Demokratik pusu, fiili kayyum: Van'da neler oluyor?

Van'da 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde belediye başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan'ın seçme ve seçilme hakkının seçimden 2 gün önce elinden alınması kentte protesto ediliyor.

Özkan Öztaş

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu hakları, Adalet Bakanlığı'nın cuma günü mesai bitimine 5 dakika kala yaptığı itirazla geri alındı.

DEM Parti'nin açıklamasına göre 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine beş dakika kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etti. Bu aynı zamanda Abdullah Zeydan'ın seçilme hakkının da elinden alınması anlamına geliyor.

Kentte son iki gündür yaşanan eylem ve etkinliklerin yanı sıra birçok kentte devam eden protestolar geniş bir çevre tarafından destek gördü. Barolar, meslek örgütleri, siyasi partiler ve aydınlardan konuya dair kınama mesajları ve açıklama geldi. 

Konuya dair soL'a konuşan DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit yaşanan durumun hukuka aykırı olduğunu ve vicdanlı her bireyin itiraz etmesi gerektiğini ifade ederken TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yaşanan olaylarda halka dönük saldırıları iktidarın hırsızlığını örtme biçimi olarak yorumladı ve yaşanan uygulamayı irade hırsızlığı olarak nitelendirdi. 

Protestolar farklı kentlere yayıldı: Onlarca gözaltı

DEM Parti’den Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Abdullah Zeydan yüzde 55 oy alarak yerel seçimleri kazandı. Ancak Adalet Bakanlığı'nın seçime 2 gün kala yaptığı itiraz üzerine Zeydan'ın seçilme hakkı elinden alınarak, Belediye Başkanlığı YSK tarafından AKP'li Abdullahat Arvas’a verildi.

31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’den Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın seçilme haklarının alınmasının ardından birçok ilde protestolar düzenlendi. Van, Hakkari, Yüksekova, Siirt, Batman, Şırnak ve İzmir'de yapılan protestolarda 89 kişi gözaltına alındı. Van ve Bitlis'te 15 günlük gösteri yasağı kararı alındı. 

Yaşanan olaylar sırasında yurttaşlar plastik mermi ve biber gazından zarar görürken birçok yurttaş çevre hastanelere kaldırıldı. Hakkari'de dün yaşanan protestolar sırasında eli silahlı siviller tarafından protestoya katılanların üzerine ateş açıldı. Yaşanan çatışmalarda ağır yaralanan bir yurttaşın hastanede tedavisi devam ediyor ve durumunun kritik olduğu ifade ediliyor. 

'Abdullahat Arvas o koltuğa oturmamalı'

Yaşanan durum kentte fiili kayyum uygulaması olarak yorumlanıyor. Sokağa çıkan halk, iradesine sahip çıkacağına dair sloganlar atıyor. Konu ülke genelinde tepkiyle karşılanırken, AKP cephesinden ve eski AKP'lilerden de tepkiler geldi.

Seçimleri kazanan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan'ın yerine mazbatanın teslim edildiği AKP'li Abdullahat Arvas'ın belediye başkanlığı koltuğuna oturmaması için tepki mesajları paylaşılıyor.

Muhalefet cephesinde "darbe" olarak yorumlanan karara AKP içinden gelen itirazların biri, hâlâ AKP'de siyasi yaşamına devam eden eski Hakkari Milletvekili Abdulmuttalip Özbek. Özbek yayınladığı mesajda Abdulahat Arvas'a "o koltuğa oturma" çağrısı yaptı. Kişisel sosyal medya hesabından AKP'li Arvas'ı da etiketleyen Özbek şu ifadelere yer verdi: 

"Kardeşim Abdulvahat Arvas. Milletin desteği olmadan yönetime gelmek vicdanı yaralar. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim gecesi konuşmasını hatırlamanı isterim: ‘milletimizin kararına hürmetsizlik etmeyecek, milletin takdirini sorgulamaktan uzak duracağız. Ak Parti olarak tüm çabalarımıza rağmen Vanlı vatandaşlarımız tercihini Abdullah Zeydandan yana kullanmıştır Bize düşen milletimizin seçimine saygı göstermek ve önümüzdeki seçimler için çalışmaktır Adını aileni tüm Vanlıları düşünerek bu karardan bir an önce vazgeçmeni dilerim"

