Yeni Yükseköğretim Yasası ile üniversiteler daha bağımlı, daha piyasacı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’ün internet sitesinde yeni yükseköğretim kanunu için hazırlanan taslak yayınlandı. Taslakta yükseköğretim kurumlarının yeni yapıları, işlevleri, yönetim biçimleri ve YÖK’ün yeni dönem görevleri ayrıntılı biçimde şekillendirildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’ün internet sitesinde yeni Yükseköğretim Kanunu için hazırlanan taslak yayınlandı. Taslakta yükseköğretim kurumlarının yeni yapıları, işlevleri, yönetim biçimleri ve YÖK’ün yeni dönem görevleri ayrıntılı biçimde şekillendirildi.

Yeni Yükseköğretim Kanunu’na göre üniversiteler farklı başlıklarda kategorize edilerek üniversitelerin işleyişleri bulundukları kategorilere göre düzenlenmekte. Finansman ve işleyiş açısından üniversiteler devlet, vakıf ve özel yükseköğretim kurulları olarak yönetim açısından ise kurumsallaşmış ve kurumsallaşmakta olan yükseköğretim kurumları olarak kategorize ediliyor.

Metnin girişinde yeni yükseköğretim kanununun 5 "ilke" temel alınarak düzenlendiği belirtiliyor. Bu söz konusu "ilkeler": çeşitlilik, kurumsal özerklik ve hesap verebilirlik, performans değerlendirmesi ve rekabet, mali esneklik ve çok kaynaklı gelir yapısı, kalite güvencesi.

Mütevelli Heyetleri Üniversite Konseyleri oluyor
Söz konusu kanunda getirilen en önemli farklılık ise Üniversite Konseyleri. Bu model girişte bahsedilen “özerklik ve hesap verebilirlik ilkesi” çerçevesinde oluşturulmuş. Taslakta da belirtildiği şekliyle "Devlet üniversitelerinde Bakanlar Kurulu kararı ile kurulacak olan Üniversite Konseyi’nin kuruluş şartları arasında, şu anki tartışmalar itibariyle, en az 10 yıldan beri faaliyette olması son 5 yıl içinde yükseköğretim kurumunun bütçesinin, Kurul tarafından belirlenen miktarının kendi öz gelirlerinden elde edilmesi öğretim elemanlarının son 3 yıllık akademik faaliyet puan ortalamasının, 10 yıldır faaliyetini sürdüren devlet üniversitelerinin öğretim elemanlarının ortalamasından fazla olması öğretim elemanlarının en az üçte ikisinin katıldığı bir oylamada katılanların salt çoğunluğunun oyu ile kabul edilmesi ya da oylama olmaksızın Yükseköğretim Kurulu tarafından doğrudan Bakanlar Kuruluna teklif edilmesi gibi şartlar" bulunmaktadır.

Paran varsa üniversite yönetebilirsin
11 üyesi olması belirlenen Üniversite Konseyinin üyelerinden 5’i farklı fakültelerin idari görevi bulunmayan öğretim üyelerinden, 2’si Bakanlar Kurulu tarafından, 2’si YÖK tarafından seçilecek. Bu seçilen 9 üye kalan 2 üyeden birini ilgili üniversitenin mezunları arasından, diğerini ise üniversitenin bulunduğu ilde en çok vergi veren veya üniversiteye en çok bağış yapan kişiler arasından seçilecek. Yeni düzenleme ile geçtiğimiz yılın vergi rekortmenleri Semahat Sevim Arsel ve Rahmi Koç gibi isimleri üniversitelerin en üst yönetim organında görebilmek mümkün.

Üniversite Konseylerinin görevleri
Üniversitelerin önümüzdeki dönemde en yetkili kurulu olacak Üniversite Konseylerinin görev tanımı taslakta şu şekilde belirtiliyor:
Üniversite Konseyi, rektör ve dekanları seçer ve atar Üniversite stratejik planını ve performans programını onaylar üniversite yatırım programını karara bağlar Üniversite adına kamulaştırmaya, gayrimenkul satın alınmasına ve üniversitenin mülkiyetindeki gayrimenkuller üzerinde üçüncü kişiler lehine ayni hak tesisine karar verir öğrenci kontenjanlarını ve öğrenim ücretlerini Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde belirler sözleşmeli öğretim elemanlarına ve idari personele yapılacak ücret ve diğer ödemeleri belirler senatonun ve üniversite yönetim kurulunun bazı kararlarını onaylar.

Yeni Kanuna göre Rektör seçimleri
Yani düzenlemelerle Rektör atama ve seçim süreci de değiştiriliyor. Farklı kategorilerdeki üniversiteler için farklı yöntemler uygulanacak olsa da temel de üniversitenin esas bileşenleri dışlayan Rektör atamaları devam edecek. Akademisyenlerin seçtiği rektörlerin yerine en düşük oylar alan kişilerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına yönelik çokça tepki ortaya çıkmıştı. Bu model ile Cumhurbaşkanı’nın prestijini korurken aynı süreç adı değişmiş başka kurumlar tarafından yürütülecek.
Yeni kanuna göre Üniversite Konseyi bulunan üniversitelerde Rektör bu irade tarafından atanacak. Konsey bir Rektör Adaylarını Belirleme Komisyonu oluşturacak. Bu komisyon rektörlük için 3 aday belirleyecek. Belirlenen 3 adaydan biri Üniversite Konseyi tarafından seçilerek rektör olarak atanacak.

"Kurumsallaşmış" fakat Üniversite Konseyi bulunmayan üniversitelerde YÖK tarafından belirlenmiş bir komisyon süreci yönetecek. Bu komisyon Üniversite Konseyi’ne benzer şekilde 2’si YÖK tarafından bizzat atanmış, 4’ü üniversitede rektörlük ve dekanlık yapmış öğretim üyeleri arasından, 1 tanesi mezunlar arasından, sonuncusu ise en çok vergi ödeyen veya en çok bağış yapanlar arasından seçilmiş kişilerden oluşacak. Oluşturulan bu komisyon rektörü belirleyecek.
"Az gelişmiş" üniversitelerde ise YÖK bizzat rektörü atayacak. Özel üniversitelerde de rektörler mütevelli heyetleri tarafından seçilecek.

Piyasa tekelinde bilim anlayışı temel alınacak
Taslakta üniversitelerde araştırma yapılmasının önemine dair uzun uzun bahsedilirken bir yandan da bu olanakların geliştirilmesi için YÖK’ün gerekli desteği sağlayacağı teminatı veriliyor. YÖK’ün bu anlayışla oluşturduğu yeni kurum ise Bilgi Lisanslama Ofisleri. Bu Ofisin görev tanımı ise şu şekilde veriliyor:

Araştırmacıların yapacağı tanıtım faaliyetleri ile bilimsel çalışmaları ticari değeri yüksek konulara yönlendirmek, pazarda ihtiyaç duyulan bilgileri belirleme çalışmalarını yürütmek, araştırma sonunda üretilen bilgilerin ticari potansiyelini belirleme çalışmalarını yürütmek, ticari değeri olan bilgileri fikri mülkiyet kapsamında koruma altına alma çalışmalarını yürütmek, ticari değeri olan bilgilerin kullanıcı kişi, kurum ve kuruluşlara pazarlama, lisanslama veya devir ile transferini yapmak, bilgilerin sanayi şirketlerinde veya AR-GE merkezlerinde ürüne dönüştürülmesi çalışmalarına destek hizmetleri sunmak, bilgilerin satışından elde edilen gelirlerin yönetilmesi konularında faaliyet göstermek

(soL - Haber Merkezi)