve bekâret kontrolleri yapılır. Diziye, ilk bölümü yayınlandıktan sonra 60 bin den fazla şikâyet gelmiştir.

'Olumlu' diziler
Raporda, olumlu olarak değerlendirilen ve RTÜK Yasası'na aykırılık tespit edilemeyen diziler ve programlar da yer aldı. “Şüphe, Kirli Beyaz, Deli Saraylı, Karadağlar” bu diziler arasında sayılırken kadın programlarıyla ilgili bir değerlendirme olmaması dikkat çekti.

(soL-Haber Merkezi)