Ivanka Trump markası: Kadınlar mı? Hem savunurum hem sömürürüm

Kendi giyim zincirinde ortaya attığı 'çalışan kadınların hayatını iyileştirme' teması bir yana, Ivanka Trump’ın ürünlerini yapan işçi kadınlar, Bangladeş'te, Vietnam'da, Çin'de çok düşük ücretlerle çalışıyor, çöken fabrika binalarının altında can veriyor. Bangladeşli eski bir tekstil işçisi şöyle diyor: “Bizler aşırı fakiriz. Sizi güzelleştiriyoruz ama biz açlıktan…

Haber Merkezi

ABD Devlet Başkanı Donald Trump'ın kızı Ivanka Trump, çalışan kadınların hayatlarını iyileştirmekten bahsedip duruyor. Bu sırada babası, şirketlere “Amerikan malı alın” diyor. Fakat Ivanka Trump’ın moda şirket zincirinin uygulamaları bu prensiplerle taban tabana zıt.

Göreve başlama töreninde, Başkan Trump, hükümet binasının önünde durdu ve “Önce Amerika” isimli planının istihdam rüzgarını yeniden ABD lehine döndüreceğine yemin etti: “Sınırlarımızı, bizim ürünlerimizi yapan, şirketlerimizi çalan ve işlerimizi yok eden diğer ülkelerin talanından korumalıyız” dedi ve hemen ardından ekledi: “2 basit kuralı takip edeceğiz: Amerikan malı almak ve Amerikan vatandaşlarını işe almak.”

Sahnenin hemen önünde, yakın zamanda Beyaz Saray’da babasına katılacak olan moda “girişimcisi” Ivanka Trump oturuyordu.  

The Washington Post'un haberine göre; Ivanka Trump’ın amacı, kendi giyim zincirinde ortaya attığı bir tema olan “çalışan kadınların hayatını iyileştirmek” olacaktı. Tabii, aynı zamanda kendisi, babasının da karşı çıktığı “küresel ekonomi” ile doğrudan bir bağ kurmuştu. Ki bu bağlantı, tam da o sıralarda Pasifik kıyılarında kendisini gösteriyordu.

Trump ailesi sahnedeyken, OOCL Ho Chi Minh City adlı iri yarı bir konteyner gemisi, yaklaşık 500 poundluk “yabancı üretim” Ivanka Trump marka bluzlarından oluşan yüküyle, Kaliforniya’daki Long Beach limanına demir atıyordu. 

Ivanka Trump markalı ayakkabılar, ceketler ve deri çantalar taşıyan bir diğer 10 gemi ise, Malta, Malezya, Japonya, Güney Kore ve Yemen’den ayrılmış ve burnunu ABD’ye döndürmüş bir biçimde Kuzey Pasifik ve Atlantik okyanusunda süzülüyordu.  

Başkan Trump, şirketleri dış kaynak kullanımlarından ötürü kalaylarken, The Washington Post’ta Ivanka Trump’ın şirketinin “dış kaynak”lara olan bağımlılığını göstermek adına yayımlanan rapor, amacı farklı olsa dahi, sömürü devlerinin birbirleriyle göbekten bağlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ivanka Trump’ın markası için üretim yapan ülkeler arasında yer alanlar ise yine bu kopmaz bağı işaret ediyor. Bu ülkeler arasında yine Bangladeş, Endonezya ve Çin gibi düşük ücretli işçilerin dibine kadar sömürüldüğü yerler var. 

DİĞER SÖMÜRÜ DEVLERİNDEN BİLE KÖTÜ DURUMDA

Ivanka Trump da günümüz modalarından olan “önüne gelenin kitap yazması” saçmalığından geri kalmayıp, 2017 baharında bir kitap çıkarmıştı. Kendisi bu kitapta, çalışan kadınların hayatını iyileştirmenin kendisinin “hayati vazifesi” olduğunu duyururken, The Post’un yayımladığı rapor, zat-ı alilerinin şirketinin, dünyanın pek çok yerinde bulunan ve çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu fabrikalarında çalışan işçilere yönelik muameleyi gözlemlemek konusunda, diğer sömürü devlerinden bile geride olduğunu öne sürdü.

