Kadın konferansında AKP şovu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın düzenlediği Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı’nın açılışı yapıldı. Arap baharını konu edinen konferansın açılış konuşmasında Başbakan Fransa’ya yüklenirken, Ortadoğu’da “yerlerde sürüklenen ve coplanan kadınlar”ın acısını paylaştığını ifade etti.

“Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü” konferansında açılış konuşmasını Tayyip Erdoğan yaptı. Medyada geniş yer bulan konuşmasında ağırlıklı olarak Fransa’ya yüklenen Erdoğan, Fransa’nın Cezayir’deki tutumunu eleştirdi.

Erdoğan, konuşmasında Müslüman coğrafyalarda kadının gördüğü eziyetlere değindi. Ancak, özünde emperyalizmin savaş ve işgallerinin sebep olduğu eziyetleri anlatırken, “Arap baharı” adı verilen süreci meşrulaştırmayı ihmal etmedi. Tunus, Fas, Libya ve Mısır gibi ülkelerde değişimin fitilini kadınların ateşlediklerini belirterek, kadınların değişime önayak olduklarını söyledi. Ayrıca, kadınlara eziyet edildiğini söylerken, Afganistan ile Suriye’yi yan yana koyarak, Suriye’ye yönelik savaş kışkırtıcılığına kadınları alet etti:

"Gerekirse yerlerde sürüklendiler ve kendilerine cop sallayanlara karşı onlar yerlerde yüreklerini ortaya koydular. On yıllardır çile çeken, savaşların, çatışmaların ölümlerin acısını yüreklerinde taşıyan Afganistanlı, Suriyeli hanım kardeşlerimi de selamlıyorum. (…) Tahrir Meydanı'nda tekmelerle, dipçiklerle dövülen hanım kardeşimiz için bu acıyı duymuyorsak hep birlikte kendimizi sorgulamak zorundayız. Bunu seslendirdiğimiz zaman kendi ülkemden de, dünyanın değişik yerlerinde de 'Türkiye niçin bizim iç işlerimize karışıyor' ifadelerini duymak ayrı bir zillettir, ayrı bir alçaklıktır. Siz bir kadını dipçiklerle bu şekilde dövemezsiniz. Hele hele savunmasız insanlara bu şekilde yaklaşamazsınız."

Erdoğan Ortadoğu’da yerlerde sürüklenen ve coplanan kadınlardan bahsederken, Türkiye’de, kendi iktidarı altında yüzlerce kadının aynı muameleye maruz kaldığından hiç bahsetmedi. Türkiye’de de birçok eylem sırasında kadınlar yerlerde sürüklendi ve coplandı. Hatta Erdoğan, yerlerde sürüklenen ve polis şiddetiyle kalçası kırılan Dilşat Aktaş için, “kız mıdır kadın mıdır bilemem” diyerek hakaret etmişti.

Kadın sorunu da Kuzey Afrika ülkelerine müdahalenin aracı
Bakan Fatma Şahin ise, konuşmasında 1400 yıl önce İslam’ın bir kadın devrimini gerçekleştirdiğini iddia etti ve İslam’ın ilk kadınlarına gönderme yaparak, hak mücadelesi veren bu kadınları takip edeceklerini belirtti. Müslüman dünyasındaki kadınların bir olmaları ve birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.

Konferans’ta yapılan bu vurgu, Erdoğan’ın Arap baharı göndermeleriyle birleştirilince, kadın sorununun, AKP’nin Ortadoğu’ya yönelik politikalarının bir aracı olacağı anlaşılıyor. AKP zaten, kadına dair politikaların temeline Diyanet ile işbirliğini koymuştu. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için Diyanet’le ortak proje hazırlayan bakanlık, cuma hutbelerinde kadına yönelik şiddetin konu edilmesi gibi araçlar oluşturmuştu. Kadının kurtuluşunun İslami değerlerin yeniden üretilmesi olduğunun propagandasını yapan bakan, Türkiye’nin kadın sorunu konusunda diğer Müslüman ülkelere örnek olabileceğini söyledi.

Bakan Fatma Şahin, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerden Bakan, Parlamenter, akademisyen ve sivil toplum temsilcilerinin katılım sağlanacağı ve değişim yaşanan Müslüman toplumlarda, demokratikleşme ve yeni anayasa hazırlıkları sürecinde kadınların rolünün demokrasi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve İslam ilişkisi, sivil toplum ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi konularının tartışılacağını ifade etti.

İki gün sürecek konferansta, aşağıdaki oturumlar gerçekleştirilecek:

Kadınların Siyasete Katılımları Yoluyla Demokrasinin Güçlendirilmesi
Değişen Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da Kadın Hakları
İslam ve Demokrasi
Sivil Toplum ve Bölgesel İşbirliğinin Etkinleştirilmesi: "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü" nün Kurulması

(soL - Haber Merkezi)