Sermayenin zirvesinden İsrail krizine yorum geldi. New York’ta yapılan bir ödül töreninde bir araya gelen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, “Türkiye ve İsrail göbekten bağlıdır” dediler.
Carnegie Vakfı tarafından iki yılda bir verilen “Carnegie Hayırseverlik Madalyası” bu yıl Koç ailesine verildi. Ödül töreni öncesindeki resepsiyona Koç ailesi eksiksiz katılırken, Mustafa Koç ve Muhtar Kent, Türkiye’nin dış politikası hakkında yorumlarda bulundu. “Türkiye ve İsrail birbirine göbek bağıyla bağlıdır” diyen Mustafa Koç, bölgedeki tek laik ve demokratik iki ülkenin birbiriyle ilişkilerini hiçbir zaman sekteye uğratamayacağını belirtti.
Muhtar Kent ise, Türk dış politikasının son on yılın en iyi dönemini yaşadığını ifade etti. Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusunda Yunanistan’ın bnile iyimser konuştuğunu söyleyen Kent, Kıbrıs ve Ermenistan gibi komşularla da ilişkilerin doğru bir çizgide sürdürüldüğünü söyledi. İsrail’e de değinen Kent, iki ülke arasındaki ilişkilerin hiçbir zaman sanıldığı kadar gergin olmadığını, İslam dünyasında İsrail’le en yakın ilişkilere sahip ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Resepsiyona ev sahipliği yapan Varnegie Vakfı’nın Ermeni kökenli başkanı Vartan Gregorian ise, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Ankara-Erivan yakınlaşmasını sonuna kadar desteklediğini açıkladı. Türkiye ve Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve hukuki olarak iki ayrı oluşum olduğuna dikkat çeken Gregorian, Türkiye’nin 1915 olaylarından dolayı suçlanmasının da mantıklı olmadığını söyledi.
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, ''Bu, hiç kuşkusuz hayatımın en önemli anlarından biri. Vehbi Koç Vakfı'nın kuruluşunun 40. yılında bu ödülü almak sembolik ve özellikle anlamlı. Babamız, Andrew Carnegie'nin 'Parayı akıllıca harcamak, kazanmaktan daha zor' söylemine katılmıştı. Biz, onun çocukları olarak mirasını ve felsefesini devam ettirdik'' diye konuştu.
Carnegie Hayırseverlik Madalyası nedir?
Basında “Hayırseverliğin Oscar’ı” olarak lanse edilen madalya, dünyadaki dev şirketlerin arkasındaki "hayırsever" ailelere veriliyor. Hewlett, Packard, Cadbury, Tata, Soros ve Gates aileleri, bu ödülü son yıllarda alan ailelerden birkaçı. Ödülü veren Carnegie Vakfı’nın kurucusu ise, 1835 - 1919 arasında yaşamış olan İskoçya göçmeni bir çelik tüccari olan Andrew Carnegie. Carnegie’nin yaşam öyküsü, ödülün Koç ailesine verilmesinin ne kadar yerinde olduğunu gösterir nitelikte.
Yoksul bir göçmen aileden gelen Carnegie, kurduğu ilişkiler sayesinde önce önemli görevlere geldi, ardından da kendi şirketini kurdu. Günde 12 saat karın tokluğuna çalıştırdığı işçilerin ayaklanmasını önlemek için sendikalara Pinkerton adlı ajanları sızdıran ve “gerektiğinde” şiddete başvuran Carnegie’nin adı, ilerleyen yıllarda yaratacağı “hayırsever” kimliği yerine halkın hukuksuzca ve sömürü ile zenginleşenlere taktığı “hırsız baron” (robber baron) lakabı ile yan yana anılıyordu. Kısa sürede dev bir oligark haline gelen ve yaşadığı tarihe göre dünyanın en zengini olan isimler sıralamasında ikinci sırada gelen Carnegie, hayatının ilerleyen yıllarında kendini eğitim, kültür ve hayır işlerine verdi.
Carnegie, tarihin en başarılı imaj çalışmalarından birini gerçekleştirerek kendinden "hayırsever işadamı" diye söz edilmesini sağladığı gibi, ismine dağıtılmaya başlanan hayırseverlik madalyası ile sınıfdaşı burjuva ailelerine katkıda bulunmaya ölümünden sonra da devam ediyor.
(soL - Haber Merkezi)