Bahsi geçen rapora göre, Adidas ve Kenneth Cole gibi “dev” markalardan, sömürünün yeni yüzleri Kaliforniya çıkışlı Everlane gibi markalara dek uzanan giyim markaları, özellikle yurtdışında çalışan fabrika işçilerini “korumaya” yönelik sistemler geliştirdi. Koruma anlayışları dayanılmaz sıcaklıklarda bayılana kadar çalıştırmak olan bu sömürü devlerinin, Ivanka Trump’tan daha iyi durumda olduğunun öne sürülmesi ise enteresan bir iddia…  Rapora göre, Trump markası daha çok “etliye sütlüye karışmamak” tutumunu benimsemiş durumda. Yöneticiler, her ne kadar fiziksel taciz ve çocuk işçi durumlarını yasaklayan prensipleri olduğunu iddia etse de, bunun adına yaptıkları tek şey üreticilerin kurallara sadık kalmasını rica etmek. 

Şu an tam zamanlı olarak Beyaz Saray’da görev alan Ivanka Trump hala bu şirketin sahibi. Şirketi, yurtdışındaki fabrika bağımlılığından ötürü son zamanlarda artan bir denetlemeyle karşı karşıya kaldı ve temsilcileri de Trump’ın yeni anlaşmaları veto edebilecek güce sahip olduğunu söyledi. Bu konuda kendisine yöneltilen soruları yanıtlamaktan ise geri durdu. 

Avukatı Jamie Gorelick, The Post’a yaptığı açıklamada, Trump hanımın fabrika işçilerine yönelik muamele ile alakalı olan raporlardan dolayı endişeli olduğunu ve şirketin uygun bir biçimde yanıt vereceğini umduğunu söyledi. Şirket yöneticileri de üretimi geliştirmek ve fabrika işçilerinin koşullarını iyileştirmek adına kar amacı gütmeyen işçi hakları gruplarını işe alma niyetinde olduklarını öne sürdü. 

2013’ten beri markanın baş yöneticisi ve geçtiğimiz Ocak ayından beri başkanı olan Abigail Klem: “Bu markanın başlıca görevi, her zaman, kadınlara yaşamak istedikleri hayatları yaratmaları adına ilham vermek, güçlendirmek ve bu hayatı inşa etmek için ihtiyaç duydukları araçları vermek oldu” dedi. Suudi Arabistan’daki kadın haklarında “ilerleme” ve “umut” gören Ivanka Trump’ın markasının kadınlara ne tür bir güç ve ilham vereceği ise merak konusu…

TÜKENMİŞLİK, DÜŞÜK ÜCRET, HAKARET VE KAYIP BİR GELECEK

The Post’un haberinde, Trump markası adına üretim yapan 3 tekstil fabrikasında çalışan işçilerle yapılan görüşmeler de bulunuyor. İşçiler, işlerinin onlar için, tüketen saatler, kıt kanaat geçindiren bir ücret ve yeterince hızlı çalışmadıkları takdirde gözetmenlerden duydukları hakaretler anlamına geldiğini söylüyorlar.

Marka adına üretim yapan Endonezyalı, 26 yaşındaki bir dikiş işçisi “Aylık maaşım günlük giderlerim için de geleceğim için de yeterli değil” diyor.

Pek çok ABD merkezli giyim şirketi gibi, Trump markası da üreticilerle anlaşmalar imzalıyor ve karşılığında tüm dünyadaki fabrikalarla imalat anlaşması yapıyor. Bu sistem, ürünlerin tüketicilere daha düşük ücretlerle satılmasını sağlarken, yoksul bölgelerde çalışan işçiler için bir risk durumu yaratıyor. 

Ivanka Trump’ın markası için üretim yapan fabrikaları inceleyen 3 aktivistin yakın zamanda tutuklandığı Çin’de, seri üretim hattında çalışan işçiler, Trump marka dokuma bluzlar, ayakkabılar ve el çantaları üretiyor. Endonezya’daki işçiler kıyafetleri dikerek birleştiriyor ve kazaklar örüyor. Takım ceketleri Vietnam’da bir araya getiriliyor. Pamuklu üstler Hindistan’da, kot pantolonlar ise büyük bir giyim endüstrisi olan, tekstil işçilerinin aylık 70 dolarlık asgari ücret aldığı ve bu işçilerin daha yüksek ücret talep etmesinden sonra fabrika sahiplerinden ciddi baskılarla karşılaştığı Bangladeş’te…

'MADE IN AMERICA' EFSANESİNİN ÇÖZÜLÜŞÜ 

Marka başkanı Klem, şirketin bazı ürünleri ABD’de üretmenin yollarını aradığını fakat bunun geniş bir ölçekte yapılmasının şu an mümkün olmadığını söyledi. Söyleşiyi yaparken hemen yanında 2016 Moda Şirketleri raporu “ ‘Made in America’ efsanesinin çözülüşü” duruyordu. Klem: “Artık burada neredeyse hiç işçi yok, varsa da oldukça küçük bir sayıda. Pek çok durumda, üretim makineleri bulunmuyor” dedi. 

