Mısır'daki kürtaj yasağı, sokak çocuklarının nüfusunu artırıyor

Kürtajın illegal olduğu Mısır'da kadınların yaşam hakkını tehdit eden bu gerici yasak, beraberinde sokak çocuklarının nüfusunda artış, çocuk istismarı gibi pek çok sorunu getiriyor. Ülkede kürtaj gündeminin konuşulduğu halk sağlığı toplantılarına, şeyhler de katılıyor.

Mısır’da kürtaj, anne sağlığını tehdit eden bir durum olmadıkça yasak ve gerçekleştirenlere 3 yıl, gerçekleştirilmesine tıbbi destek verenlere ise 15 yıla kadar hapis cezası ile karşılanıyor. İstatistikler tam olarak toplanamasa da birçok kadının gizlilik içinde kürtaj olduğu biliniyor. 

Kadınların Gelişimi ve Kalkınması Birliği Başkanı Iman Bibars, "Kürtaj yasak olduğu kadar yaygın da” diyor. "Ayrıca her aşamada da bir tabu. Dini açıdan, bir fahişesiniz; yasal açıdan ise bir suçlu. Arkasından toplumsal baskı geliyor ki bu da en kötüsü.”

2000 yılında bir düzine doktor tarafından ortaya atılan “Mısır Nüfus ve Sağlık Araştırması” raporuna göre, Mısırlı kadınların yüzde 11’i kürtaj yaptırdığını belirtiyordu. Ayrıca, bu kadınların %19’u da istenmeyen gebelik yaşadığını kabul etti. Bu rakamlar kesinlikle eski, ancak sessizlik şartları göz önünde bulundurulduğunda oldukça değerli. 

ŞEYHLER DE KÜRTAJ KONULU TOPLANTILARA KATILIYOR

Aile Planlama ve Doğum Ünitesi sorumlusu Dr. Muhammed Harby’e göre “Kürtaj ve istenmeyen gebelik ağza alınmayan tabular. Problem, kürtaj talebi yoğun olmasına rağmen bunu gerçekleştirecek yasaların bulunmamasında. Kadınlar bu sebeple kürtaj olmak için illegal yollara başvuruyor, karaborsadan ilaç temin ediyor ya da ciddi hijyen problemleri olan kliniklere gidiyorlar.“

"…Kürtajın yeniden yasal hale getirilmesi için yetkilileri zorluyoruz, en azından önlem ve korunma açısından. Ancak Toplumsal İlişkiler Bakanlığı'ndaki yetkililerle olan toplantılarımıza şeyhler de katılıyor ve bu görüşe şiddetle karşı çıkıyorlar. Kadınların Allah’ın isteklerine saygı duyması gerektiğini düşünüyorlar. Eğer hamileyseniz bu Allah’ın isteği. Doğacak çocuk engelli ya da hasta olsa bile.”

'ARAPÇA'DA 'KÜRTAJ HAKKI'NA KARŞILIK GELEN SÖZCÜK YOK'

Kürtaj hakkı yanlısı aktivist Hala Masr, toplumsal ağlar yoluyla bu konuda bilinç yükseltmeyi amaçlıyor. Masr şöyle belirtiyor:

"Toplumumuzda kadınların taşıdıkları çocuğu istemediklerini söylemesi düşünülemez bir şey. Hamileliği bitirmek haram olarak görülüyor. Kadınlar sürekli baskı altında. Erkek odaklı bir toplumda yaşıyoruz. Kadının bedeni topluma ait. Babaya, ağabeye, kocaya, hatta koca öldükten sonra kocanın erkek kardeşine ait. Evlilik öncesi cinsel ilişki günah sayılıyor. Gebeliğin nelere yol açacağından bahsetmeye gerek bile yok. Bir de kürtaj mı? Bu yüzden kadınlar çeşitli yöntemlere başvuruyor. Kaynar kola içmek, rahme kanca sokmak ya da kendini dövdürmek gibi… Çünkü kadınların ahlaki bağımsızlıkları ve seçim yetenekleri iç içe geçmemiş. Ayrıca, Arapça’da 'kürtaj hakkı'na karşılık gelecek bir sözcüğün olmaması oldukça ironik. Bizim dilimizde tabuların ismi yoktur.”  

