Podemos'un 'yepisyeni' solculuğu...

Geçtiğimiz sene, İspanya'daki taht değişikliğinin referanduma sunulmasını isteyen "solcu" Podemos'un lideri Iglesias, Nisan ayında yeni Kral'la neden buluştuğunu, ünlü İngiliz dergisi New Left Review'ın Mayıs-Haziran sayısında açıkladı. Iglesias'ın sözlerini yorumsuz aktarıyor, sadece, "bu kadar solculuk bize fazla" diyoruz.

Dış Haberler

Not: Pablo Iglesias, röportajın aşağıdaki kısmına gelinceye kadar, partisinin İspanya'daki siyasi krizin neresinde durduğunu, "geleneksel sol"dan kendisini nasıl ayırdığını, "Gramsciyen" bir şekilde anlatıyor. Sonunda, Podemos'un yeni Kral ve onun verdiği resepsiyona katılıp katılmama konusunda aldığı kararı açıklıyor. Röportajın tamamına (İngilizce) buradan ulaşabilirsiniz.


Buna somut bir örnek [Podemos'un ileriki aylarda yaşayacağı zorluklardan bahsediyor], İspanya Kralı'nın Avrupa Parlamentosu'na yaptığı ziyaretle birlikte ortaya çıkan karmaşık senaryodur. Bu durum, bizi zor bir sorun ile karşı karşıya bıraktı: Monarşi.

Neden zor? Çünkü bu bizi derhal sahanın merkezinin dışına çıkartıyor. Temel olarak iki seçenek vardır: Birincisi, geleneksel olarak solun tutumu -örneğin, Izquierda Unida- şunu söyler: 'Biz cumhuriyetçiyiz. Biz monarşiyi kabul etmeyiz, bundan dolayı İspanya Kralı'nın resepsiyonuna gitmeyeceğiz; devletin başına bu meşruiyet alanını tanımayacağz.' Bu -her ne kadar ahlaki ve etik olarak erdemli bu davranışı takdir ve tasdik edebilsek de- kişiyi doğrudan doğruya radikal solun alanında, çok geleneksel bir çerçevede tutar; ve doğrudan bir şekilde, başka konular hakkında ne düşünürlerse düşünsünler, bir önceki kralı eski yolsuz düzenle özdeş tutmalarına rağmen, yeni krala sempatiyle yaklaşan halkın büyük bölümüne yabancılaştırır.

Monarşi, İspanya'da en fazla değer verilen kurumlardan birisidir; bu nedenle, siyasi değişim için temel olan sosyal bölmeleri hemen düşmanlaştırabilir. Yani, iki seçenek var: Bir, resepsiyona gitmeyiz ve aşırı solun siyasi eyleme çok az ihtimal bırakan geleneksel çerçevesi içerisinde kapana kısılırız. Ya da iki, gideriz, böylece Podemos 'Kale'nin partileri tarafından etrafı sarılmış ve kurumsal çerçeveye -monarşist, hain ya da her neyse- saygı göstermiş görünür.

Peki, biz bu tatsız, çelişkili senaryoda ne yaptık? Kendi olağan estetiğimizle birlikte gittik -sıradan kıyafetlerimizle filan, protokolü hiçe sayarak. Bu küçük bir şey, fakat sembolik olarak Podemos'un temsil ettiği türden bir şey. Ve Kral'a, İspanya'da neler olup bittiğinin bir yorumu olarak önererek, Game of Thrones DVD'si hediye ettim. Hedefimiz, bu çelişkinin, bu mevzilerin içinde, ironik ve aynı zamanda plebyen bir jestle birlikte dans etmekti -bu arada, şimdiye kadar bu medyada iyi işledi- bu sayede tartışmanın eksenini değiştirmemize olanak verdi: monarşi versus cumhuriyet değil -İspanya İç Savaşı mirasından kalan bir yorum ve sosyal olarak savaşı kaybeden bir çerçeve. Bunun yerine, biz sorunun bir demokrasi sorunu olduğunu anlatmaya çalıştık: Yurttaşlar, devletin başındaki ismi kendi seçebilmeli ve seçmeli. Öbür yandan, monarşiyi destekleyen yalnızca başka bir kurumsal parti gibi de görünmek istemedik. Bundan dolayı, plebyen ve ironik jestimiz, Podemos'a, ortaya çıkarttığı büyün risklere rağmen, transversalite* ile oynama şansı verdi. Tabii ki bu devam ettirmek için karmaşık bir pozisyon; ancak siyasi oyunun açık kalmasına izin verebilen tek pozisyon. Bu, Podemos'un çelişkilerin içinde oynamasına ve katıksız olmakla birlikte kuvvetsiz bir konumda marjinalleşmemesine, statükoyu sorgulamasına ve ona meydan okumasına olanak sağlıyor.

(...)

[Game of Thrones'un mesajı hakkında] Bu mesajın en somut tercümesi, şu anda Game of Thrones'ta olup bitenlerin bir rejim krizi olduğudur, şu bakımdan ki, kralın imajı sağlam bir kurumsal figürden ziyade hassastır; bu figür sürekli sorgulanabilir ve değiştirilebilir durumdadır. Kral'a şunu söyledim: 'İspanya'da neler olup bittiğini anlamada bu sizin için faydalı olabilir.' Bu çok saldırgan bir mesaj: 'Siyaset oyununda, gelecekte devletin başı olmaktan çıkabilirsin, çünkü siyaset böyledir.' Bu, bizim için, demokraside, her şeyin mümkün olduğunu söylemenin ironik ve dolaylı bir yolu. Kaybeden bir çerçeveden sakınarak ve bu çerçeveyi insanların bizim yaptığımızı şöyle görmesini sağlayarak: 'Pablo Iglesias, geleneksel bir siyasi lider için tahayyül edilemeyecek bir tonda Kral'la konuşmaya cesaret etti.'


* İki uzayın nasıl kesişeceğini tanımlayan matematik terimi.