Mardin'de cihat çağrısı

Mardin'de düzenlenen ve Mardin Artuklu Üniversitesi rektörünün de katıldığı "Barış Diyarı Mardin" başlıklı etkinlikte din adamları Kudüs için cihat çağrısı yaptılar. Etkinliği düzenleyen Londra merkezli Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi'nin başındaki kişinin Rabıta örgütünü uzun yıllar yönettiği ortaya çıktı.

ABD ve AKP’nin çok sevdiği “medeniyetler buluşması” fikrini işlemeyi seven Mardin Artuklu Üniversitesi rektörü, din adamlarıyla birlikte “Barış Diyarı Mardin” başlıklı bir etkinliğe katıldı. Etkinliğe katılan din adamları, İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi karşısında “cihata devam” çağrıları yaptılar.

Etkinliği düzenleyen Londra merkezli Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi’nin (GCRG), ABD’ye uyumlu İslami tezler öne süren ve Suudi Arabistan bağlantılı bir örgüt olduğu anlaşıldı. GCRG’nin başında, Uğur Mumcu’nun Türkiye’deki imamlara para verdiğini ortaya çıkardığı Suudi Rabıta örgütünün liderliğini de yapmış olan Abdullah Bin Naseef bulunuyor.

Mardin’de gerçekleştirilen “Barış Diyarı Mardin” etkinliğine Kudüs için cihat çağrıları damgasını vurdu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğu yönündeki açıklamasına tepki gösteren din adamları, etkinlikte “Müslümanların bu konuda cihadlarını sürdürmesi için ellerinden gelen her türlü fedakârlığı yapmaları”, “Kudüs’ü sonuna kadar savunma” çağrıları yaptılar.

GCRG ile Canopus Consulting düşünce kuruluşunun Mardin'de düzenlediği “Barış Diyarı Mardin” konferansına katılan Iraklı din adamı Dr. Ali Karadağli, İsrail'in bu kararından dolayı çok üzgün olduğunu, bu kararın uluslararası hukukta yeri olmadığını belirterek şöyle konuştu:

“Müslümanların görüşü bu yöndedir. Hiç bir zaman Müslümanlar Filistin'den vazgeçmez. 2. Abdulhamid bunu 100 yıl önce de dile getirmişti. Yahudilerin Başkanı Herez geldiği zaman Abdulhamid'den 'hiçbir zaman ecdadıma ihanet etmeyeceğini ve Filistin'den hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini cevabını' almıştı.Ben şeyhimiz Yusuf El Kardavi görüşleri doğrultusunda aynı görüşleri belirtmek istiyorum. Müslümanların bu konuda cihadlarını sürdürmesi için ellerinden gelen her türlü fedakârlığı yapmaları konusunda görüş belirtiyorum.”

Suudi Arabistanlı din adamı Nasrri El Suud ise, “Ama biz Müslümanlardan Kudüs'ü her zaman savunmaları ve Yahudilerden arındırılması için çabada bulunmalarını istiyoruz. Tüm tarih şahittir ki bu topraklar Müslümanlarındır. Yahudiler Müslümanların egemenliği altında yaşadığı sürece hep barış egemen olmuştur. Hatta bütün dinler aynı şekilde İslam dini altında barış içinde yaşamıştır. Bu yöndeki saldırılar hiç bir zaman onları hiçbir şekilde yıldırmayacaktır. Allah mazlumların galip geleceğini müjdelemiştir. Filistinlilere yapılan haksızlıklar dünyanın gözü önünde yapılmaktadır. Allah adildir. Bu günlerin hesabını mutlaka vereceklerdir” diye konuştu.

Rektör de oradaydı
Daha önce AKP’nin Kürt açılımına uyumlu üniversite yönetimiyle gündeme gelen Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay da katılımcılar arasındaydı. İsrail’in kararını değerlendiren Omay, şunları söyledi:

“Çok uzun yıllar boyunca kalbimizi acıtan meselenin bir halkası olarak aslında beklenmeyecek bir şey değildir. Biz Müslümanlar olarak ilim ve irfan yolunda mücadelemizi hakiki bir şekilde yürütemezsek daha çok sıkıntılar çekeriz. Aslında bu meseleyi, kaderimizi belirleyen bir kilometre taşı olarak mütaala etmemiz gerekir. Çok ibret almamız gereken bir hadisedir. Bundan sonra sanırım başka Selahaddin Eyyübi'lerin çıkmaması gibi bir sebep yoktur. İsrail'in bu karının kınıyorum.”

Rabıta Mardin’deydi
Konferansın organizatörü olan Londra merkezli “Küresel Yenilenme ve Rehberlik Merkezi” (GCRG) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bin Naseef’le görüşen Akşam’dan Utku Çakırözer ise, Bin Naseef’in 80’li yıllarda Avrupa’da görevli Türk imamlara maaş ödemesi nedeniyle Türkiye’de büyük gürültü koparan Suudi kökenli “Rabıta Vakfı”nın geçmişteki bir numaralı yöneticisi olduğunu yazdı. Haberde Naseef’in Rabıta’da görev yapmayı sürdürdüğü de belirtildi.

ABD uyumlu İslam
Mardin’de yapılan konferans İbn Teymiye’nin 700 yıl önce yazdığı Mardin Fetvası’nın günümüz koşulları altında yeniden yorumlanması için düzenlendi.

GCRG “İbn Teymiye’nin, bazı ülkelerin barış ya da savaş ülkesi kategorisine sokamayacağını, buralarda yönetimlerin tavrına göre pozisyon belirlenmesi gerektiğini” anlatan fetvasının yanlış yorumlarının Müslüman gençleri olumsuz etkilediğini öne sürüyor. Bu gençler, Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanları hedef alıyor, onları kafirlerle işbirliği yapmakla suçluyorlar. İslam ülkelerinin hükümetleri de ülkelerini dini kurallara uygun yönetmiyorsa o zaman onlarla da savaşılacağı anlamına geliyor. GCRG, şimdi de El Kaide’nin cahil gençleri kandırmak için bu fetvayı kullandığını öne sürüyor.

Ilımlı mesajlarıyla ABD yanlısı İslamcı bir çizgiyi izlediği anlaşılan GCRG’nin projeleri arasında ABD’deki imamları eğitmek de var.

(soL-Haber Merkezi)