Endüstri “uzmanları”, ABD’de satın alınan tüm giyim eşyaları ve ayakkabıların yüzde 97’sinin, işçilerin düşük ücretle çalıştırıldığı ve ürünlerin daha ucuza üretilebildiği ülkelerden ithal edildiğini söylüyor.  

Uluslararası İşçi Hakları ve İnsan Hakları Enstitüsü’ne göre, 2013’te yapılan bir hesaba göre, bir kot gömleğin üretimi Bangladeş’te 3.72 Dolar iken, bunun ABD’de üretilmesi 3 katından bile fazlaya mal oluyor. 

Başlangıçtan itibaren, Ivanka Trump, mücevherat markasını, “üst tabakalar” için gösterişli bir sığınak olarak tasavvur ettiğini söyledi. 2007 yılında Arap “Business” magazininde yer alan “Babasının Kızı” başlıklı yazıda, Ivanka Trump, fiyatları çoğunlukla 5-50 bin dolar arasında değişen mücevheratların her şeye sahip olan ama kanıtlayacak hiçbir şeyi olmayan hırslı ve zengin kadınlara pazarlanabileceğini söylemişti. 

Modern şehirli ihtişamını pazarlamak için tasarlanan Trump giyim zinciri, orta ölçekli pazar fiyatları, genişleyen stil sahibi gece ayakkabısı koleksiyonları, düşük omuz bluzlar ve çiçekli kokteyl elbiseleriyle işinin çekirdeğini oluşturmaya başladı.

2012’nin sonlarına doğru Trump, Guess, Calvin Klein ve Jessica Simpson ile yaptığı işlerle bilinen “gelişmiş” bir giyim grubu ve sömürü devlerinden olan G-III ile anlaşma imzaladı. Bu anlaşmayla birlikte, markanın Çin ve Vietnam gibi ülkelerdeki üretimi arttı. 2016 yılında G-III, Ivanka Trump giyim zincirinin 100 milyon dolarlık bir perakende satış hasılatı ürettiğini duyurdu.

Bu sırada Ivanka Trump, şirketinin “yıldız pazarlamacısı” olarak görev yaptı. Fotoğraf çekimleri ve TV programlarında markasının “nude” topuklularını giydi, 10 bin dolarlık bilezik taktı. 

Geçtiğimiz yılın başkanlık kampanyasında, ürünlerini ulusal sahnede sergileme fırsatı elde etti. Ulusal Cumhuriyetçi Kongresi'nde babasına desteğini sergiledikten sonra, sosyal medya ekibi “Ivanka’nın tarzına sahip olun” kampanyasını yaydı ve 138 dolarlık Çin üretimi elbise hemencecik tükendi. Yaklaşık 16 çalışan Ivanka Trump’ın sosyal medya hesapları ve marka kampanyalarını yönetiyor. Buna #WomenWhoWork (#ÇalışanKadınlar) adlı hashtag kampanyası da dahil. Ki bu hashtag, şirketin mottosu…

Pazarlama stili, gece çantaları için indirimlerden “kadın gücü” kutlamalarına kadar uzanıyor. “Toplantı odası ve ötesi” isimli, kadınlar için trend giyim olarak reklamı yapılan giyim tarzı, IvankaTrump.com’da “kadınları istedikleri hayatı yaratmak için güçlendirerek ilham verme görevine adanmış, çözüm odaklı yaşam stili markası”na evrildi. Galiba, Trump markası için üretim yaparken gündüzleri sömürülen, geceleri aç yatan işçi kadın #ÇalışanKadınlar arasında görülmüyor.

Şubat ayında düşük ücretlerden söz ederek işbirliğini düşüren Nordstrom’dan sonra, Başkan Trump kızına çok adaletsiz davranıldığını söyleyerek isyan etmişti. Ve Trump destekçileri de Trump ürünlerini almak için mağazalara akın etmişti.

