Suriye'deki muhalefet hareketinin çatı örgütü olan Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) başına bir süredir beklendiği gibi bir Kürt akademisyen olan Abdülbaset Sayda getirildi. Pazar günü İstanbul'da yapılan toplantıda seçilen Sieda'nın öncelikli görevinin, Suriye Kürtlerini muhalefete katılmaya ikna etmek olacağı belirtiliyor.

Sayda'nın seçilmesi vitrin tazeleme mi?
Oybirliğiyle ve üç aylık bir görev süresi için seçilen Sayda, seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada, önceliğinin Konseyi genişletmek ve daha çok sayıda muhalefet temsilcisini kapsayabilmesi için yeniden yapılandırmak olacağını ifade etti. Sayda bu konuda önceliği Suriye'deki farklı dini azınlıklara vereceklerinin altını çizdi.

Sayda'nın seçilmesiyle ilgili yer alan yorumlarda, kendi içinde çatışma ve ayrılıklar yaşayan muhalefetin daha kapsayıcı görünmek amacıyla da böyle bir adım attığı öne sürülüyor. Basında yer alan yorumlara göre Sayda'nın tercih edilmesinde üç ana neden bulunuyor. Bunlardan birincisi bugüne kadar ağırlıklı olarak tarafsız kalan Suriyeli Kürtleri muhalefet saflarına çekmek. İkinci neden ise, muhalefetin İslamcıların, özellikle de Müslüman Kardeşler örgütünün egemenliği altında olduğu eleştirisini boşa çıkarmak. Üçüncü neden ise daha önce Burhan Galyun yönetimindeki SUK'un fazla otokratik olduğu yönündeki eleştirileri gidermek.

Geçtiğimiz dönemde Galyun'a muhalefet içinden ağır eleştiriler yöneltilmiş ve Suriye'deki yerel muhalif grupları görmezden geldiği ve Müslüman Kardeşlere fazla ağırlık verdiği öne sürülmüştü. Bununla birlikte, Sayda'nın oybirliğiyle seçilmesi ve seçilenler arasında Müslüman Kardeşler'in de yer alması, Sayda'nın Kürtlere, Alevilere ve Hristaynalar dönük bir vitrin tazeleme olduğu şekilnde yorumlara da neden oldu.

İlk basın toplantısında bu konulara değinen Sayda, "Şu anda, ortak bir zemin yaratabilmek amacıyla SUK ile Suriye'de çalışma yürüten güçler arasındaki ilişkiyi tamir etme sürecindeyiz" dedi. Sayda ayrıca Mart ayında SUK toplantısını terk eden, Suriyeli Kürtlerin şemsiye örgütü olan Kürt Ulusal Konseyinin tekrar SUK'a dahil olması için onlarla temas halinde olduğunun altını çizdi.

İlk çağrısı "müdahale edin" oldu
Konuşmasında dış müdahale gündemine de ağırlık veren Sayad, Suriye'deki gelişmelerin bölgesel ve uluslararası düzeyde güvenliği tehdit ettiğini ve bu nedenle mutlaka dış müdahale yapılması gerektiğini savundu. Konuşmasında Birleşmiş Milletler Anlaşmasının, ekonomik ambargo, silah ambargosu ve silahlı müdahale ile ilgili yedinci maddesine atıfta bulunan Sayda, "Suriye'de süren şiddete karşı sivillerin korunması için Birleşmiş Milletleri acilen güç kullanma kararı almaya çağırıyoruz" dedi.

Sayda Suriye devletinin bazı kentlerde kontrolü kaybettiğini ve son mevzilerinde tutunmaya çalıştığını iddia etti. Sayda açıklamasında ayrıca SUK'un, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanmadıkça bir dış müdahaleye karşı olduğunu öne sürdü.

Batıdan olursa 'evet', İran'dan olursa 'hayır'
Batılı ülkelere dış müdahale için çağrılar yapan Sayda'nın, İran'ın Suriye'ye yaptığı yardıma ise şiddetle itiraz edildiği görüldü. Sayda bir soru üzerine bu konuda "İran yetkililerini, Suriyelilerin iradesine saygı duymaya ve yene döneme hazırlıklı olmaya çağırıyoruz" dedi.

(soL - Dış Haberler)