Aslında, çoğu örgüt kürtaj hakkını açık olarak savunmak yerine, cinsellikte korunma ve önlem yöntemlerinin zorluğunu dile getiriyorlar. Pediatri uzmanı ve sokak çocuklarına, özellikle de kızlara yardım etmeyi hedefleyen Banati Derneği’nin kurucusu Hanna Aboulghar, “İnsanlar bizleri çürümüşlüğü, evlilik dışı cinsel ilişkileri ve fuhuşu teşvik etmekle suçluyor” diyor. 

İnsan haklarıyla ilgili bir kuruluşta çalışan ve anonim olarak görüşmeye katılan Dr. Asfar, "Bu konu bügün toplumumuzda tartışılabilir değil. Eğer kürtaja izin verirsek bu insanların zihninde özgürlükçü pratiğin yaygınlaşması olarak algılanacak… Bu tam anlamıyla bir engel. Hükümet ortaya çıkan sorunların, evde yapılıp yolunda gitmeyen kürtajların, çocukların terk edilmesinin, gizlenen gebeliklerin, bebeğin ya da annenin ölümü ile sonuçlanan vahşi doğumların farkında. Çöp kutularında ölü bulunan bebeklerin sayısını tahmin bile edemezsiniz.”

Gizlice ameliyat olmaya yeterli kaynağı olmayan ya da kendilerini güvende hissetmeyen kadınlar gebeliklerini saklayıp doğumdan sonra bebeği terk ediyorlar. 

Bibars, "Bazı kadınlar kürtaj olmaktansa kasıtlı olarak gebeliklerini saklamayı tercih ediyorlar çünkü kürtajın gerçekleştirildiği koşulları bir görmelisiniz. Kirli kliniklerde, çoğu zaman aslında doktor olmayan kişiler, resmi olmayan yollarla eğitilmiş ebeler ya da hemşireler tarafından, yeterli ekipman olmadan operasyon gerçekleştiriliyor.”  

Bazı kadınlar Fransızca "droit de seigneur" olarak ifade edilen ilk gece hakkından bahsediyor. Bu geleneğe göre feodal beyler, halktan birinin eşiyle evlilik gecesi cinsel birliktelik hakkına sahip ve bazen hakkında dava açılan doktorlar tarafından hastalara yönelik olarak uygulanıyor. 

Ancak, uzmanlar terk edilen çocuklarla ilgili bir farklılığın altını çiziyorlar. Sokak çocuklarının birçoğu doğrudan sokağa atılırken- ki bu çocukların yaşama şansı sıfıra yakın- bazıları ise hastanelere, camilere ya da yetimhanelere yerleştiriliyor. 

Dr. Aboulghar, "Eğer kadın gizlice doğum yapmamışsa-bu durumda çocuklar doğrudan sokağa terk ediliyor- yeni doğanların yaklaşık %95’i hastanelere, camilere ya da yetimhanelere bırakılıyor” diyor.

Iman Bibars, çocukların sonrasında maruz kaldığı trajik tablonun bir yanını da şu sözlerle özetliyor; "Hastanede doğanlar yetimhanelere yerleştiriliyor ya da başka şahıslar tarafından evlat ediniliyorlar. Sorun şu ki terk etmeyle sonuçlanan istenmeyen gebelikler yüzünden insan kaçakçılığı artıyor. Bu çocukları alan insanlardan bir kısmı ya onları zengin ailelere satıyor ya da sokak dilenciliğine zorlanacakları gruplara teslim ediyorlar.“

Küçük çocuklar, bu yüzden "atfal al-shawaaria"nın (sokak çocukları için kullanılan argo bir deyim) çoğunluğunu oluşturuyor. UNICEF, bu çocukların sayısının yalnızca Kahire ve İskenderiye’de 10,000 civarında olduğunu söylüyor. 