'SİZİ GÜZELLEŞTİRİYORUZ AMA BİZ AÇLIKTAN ÖLÜYORUZ'

Mayıs ayında, Ivanka Trump kot koleksiyonuna ait yepyeni ürünler sergilendi: 79 dolarlık indigo, beyaz ve pembe pantolonlar. Her birine #WomenWhoWork etiketi yapıştırılmış ve beraberinde teşvik eden “öğütler” yazılmıştı: “Bir amaç için uğraşın”, “Birbirinize yatırım yapın”.

Pantolonlardaki etiketler onların G-III için Bangladeş’te üretildiğini işaret ediyordu. Ki Bangladeş’in tekstil endüstrisi onlarca ölümcül fabrika faciasıyla burun buruna gelmiş ya da yaşamıştı. Bunlardan bir tanesi, 2013 yılında binanın çökmesiyle 1.100’den fazla işçinin katledildiği faciaydı. 

Gemi kayıtları hangi fabrikaların Trump markası için üretim yaptığını göstermiyor. Aynı zamanda, hem marka hem de G-III bunları söylemeyi reddediyor. 

Güvenlik risklerinin yanısıra, Bangladeşli tekstil işçileri dünyanın en düşük asgari ücreti için bayılana kadar çalışıyorlar.

12 yaşında fabrikada çalışmaya başlayan eski tekstil işçisi, işçi örgütçülerinden Kalpona Akter, “Bizler aşırı fakiriz. Sizi güzelleştiriyoruz ama biz açlıktan ölüyoruz” dedi. 

Son yıllarda Bangladeş’teki fabrika işçilerinin güvenliği için bir dizi anlaşmalar yapıldı. Bunların ne kadar yerine getirildiği ise gün gibi ortada. Fakat, program yetkililerinin açıklamalarına göre, ne Trump’ın şirketi ne de G-III bu anlaşmalara bir katkıda bulundu. 

G-III adına konuşan fakat soruları yanıtlamayan Ziedenweber ise, fabrikalara yatırım yaparken ücretleri düşük tutmanın ne kadar zor olduğunu söylemekten geri durmadı: “Biliyorsunuz, perakendeciler, tüketiciler bunu sormuyorlar. Hiçbir alıcı ‘Bu çökmek üzere olan bir binada üretilmiş.’ demiyor.”

'HERKESE BENDEN İLHAM, İŞÇİ KADINLARA YOK'

Ekonomik güvencesizlik, Ivanka markalı örgü kıyafetler üreten Endonezya’daki PT Buma fabrikasında çalışan, ağırlıklı olarak kadın işçilerden oluşan işçiler için daimi bir problem. 

Diğer işçiler gibi cezalandırılmak veya kovulmaktan korktuğu için ismini gizleyen K. adlı 26 yaşındaki bir dikiş makinesi operatörü, aylık olarak bölgenin asgari ücreti olan 173 dolar gelir elde ettiğini söyledi. İşçi kadın, bunun 23 dolarını şiltede uyuduğu evinin kirasına harcadığını, kıyafetlerini duvardan duvara çekilen bir tele astığını belirtti. Paranın geri kalanını ise 2 yaşındaki kızı için ayırdığını fakat bunun bedeli yıllık 225 dolar olan ilkokul harcına yetmemesinden endişe duyduğunu söyledi.

25 yaşındaki bir işçi kadın, PT Buma’nın onu kumaş kesici olarak işe aldığını ve ona aylık 24 günü bulan çalışmasının karşılığında 68-135 dolar arasında değişen ödeme yaptığını belirtti. Ki bu, bölgenin asgari ücretinden bile oldukça aşağıda ve işçi avukatlarının belirttiğine göre bir yerel yasa ihlali. 

Kadın ve eşi, günlük masraflarını ve babaannesi ile birlikte 45 dakika uzakta yaşayan 10 yaşındaki oğullarının giderlerini karşılayabilmek için borç almak zorunda. İşçi anne, oğlunu ayda yalnızca 1 kez görebiliyor. 

Ivanka Trump 10 bin dolarlık bilezikle objektiflere sırıtırken, “ilham verdiği” kadın “Benim hiçbir şeyim yok. Yalnızca kıyafetlerim…” diyor. 

İşçiler, eğer hedefin gerisine düşerlerse veya birleştirme işlemi yeniden yapılmak zorunda olursa denetleyenlerin onları azarladığını söylüyorlar. 30 yaşındaki bir işçi “Hızlı çalış. Bu kıyafetler acil. Niye yavaş çalışıyorsun?” şeklinde baskı gördüğünü anlatıyor.