Yine AKP'nin eski Van milletvekilleri ve eski bakan Hüseyin Çelik de sosyal medya hesabından bir paylaşım yayınlayarak bu tür olayların AKP'ye zarar verdiğini ifade etti. Çelik, paylaşımında şu sözlere yer verdi: 

"Ben oldum olası kayyum politikalarına karşı oldum ve hâla da karşıyım. Van’da olup bitenler vahimdir. Dem partiden Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen şahsın seçilme ehliyeti yoksa aday olmasına niçin müsaade ettiniz? Siyasetin asker ve yargı eliyle dizayn edilmesi, artık geri dönmemek üzere tarihe gömülmelidir. Bu olup bitenler en çok hükümete ve Ak Parti’ye zarar veriyor. Kayyum atamalarından sonra siyasi olarak hiç bir şey elde edilmediği, aksine daha önce alınan belediyelerin de kaybedildiği ortada iken hangi akılla bu iş sürdürülür? Van’da Dem’in 14 belediyenin hepsini alması tek başına ibret alınması gereken bir sonuçtur. Zaten ekonomik zorluklarla boğuşan Van’ı kaosa sürüklemenin bir anlamı var mı? Demokratik gösteri yapmak elbette herkesin hakkıdır. Ancak kamu malına zarar vermek, esnafa ve bütün vatandaşlara zarar verecek şiddet ve her türlü vandalizm kabul edilemez. Hemşehrilerimi ve yetkilileri sağduyulu davranmaya davet ediyorum." 

Abdullah Zeydan: 'Yaşanan şey demokratik bir pusudur' 

Seçilme hakkı seçime 2 gün kala ve mesainin bitiminden 5 dakika önce elinden alınan Abdullah Zeydan ise yaşanan durumu "demokratik bir pusu" olarak yorumluyor. Yaşanan durumun hukuka aykırı olduğunu ifade eden Zeydan aynı zamanda alınan kararın kamu vicdanında da yer etmediğini belirtiyor. Alınan kararı hiçbir suretle kabul etmeyeceğini ifade eden Zeydan, memnu haklarının geri alınmasına dair kesinleşen bir karar olduğunu hatırlattı. 

Abdulvahat Arvas: 'Kayyum olarak atanmak istemiyorum!'

Seçimlerden hemen önce gerçekleştirdiği bir basın toplantısında şehre kayyum olarak atanmak istemediğini ifade eden Abdulvahat Arvas'ın açıklamaları ise yeniden gündem oldu. 4 Mart tarihinde gerçekleştirdiği basın toplantısında " Bana göre kayyum dönemi bitti. Ben şehrimde kazanmak istiyorum. Biz kazanmak için yola çıktık. Kayyum atanacağımı düşünsem bu kadar çalışmam, performans sarf etmem." cümlelerini sarf eden Arvas'ın açıklamaları yeniden gündem oldu.

Sayyiğit: Fiili kayyum yöntemini yasalaştırıyorlar

Alınan kararı fiili bir kayyum yöntemi olarak yorumlayan DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit bu durumun daha önce kendisi için de uygulandığını hatırlattı. 

Kendisinin de Van'ın Edremit ilçesine eşbaşkan seçildiği dönemde aynı uygulamayla mazbatanın ikinci partiye verildiğini hatırlatan Gülcan Kaçmaz Sayyiğit soL'a verdiği demeçte şöyle dedi:

"O dönem de KHK'lı olduğumuz için mazbata bize verilmemişti. Bu açından bakıldığında bu durum aslında bir tür kayyum uygulaması olarak okunabilir. 