KÜRTAJIN İLLEGAL OLMASI, ÇOCUKLARLA İLGİLİ İSTİSMAR SORUNLARINI DA DOĞURUYOR

Mısır Kişisel Haklar İnsiyatifi’nde görev alan avukat Adel Ramadan şöyle belirtiyor:

"Kürtajın illegal olmasının terk edilmiş çocuklar ve sokak çocukları ile ilgili sorunlara muhakkak katkısı var ve bu problem biçimi çocuklarda da görülmesi muhtemel. Çünkü çocuklar kırılganlıkları sebebiyle cinsel tacize uğrayabilir, korunmasız seks sebebiyle ergenliğe girdiklerinde istenmeyen gebelikle karşılaşabilirler. Sonu gelmeyen kısır bir döngü bu.”

Araştırma tezinde sokak kızlarını konu alan genç araştırmacı Amira el Feky de durumun kaçınılmazlığını vurguluyor ve ekliyor; "Erkeklerle cinsel ilişkiye giriyorlar, çoğunlukla tacize yada tecavüze uğruyorlar. Dahası, evlilik dışı cinsel ilişki ya da ensest sebebiyle hamile kaldıklarını öğrendiklerinde evlerini terk ediyorlar.”

Dr Asfar, kürtajın yasallaştırılmasının sorunun bir kısmını çözeceğini söylüyor. “Ortalama bir kadın, ev ortamından uzakta büyümüş bir kız çocuğu ya da bebek bekleyenler… Eğer seçme şansları olsaydı, sürdürdükleri yaşamı çocuklarına yüklemezlerdi. Şunu da belirtmek gerekir ki hastanelerde doğum yapan bekâr kadınlar, bugün polis taraFından teşhir edilebiliyor ya da gözaltına alınabiliyorlar.”

Banati Derneği’ne göre ise, denklem bu kadar basit değil. Riskli cinsel ilişkilere eğilimli ve görünmeyen bir toplam nadiren doktorlarca gözlemlenebiliyor.  

Dr Aboulghar; "Bugünün sokak çocukları ilk jenerasyondan gelmeği için problem birkaç katmana ayrılıyor. Bu çocuklar daha çok ikinci hatta üçüncü jenerasyona aitler. Bugün toplanan çocuklar sokakta doğmuşlar, bundan önce de çoğunun annesi sokak çocuğuymuş. Bu akımı bitirmeye çalışsak da evsizler genelde kurumlar tarafından reddediliyor ya da doktor muayenesini reddediyorlar. Hamile bir kadın danışmaktansa gebeliğini sürdürmeyi ve sokakta doğum yapmayı binlerce kez daha tercih edilir buluyor. Şunu da unutmamalıyız ki sokakta çocuk sahibi olmanın bir getirisi var. Çeteler arasında statü sahibi oluyorsunuz ve çocuk size dilencilikten daha fazla para kazanmanıza yardımcı oluyor, hatta zaman zaman kiraya verilebiliyor. Bu önemli bir şey- sokaktaki kadınların çoğu hamileliklerinden memnunlar” diyor. 

'KÜRTAJ YASAL BİLE OLSA ULAŞIMI ZOR OLUR, ÇÜNKÜ KADINLAR YOKSUL, EVSİZ'

Dalia Abd el-Hamit’e göre, “kürtajın illegal olması Mısır’daki kadınların, özellikle yoksul ya da eğitimsiz kadınların ellerinde çok az özgürlük olduğunu ortaya çıkarıyor”.

"Bugün Mısır’da internet ya da sosyal ağlar yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere bilgiye erişiminiz ve paranız varsa kürtaj olmanın bir yolunu bulabilirsiniz, ancak ihtimallerin yine de farkında olmanız gerekir.” 

El Feky, "Bu cevaplaması zor bir soru. Bence kürtajın yasallaştırılması yalnızca birkaç problemi çözer. Kürtaj yasal olsa bile, kadınların erişimi çok az olur. Çünkü her şeyden önce yoksullar, evsizler ve bazılarının kimlikleri veya onları destekleyecek eş ya da akrabaları yok. Bu yüzden terk edilmiş çocuklarla ilgili sorunları mucizevi bir şekilde çözeceğini sanmıyorum. Bununla beraber, sadece yasallaştırmanın dışında, eğer kürtaj hakkına gerçekten erişebiliyor olsalardı, kadınların bu operasyona girişmesi çok daha olası olurdu.”

*Bu haberdeki isimler, kadınların kimliklerini gizli tutmak için değiştirilmiştir.