'Stres, baskı, mobbing ve iş yüküne bağlı ölümler ecel değil iş cinayeti'

Garanti Bankası’nın İstanbul 4. Levent şubesinde çalışırken aşırı iş yükü, satış baskısı ve strese bağlı nedenlerle kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren banka emekçisi Ahmet Öncül'ün ardından, bankanın genel müdürlük binası önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, 'İşyerinde stres kaynaklı sağlık kayıpları olduğu sürece hiçbir kalp krizini ‘ecel fermanı’ olarak görmeyecek ve…

Haber Merkezi

Garanti Bankası’nın İstanbul 4. Levent şubesinde çalışırken aşırı iş yükü, satış baskısı ve strese bağlı nedenlerle kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren banka emekçisi Ahmet Öncül'ün ardından, bankanın genel müdürlük binası önünde bir basın açıklaması yapıldı.  

Açıklamada, "İşyerinde stres kaynaklı sağlık kayıpları olduğu sürece hiçbir kalp krizini ‘ecel fermanı’ olarak görmeyecek ve işverenleri kendi çalışanlarının mutsuzluğundan sorumlu tutacağız" denildi. 

Garanti Bankası'nın genel müdürlük binası önünde bir basın açıklaması düzenleyen Plaza Eylem Platformu üyeleri, yaşanan ölüm olayının bir iş cinayeti olduğunu, 43 yaşındaki Ahmet Öncül'ün ölümünden işverenlerin sorumlu olduğunu vurguladı. 

'TEDBİR VE KORUMA DUYGUSU İŞÇİ SAĞLIĞI İÇİN GEÇERLİ OLAMIYOR'

Basın açıklamasını okuyan Plaza Eylem Platformu’ndan Melis Oflas, şunları söyledi:

“Her yıl kâr oranlarında birinciliği yakalayan Garanti Bankası, batık krediler ve ekonominin genel durumdan dolayı zorda. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Garanti Bankası’nın sorunlu kredilerinin toplam kredilere oranının yüksekliğini, BBVA muhasebe kurallarına göre ‘ihtiyatlı ve muhafazakar yaklaştığı için’ diyerek savundu. Ancak herhalde tedbir ve koruma duygusu, muhasebesi yapılmayan işçi sağlığı ve güvenliği için geçerli olamıyor. Ahmet yaşasaydı, banka yönetiminin karşı karşıya olduğu ekonomik stresle baş edebilmesi için geri ödememe riski yüksek bile olsa daha çok kredi satmaya çalışacak daha çok stres yaşayacaktı. Stresli çalışma ortamı, aşırı çalışma ve psikolojik baskı kalp krizi, beyin kanaması ve inme gibi sağlık risklerini artırıyor.”

'KALP ÇARPINTILARIMIZ, KAYGILARIMIZ EFENDİLERİN EKMEĞİNE MAYA OLUYOR'

Geçen yıl Yapı Kredi Bankası çalışanı Nadide Kısa'nın beyin kanamasından yaşamını yitirdiğini hatırlatan Oflas sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen yıl Ekim ayında Yapı Kredi çalışanı 43 yaşındaki Nadide Kısa beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğinde maruz kaldığı mobbing ve aşırı çalışma gün yüzüne çıkmıştı. Geçtiğimiz Şubat ayında Karadeniz Teknik Üniversitesi çalışanı Tufan Gül evinde ölü bulunmuş ve ölümün yoğun çalışma temposuna katlanabilmek için aldığı ilaçların yan etkilerinden kaynaklandığı tespit edilmişti. İşyerinde stres kaynaklı sağlık kayıpları olduğu sürece hiçbir kalp krizini ‘ecel fermanı’ olarak görmeyecek ve işverenleri kendi çalışanlarının mutsuzluğundan sorumlu tutacağız. Ahmet’in hikayesi onu kaybetmemizle bitmedi. Bizler Levent’iz, Nadide’yiz, Tufan’ız, Ahmet’iz… Her gün ölüyoruz. Kalp çarpıntılarımız, kaygılarımız, arzularımız ve utançlarımız efendilerin ekmeğine maya oluyor. Ama maya çalınmakla tükenmez. Sizi ihya eden bize hayli hayli yeter. Bizden çaldığınız yaşam enerjimizden artanlarla sizi boğana kadar kabaracak bir hamurun mayasını tutacağız.”

'PERFORMANS SİSTEMİ KURUMSAL MOBBİNGTİR'

Basın açıklaması sırasında “Halkın sağlığı işten önemli”, “Beden sağlığı işten önemli”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz”, “Performans sistemi kurumsal mobbingtir” sloganları atıldı.