AKM projesi, cahil cüreti!

AKM’nin dış cephesine reklam alma fikrine tepki gösteren sanatçılar, “AKP geri kalmışlığı kültür sayıyor, ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla hareket ediyor” diyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKM'nin dış cephesine reklam ve duyuru panolarının konması talebinin anlamını ve onaylanması halinde doğacak sonuçları, Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent ve Su Gösteri Sanatları Merkezi Genel Sanat Yönetmeni, tiyatro oyuncusu Orhan Aydın'a sorduk.

AKP'nin ezberi "ben yaptım oldu"
TOBAV Başkanı Tamer Levent, AKP'nin "ben yaptım oldu" anlayışını eleştirerek, bunun kabul edilmesi halinde yalnızca AKM'ye değil, bilinen bütün kültür varlıkları ve kamu binalarının üstüne de reklam almanın normal karşılanabileceğini söyledi. "Bunu kim icat ediyor? Bu sivri zekalıların hiç araştırma yapmak gibi bir alışkanlığı da yok mu? Demek ki tarihi eserlerimizin, kültürel varlıklarımızın ticari faaliyet ve reklam için kullanılması bizim kültür ve turizm adamlarımıza çok parlak bir fikir gibi geliyor" diyen Levent, dünyada etik, estetik ve adalet kavramlarının bir araya gelmesi ile oluşmuş ortak bir kültürün var olduğunu söyledi.

Levent, "çünkü bu protestocu bir tavırla da yapılacak bir iş değildir. Olsa olsa geri kalmışlık kültürünün içinde kendini çokbilmiş zanneden ama tek meziyeti kültürsüz olmak olan insanlar böyle uygulamalara teşebbüs ederler. Cahilin cüreti misali... Türkiye'de bu kerameti kendinden menkul tutum, işte o kültürsüzlükten kaynaklanıyor. Bu dünya standartlarından uzak tutum "Benim, kültürüm geri kalmışlığımdır " düşüncesiyle mi hareket ediyor acaba? Yani "Ne kadar geri o kadar iyi" mi? Bugün AKM' de bu uygulamayı başlatmak isteyenler acaba durumu değerlendirici araştırmalar yapmışlar mıdır? Uzman sivil toplum kuruluşlarının düşüncelerini almışlar mıdır? Demokrasi bir kültür rejimi olduğuna göre bunu bilmek de hakkımız! Örneği var mıymış? Ben de dünyada opera-bale ve tiyatro alanlarında, benzer uygulamayı yapan, kültür sanat varlıklarına ticari ilan alındığına dair tanınmış ülkelerin örneğini bilmek istiyorum! Bakanlık bize bu örneği versin lütfen!" sözleriyle tepkisini dile getirerek, "yönetimin bunu uygulamaya sokması halinde elbette biz aydın ve sanatçılar gereken tepkiyi gösteririz, sözümüzü söyleriz, dava açarız, ne gerekiyorsa onu yaparız" dedi.

"AKP aymazlığı bizi 2010'a hazırlıyor"
Su Gösteri Sanatları Merkezi Genel Sanat Yönetmeni, sanatçı Orhan Aydın ise "bugünlerde, AKP'nin sanat kurmaylarında bir telaş bir telaş ki hiç sormayın. Hani şu ortalık yerde duran, 2010 Avrupa Kültür başkenti meselesi var ya ondan olsa gerek. Aslında ortalık yerde duran bir şey de yok hani. Kapalı kapılar ardında, koskoca yağdanlıktan projeler dağıtılıyor. Kimilerinin ağzına bir parmak bal sürülüyor, kimilerine kilo kilo sunuluyor" sözleriyle, AKP'nin kentsel dönüşüm projesinin gizli gizli sürdürüldüğüne dikkat çekiyor.

Aydın, AKM'nin yıkılmasına dair kararın ardından tadilat adı altında başlatılan çalışmanın bugün geldiği noktayla ilgili olarak da şunları söylüyor: "Yıkımının ertelendiğini değil, verilen mücadele ile durdurulduğunu bildiğimiz AKM'nin başına gelenler de, 2010 projesi yüzündendir. İçerde onarım sürüyor mu? Bu bilinmiyor. En son bildiğimiz binanın boşaltıldığı ve sahne aksamlarının sökülmeye başlandığıdır. Yeni bir durum yok. Bekliyor. Bina bekliyor. Kapıya konan yaratıcılar bekliyor, seyirci bekliyor ,ama o da ne Bakan Bey'in mesai arkadaşlarından bir açıklama düşüyor 'AKM dış cephesi reklam afişleri ile değerlendirilecek.' İşte bu, bizlerin işaret ettiği aymazlığın sonucundan başka bir şey değildir. Dünyanın hiçbir uygar ülkesinin göremeyeceği bu gerilik, ancak benim ülkemde olur."

Aydın, sanatçı ve aydınların bu duruma mutlaka müdahale edeceklerini söyleyerek, kuruma hitaben, "beyler, o bina bir kültürel varlıktır. Hem de koruma kurulu tarafından tescilli bir kültürel varlıktır. Dış görünümünü bozacak hiçbir şey yapamazsınız. Çivi bile çakamazsınız. Dahası, çakarsanız sökeriz" diyor.