Avrupa’da yeniden sınıf savaşımları

Avrupa’da yanan grev ateşi, kıtada giderek yayılıyor.

İngiliz Independent gazetesi, Mart ayıyla beraber Avrupa’nın her yanına yayılan grev ve eylem dalgası için “1968’in devrimci kalkışmalarından bu yana görülen en büyük isyan dalgası” tanımlamasını yaptı.

Belki 1968, belki de 19’uncu yüzyılın ilk yarısındaki kalkışma dönemleri... Ancak Avrupa’daki tablonun, kıta tarihindeki bazı önemli sınıf savaşımı dönemlerini andırdığı kesin.

Ekonomik krizin vurduğu Avrupa’da burjuvazi önce halkın parasıyla batık bankaları kurtarmaya başlayıp, ardından da emekçilerin haklarını tırpanlama saldırısına girişince, grevler Avrupa’nın birçok ülkesine yayıldı.

En önemli örnek, krizin de şimdiye dek en kötü vurduğu ülke olan Yunanistan oldu. Yunanistan’da Aralık ayında başlayan grevler, sosyal demokrat PASOK hükümetinin emekçilere büyük bir saldırı niteliğindeki krizden çıkma planını açıklamasıyla birlikte sıklaştı ve büyüdü. Ülke her iki haftada bir genel grevle sarsılıyor.

Şubat ayının son haftası, Almanya’nın en büyük havayolu şirketi olan Lufthansa’da çalışan 4500 pilotun 4 günlük bir greve gitmesiyle başlamış, aynı gün Fransa’da hava trafik kontrolörleri de greve başlarken, Total petrol rafinerilerindeki işçiler kapanma tehlikesi olan bir rafinerideki arkadaşlarına destek grevlerini sürdürmüşlerdi. Aynı gün, İngiliz Havayolları’nda işçiler grev kararı aldılar. Bu grevlerin ertesi günü İspanya’nın Madrid, Barcelona ve Valencia kentlerinde Sosyalist Parti (PSOE) hükümetinin “kamu harcamalarını kısma” önlemlerine karşı kitlesel eylemler düzenlendi. Çek Cumhuriyeti’nde sendikalar, 1 Mart için ulaşımda grev yapma kararı aldılar.

Mart ayının başlamasıyla birlikte İspanya’da devlet radyo ve televizyonu RTVE işçileri, Fransa’da ise yargıç ve avukatlar greve çıktı. İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde grev yaşandı. 20 Mart’ta İngiliz Havayolları’nda grev başladı. Grev nedeniyle binden fazla uçuş iptal edildi. İngiltere’de havayolunun ardından 25 Mart’ta da demiryolu işçileri dört günlük grev yapma kararı aldılar. Başbakan Gordon Brown grevi engellemek için açıklamalarda bulunurken, sendikayla patronlar arasındaki görüşmeler Pazartesi günü tekrar başlayacak. İngiliz Havayolları’nda bugün yeniden grev başlıyor.

Merkez ülkelerde de grevlerin yükselmesi ve ekonomik durumun kötüye gitmesi, Avrupa’nın çevre ülkelerinde patlama risklerini de artırıyor. Örneğin Yunanistan’daki sıkıntılar, burada sayıları oldukça fazla olan göçmen işçiler ve Yunan sermayesinin bu ülkelerdeki varlığı nedeniyle Balkanlar’daki diğer ülkeleri de etkiliyor. Baltık ülkeleri ve doğu Avrupa’daki diğer ülkeler, krizden çok kötü etkilenmiş durumdalar.

İtalya’da ise Berlusconi hükümetiyle sol güçler arasındaki mücadele kızışıp bir “soğuk savaş” dönemine girerken, ülkede faşizm de giderek yükseliyor. Berlusconi karşıtı büyük protestolara hükümetin yanıtı kendi yandaşlarını sokağa dökmek olurken, göçmenlerin bulunduğu yerlere ve solcu derneklere saldırılar yaşanıyor.

Yeni gelişmeler, Avrupa’da sınıf savaşımının daha da kızışacağına işaret ediyor.

(soL - Dış Haberler)