Ancak Abdullah Zeydan'ın adaylığında bu durumların tamamı gözetildi. Değerlendirildi. Partimizin hukuk komisyonları da bu açıdan tüm adaylarımızın evraklarını inceledi. Ortada hukuki bir sorun yok. Zaten YSK da dosyaları kabul etti. Burada bir keyfilik var. Kürt halkının iradesine dönük bir uygulama var, gasp var. 14 belediyeden 14'ünü de kazanan DEM Parti'yi bu şekilde cezalandırmak istiyorlar. 

Mesela biz bu tür hukuki durumları gözeterek, yerine kayyum atanan arkadaşlarımızın ve Yargıtay'da dosyası olan arkadaşlarımızın başvuru yapmamasını gözettik. Abdullah Zeydan'ın hukuki boyutunda bir sıkıntı yok. Burada açığa çıkarılmak istenen Kürt halkının iradesinin farklı yöntemlerle gasp edilmek istenmesi. 

Burada hukuki sorun yok, siyasi bir sorun var. Burada AKP-MHP faşizminin Kürt halkının iradesine dönük tahammülsüzlüğü var. Çünkü 8 yıldır uyguladıkları kayyum politikalarının işe yaramadığının farkındalar. Bu farklı bir şekilde hayata geçirmete çalışıyorlar. Ancak Van'ın bu noktada geri adım atmayacağını belirtmek isterim" 

Okuyan: Alınan karar düpedüz irade hırsızlığıdır

Konuya dair soL'a konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan alınan kararı irade hırsızlığı olarak yorumarken, eylemlere katılanlara dönük saldırıların bir amacının da yapılan hırsızlığın üzerini örtmek olduğunu ifade etti.

Okuyan yaptığı açıklamada, "Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen DEM partili Abdullah Zeydan’ın yerine mazbatanın AKP adayına verilmesi hiçbir biçimde kabul edilemez. Konu aradaki büyük puan farkı ile de ilgili değildir. 30 değil çok az bir puan farkı olda bile, seçimlerde aday olması YSK tarafından onaylanmış birinin seçim sonrası başkanlığının elinden alınması düpedüz irade hırsızlığıdır. İktidar yargı sistemindeki karmaşayı kendi çıkarları doğrultusunda tepe tepe kullanmaktadır. Buna izin verilemez. Oyuna sahip çıkan yurttaşlarımıza dönük saldırganlık apaçık bir hırsızlığı meşrulaştırma girişimidir" dedi.

Alınan karar muhalefet cephesinden geniş bir tepki gelirken YSK'nın kararını gözden geçirip geçirmeyeceği ilerleyen günlerde gösterecek.

TKP'den açıklama: Van’da halka saldırı son bulmalı, kayyum adımı derhal iptal edilmeli

Türkiye Komünist Partisi de yaşananlara ilişkin bir açıklama paylaştı. "Van’da halka saldırı son bulmalı, kayyum adımı derhal iptal edilmeli" başlıklı açıklamada "AKP iktidarı Van’da seçimleri büyük bir farkla kazanan DEM Parti’nin seçilmiş belediye başkanı Abdullah Zeydan’a karşı YSK ve mahkeme eliyle açık bir tuzak kurarak fiili bir kayyum adımına imza attı" denildi.

Yaşananların sandığa gidip kayyum yönetimine karşı iradesini gösteren Vanlılara karşı açık bir saldırı olduğu belirtilen açıklamada, kararı alan hakime dair çarpıcı tespitlerde bulunuldu:

"Van’daki hukuksuz saldırının altındaki isimlerin siciline baktığımızda konunun 'hukuki' olmadığı gün gibi ortadadır. Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının elinden alınması kararını imzalayan hakimin, 2019’da Van’daki mazbata gaspının da altında imzası vardır. Kendisi Van Adliyesi Emanet Bürosu’nda bulunan uyuşturucuların 'un' diye kayıtlara geçirilmesinde sorumluluğu bulunan; uyuşturucu, tarihi eser kaçakçılığı, sahte para ticareti yapan şebekeyle iltisaklı olduğu iddialarına konu olan bir isimdir."

Açıklamada "TKP, Van’daki irade gaspına ve devam eden saldırılara karşı Van halkının yanındadır" denildi.