İZBAN işçileri İzmir halkıyla buluştu: Dayanışmayla kazanacağız

İzmir'de grevin 11'inci gününü geride bırakan İZBAN işçileri, halkı bilgilendirmek ve dayanışmayı büyütmek amacıyla dün akşam NHKM Konak Halk Sahnesi'nde İzmirlilerle buluştu. İZBAN işvereninin algı operasyonunu ve yalanlarını anlatan işçiler, 'grev kırıcısı' makinistlerle yapılan seferlerin yarattığı riski anlattılar.

Özgür Cem Boynueğri - Burak Bilal Aydoğdu

Direnişlerinin 11. gününü geride bırakan grevdeki İZBAN işçileri, dayanışmayı büyütmek ve grevi anlatmak için Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu.

Direnişteki 342 işçi adına konuşan Demiryol-İş Sendikası temsilcisi işçiler yolcu güvenliğini, kadın çalışanların yaşadıkları sorunları, İZBAN yönetiminin İzmir halkı ile grevdeki işçileri karşı karşıya getirmek için sergilediği algı operasyonunu, açıklanan gerçek dışı rakamları ve gerçek bordroları anlattılar. 

Dayanışma etkinliği, Türkiye Komünist Gençliği (TKG) adına Efe Eğilmez’in kendi yazdığı, İZBAN işçilerinin direnişine destek duygularını ileten “Geleceğe Yön Verenler” adlı şiirini okumasıyla başladı.

Gebze’de direnişleriyle Türkiye işçi sınıfına örnek olan Flormar işçilerinin Yapıcılar müzik grubu ile birlikte seslendirdiği “İkimiz” adlı parçanın klibi İzmirlilerle paylaşıldı.

Grevdeki emekçiler adına konuşan İZBAN işçilerinden Ahmet Güler, hakları olan yüzde 28’lik zammın günden güne artan enflasyon oranlarıyla yaşanan bir ülkede yaşamlarını sürdürmeleri için gereken asgari zamma ancak denk geldiğini söyledi. En düşük ücretin net 1453 liradan başlayıp 2010 girişli bir işçinin 85 günlük ikramiyesinin maaşa eklenmesiyle net 2154 lira aldığını belirten Güler, maaş bordrolarını Alsancak İstasyonu’na tüm İzmirlilerin incelemesi için astıklarını hatırlattı.

'BİZ KAZANIRSAK HERKES KAZANACAK'

Toplu sözleşme döneminin ilk uğrağı olan işyerinin İZBAN olduğunu, sonrasında 24 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmelerinin bu direnişten çıkan sonuca göre şekilleneceğini belirten İZBAN işçisi Ahmet Güler “Biz kazanırsak 24 bin İzmirli emekçi kazanır, tüm Türkiye işçi sınıfı kazanır” dedi.

Bir diğer İZBAN işçisi Berkant Arda da, güvenlik konusunda büyük risklerin ve ihmallerin olduğuna dikkat çekti, İzmirlileri yüksek kaza riski ile yol alan trenleri kullanıp kullanmama konusunda bir kez daha düşünmeye davet etti.

'60-65 YAŞ ARALIĞINDAKİ GREV KIRICISI MAKİNİSTLER RİSK OLUŞTURUYOR'

İZBAN emekçisi Emre Saygılı da, “Ankara’daki tren kazası da sinyalizasyon olmadığından kaynaklandı. Üstelik Bakan çıkıp sinyalizasyonun o kadar da gerekli olmadığını söylüyor. İZBAN’da ise şu anda daha önce yalnızca masa başında çalışan insanlara bakım ve onarım yaptırıldığını duyuyoruz. Bu güvenlik riskleri İZBAN’da da ortadayken, tüm İzmirliler her İZBAN kullandığında aynı durumu, aynı riski yaşıyor. Ankara kazasının sorumluları hesap vermezken, mesele orada üç beş çalışan  kardeşimizin üzerine atılıyor” dedi.

"Grev kırıcılığı" yapmak için işe çağrılan emekli makinistlerin 60-65 yaş aralığında olduğunu vurgulayan İZBAN işçisi Mücahit Yavuz, “Üstelik biz 25-35 yaş aralığında tren kullanımının getirdiği zorluklarla 7-8 saat ancak çalışabilirken, grev kırıcısı emekli makinistler 6 saat uykuyla 12-13 saat çalışıyorlar”dedi. "Grev kırıcılığının" suç olduğunu ve hakları için direnen İZBAN işçilerinin İZBAN yönetimine dava açtığı belirten Yavuz, söz konusu mahkemenin önümüzdeki günlerde İzmir’de görüleceğini belirtti.

İZBAN işçisi Yeşim İnal, yolcuların artı para sistemine yönelik tepkilerinde doğrudan kendilerinin ve özellikle de kadın çalışanların muhatap kaldığını belirterek, "Gişe çalışanları genellikle kadın emekçiler olduğu için, yönetimin getirdiği artı para sisteminde tepkiler hep biz çalışanlar göğüslemek durumunda kaldık. Çok zor zamanlar yaşadık" dedi. Kadın emekçilerin tüm sektörlerde yaşadığı sıkıntıların benzerlerinin İZBAN'da da yaşandığını vurgulayan Yeşim İnal, vardiya sisteminde çalışmanın güçlüklerinin kadın işçileri daha da zorladığını hatırlattı.  