PT Buma’daki çalışma koşulları sorulduğunda ise Klem, üretim zincirlerinde yer alan binlerce kadını destekleyen programlar geliştirmeyi umduklarını söylemekle meşgul.

'BU FABRİKANIN IVANKA TRUMP'A AİT OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUN?'

Çin’de daha iyi çalışma koşulları arayan işçilerin karşı karşıya kaldığı tehlikeler ise oldukça sert. Ağır gözetleme ve polisin varlığı, şirket karlarını ve ülkenin “Dünyanın fabrikası” ününü korumak için kullanılıyor.  

Verilerin gösterdiğine göre, Ivanka Trump’ın ürünleri Çin’de 2010 yılından beri 2 düzineden fazla fabrikada üretiliyor.

Hong Kong merkezli bir fabrika olan ve işçilere aylık 190-289 dolar ödeyen Yen Sheng, 2015 yılından itibaren binlerce poundluk Ivanka Trump marka deri çanta ve başka ürünler gönderdi. 

İşçiler, hastaneye kaldırılmadıkları müddetçe, şirketin hastalık ücreti ödemeyi reddettiğini ve fazla mesaiye ödeme yapmaktan kaçındığını söyledi. “Fakat değişim için uğraşmak ihtimaller dahilinde bile değil” dediler. 

Bir işçi kadın, yöneticilerden birinin “Eğer çalışmazsanız, başkaları çalışır. Eğer protesto ederseniz, şirket polisin alakadar olmasını ister. Patron çok zengin. Polisin gelmesini rica edebilir” dediğini aktardı. 

Trump için üretim yapan Çin’deki fabrikalardaki çalışma koşulları, fabrikadaki koşulları inceleyen 3 aktivistin gözaltına alınmasıyla dikkat çekmeye başladı. 3 aktivistin üyesi olduğu China Labor Watch isimli işçi örgütü, 18 saatlik çalışmaya ve yöneticilerin sözlü tacizlerine dair kanıt bulduklarını söyledi. Fakat fabrika, bu suçlamaları reddetti.  

Örgüt yöneticilerinden Li Qiang, daha önceki deneyimlerinde hiç bu denli ciddi bir polis baskısıyla karşılaşmadıklarını belirtirken, bu olayın fabrika Ivanka Trump’a ait olduğu için farklı bir biçimde ele alındığına inandığını aktardı. 

Gözaltına alınan eylemcilerden Hua Haifeng, serbest bırakıldıktan sonra, polisin ilk sorusunun “Bu fabrikanın Ivanka Trump’a ait olduğunu biliyor muydun?” olduğunu belirtti.  

Örgüt, Nisan ayından bu yana Ivanka Trump’a fabrikadaki çalışma koşullarını detaylandıran 4 mektup gönderdi ve ondan üyelerini savunmasını istedi. 

Hua’nın eşi Deng Guilian:“Onun için üç beş kelime ama o kelimeler bütün bir aileyi kurtarabilir” dedi. 

Ivanka Trump konuyla ilgili konuşmadı. Avukatı Gorelick ise Ivanka Trump’ın Beyaz Saray’daki rolünden ötürü, hükümeti markayla ilgili bir meseleyle hiçbir şekilde alakadar edemeyeceğini ve bunun da kişisel olarak müdahale edebilmesini engellediğini söyledi.  

Aynı zamanda Trump, çalışan kadınların savunucusu profiliyle uluslararası ününü artıyor. 

2017 baharında babasıyla birlikte gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyaretinde, amacının kadınları ABD’de ve tüm dünyada güçlendirmek olduğunu söyledi. 2016 Nisan ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da “Kadın İnsan Mıdır?” isimli bir seminer gerçekleştirilmişti. Bu yılın Mayıs ayında ise, Ivanka Trump, Suudi Arabistan’daki kadın haklarından “ilerleme” ve “umut” türetmişti. 

Mayıs ayında, eşit çalışma koşullarına olan “adanmışlığını” detaylandırdığı “Çalışan Kadınlar” adlı kitabını yayımladı. 

Bir “lider” ve bir anne olarak eşit koşulların yeşereceği bir ortam yaratmanın sorumluluğunu hissettiğini yazan Trump, “Bir insan, bir diğerinin gideri için cefa çekmemeli.” derken, çocuğunu ayda bir kez görebilen işçi kadınları, onun markasını üretirken açlıktan kıvranan işçileri bir kez daha görmezden geldi.