Usame Bin Ladin’in öldürülmesi ABD'nin islamcılarla tekrar barıştığı bir döneme denk geldi. soL'da da konu ile ilgili haberimizde "Bin Ladin tam zamanında öldü" değerlendirmesini yapmıştık. Konunun bir diğer önemli tarafı ABD'deki yankısı idi. Tüm medya organlarından da izlenebileceği üzere Bin Ladin'in ölümü ABD’de sevinç gösterileri ile karşılandı. 1 Mayıs gecesi Bin Ladin’in ABD güçleri tarafından öldürüldüğünün açıklanmasının ardından New York’ta ve Washington’da yüzlerce kişi sokaklara çıkarak Bin Ladin’in öldürülmesini kutladı. Ancak bu durumun ABD’de kitlesel gösterilere dönüşeceği beklentisi tahmin edilebileceği üzere boşa çıktı.

2 Mayıs günü ABD’lilerin “sıfır noktası” (ground zero) olarak adlandırdıkları 11 Eylül saldırısıyla yıkılan Dünya Ticaret Merkezi binalarının önünde kitlesel gösteriler yapan ABD halkı yoktu. Ancak meydan yine de tüm gün boyunca ilgi merkezi olmayı sürdürdü. Tüm televizyon kanallarının canlı yayın araçları tüm gün hatta izleyen günlerde de buradan yayın yapmayı sürdürdü, New York Belediye Başkanı ve çeşitli yetkililer buradan açıklamalarda bulundular. Gösteriler ise bireysel şovlar olarak gerçekleşti. ABD bayrağı ya da gazete kupürleri taşıyan bazı Amerikalılar 11 Eylül ile ön plana çıkan ve Afganistan ve Irak saldırıları ile canlı tutulan ABD şovenizminin uç örneklerini sergileyerek medyanın ilgisini de doğal olarak üzerlerine çektiler. Sloganlar ise tanıdıktı “Ya sev ya terk et!”.

“Cehennemde çürü!”
Bin Ladin’in öldürülmesini şovenist sloganlarla karşılayan yalnızca tekil ABD vatandaşları olmadı. Özellikle bazı gazeteler 2 Mayıs sabahı “Cehennemde çürü!” (Daily News), “Ölü ele geçirdik!” (New York Post) manşetleriyle çıktılar.

Gösterileri çoğunlukla onaylayarak izleyen ABD vatandaşlarına “Bin Ladin’in öldürülmesi ‘terör’ sorununa bir çözüm olacak mı sizce, her şeyin nedeni Bin Ladin miydi?” diye sorduğumuzda genellikle başlarını sallayarak cevap verdiler.

“Neden şimdi?”
Ancak olayları izleyen bazı gazetecilerin kafasında Bin Ladin’in öldürülmesinin zamanlaması ile ilgili soru işaretleri vardı. ABD’nin elinin altında bulunan Pakistan’da ve CIA’in Bin Ladin’in bulunduğu yeri bunca zamandır bildiği anlaşılmışken “Neden şimdi öldürüldü?” sorusu yaklaşan seçimlerle bağlantılı olarak yanıtlanıyordu.

“ABD’nin stratejik krizi”
soL olarak bu soruyu ABD Komünist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Jarvis Tyner’e de sorduk. ABD’nin askeri anlamda stratejik bir kriz içinde olduğuna inandıklarını vurgulayan Tyner, ABD Başkanı Obama’nın seçim öncesi Irak ve Afganistan’dan çıkmak istediğinin ve yaklaşan başkanlık seçimlerinde Obama’nın seçim propagandası açısından bunun çok önemli olduğunun altını çizdi. Tyner Obama’nın buralardan çıkmazsa seçimde şansı olacağına inanmadığını da sözlerine ekledi.

ABD KP’nin yayın organı People’s World’de çıkan değerlendirme yazısında da Bin Ladin’in 11 Eylül saldırısı gerekçe gösterilerek başlatılan Afganistan ve Irak saldırılarında değil aksine Pakistan’da ABD gizli servisinin bir operasyonu sonucu öldürülmüş olduğuna dikkat çekiliyor.

(soL - New York)