'YALANLAR VE GERÇEKLER' ADLI ETİKET ÇALIŞMASI

“Yalanlar ve Gerçekler” başlıklı bilgilendirici yapışkanlı etiket hazırlayan İZBAN işçileri, tüm İzmirlileri dayanışmayı büyütmek ve genel mağduriyeti sonlandırabilmek adına bu yapışkanlı etiketleri yaygınlaştırma çağrısı yaptılar.

İZBAN İŞÇİLERİ İÇİN ŞİİR 

Efe Eğilmez’in İZBAN emekçileri için yazdığı şiir şöyle: 

Dünya dönüyor

Ve ilerliyor insanlık

Yaşam da hızlanıyor elbet

Uçaklar ve trenler

Ve tabii tanklar, tüfekler

Büyüyor, gelişiyor, hızlanıyor insanlık

Ama ekmek, küçülüyor giderek

 

İki yerleşim arası mesafe kısalıyor

Ve kent merkezinden havaalanına yirmi yedi dakika

Şimdiye kadar geleceğe, bugünden baktı insanlar hep

Oysa bugüne, gelecekten bakmak gerek

Çünkü tren ilerliyorsa,

O motoru ittirenler var,

Ve dönüyorsa dünya durmaksızın,

Değiştiğindendir sürekli

Durmayacak, bir gün hep ilerleyecek o tren

Çünkü bugüne, gelecekten bakmak gerek

Ve fakat şimdi durur tren, hareket etmez

Çünkü ekmek, küçülüyor giderek

 

Ama aynı kalmaz hiçbir şey,

Değişir.

Yarının güçleri bugünü de şekillendirir

Öyleyse harekete geçmeli ve durdurmalı treni

Çünkü biziz döndüren dünyayı ve yön veren trene

Fakat ekmek, küçülüyorsa giderek,

Dursun öyleyse dünya ve kıpırdamasın tren,

Dünya emekçilerin elinde yükselinceye dek

TKP İZMİR İL ÖRGÜTÜ: PATRON SEVİCİLERİN SUSMA ZAMANI

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir il örgütü de, devam eden İZBAN grevine ilişkin bir açıklama daha yaptı. 

İzmir halkını mağdur edenin işçiler değil, İZBAN yönetimi olduğunun vurgulandığı açıklamada, İzmir halkına işçilerin haklı ve meşru mücadelesine destek olmaları çağrısında bulunuldu. 

TKP İzmir il örgütü imzasyıla yapılan açıklamanın tamamı şöyle:  

İZBAN’da Grev Devam Ediyor

PATRON SEVİCİLERİNİN SUSMA ZAMANI

İZBAN işçileri 10 Aralık’tan bu yana grevdeler. Emekleri, hakları, çocuklarının gelecekleri için mücadele ediyorlar.

İşçiler haklı mücadelelerini sürdürürken, İZBAN yönetimi ise yalan kampanyalarına devam ediyor. İşçilerin taleplerine dair fahiş ve yalan rakamlar açıklanıyor.

Bu açıklamalardan birisi esnasında, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hızını alamadı ve yumurtlayıverdi: “Ekonomi küçülürken herkes ceremesini çeker.”

Şimdi Aziz Kocaoğlu’na soruyoruz:

Ekonomi küçülürken neden siz patronlar ceremesini çekmiyorsunuz?

Ekonomi küçülürken neden siz patronların kar oranları azalmıyor?

Patronların karları azalmıyor çünkü Kocaoğlu gibi belediyeciler, kentimizin her santimetrekaresini patronlara açıyor. Kentin tarihi ve doğal güzellikleri patronlara peşkeş çekiliyor, her şey rantın parçası haline getiriliyor.

Tüm bunları yaptıktan sonra da, utanmadan, İZBAN işçilerinin İzmir halkını mağdur ettiğini söylüyorlar. İzmir halkını esas mağdur eden, İzban yönetimidir. AKP’nin ve CHP’nin ortak olduğu bu yönetim, işçisinin hakkını vermeyerek halkı mağdur etmiştir. Ekonomik krizi bahane eden yönetim, işçilere 1 yıl için verilecek toplam rakamı, grevi kırmak için 11 günde harcamıştır. Artı Para Sistemi ile bir soygun sistemi oturtmuş, emekçilerin yol harcamalarını 2-3 katına çıkararak İzmir halkını mağdur etmiştir.

İZBAN yönetimi bunlarla da kalmamakta, İzmir halkını büyük bir tehlikeye atmaktadır. Grevi kırmak için 7 emekli makinist göreve getirilmiş ve Çiğli-Adnan Menderes Havalimanı arasına seferler konmuştur. Normal zamanda 342 İZBAN işçisinin çalışmasıyla işleyen sistem, sabah 06:00’dan gece 22:00’ye kadar çalışan 7 grev kırıcı makinist ve yetersiz sayıda yardımcı personel ile işletilmektedir. Uzun saatler boyunca çalışan makinistlerin, görevlerini sağlıklı bir biçimde yürütmesi mümkün değildir. Ek olarak, tüm bakım personeli grevde olduğu için, tren bakımları yeterince gerçekleştirilememektedir. İzmir halkı, uzun mesailer yapan yorgun makinistlerin kullandığı ve bakımları yeterince yapılmayan trenlerle her türlü kazaya davet çıkaracak şekilde seyahat etmektedir. Yaşanacak olası bir felaketin sorumlusu İZBAN yönetimidir.

Dostlar,

Bu düzene mahkûm değiliz.

Grevdeki İZBAN işçilerine omuz vermeli, hem halkın ücretsiz ulaşım hakkına sahip olacağı, hem de İzban işçisinin emeğinin karşılığını alacağı bir düzen için mücadeleye katılmalıyız.