Katılım bankalarına faiz haram değil!

Zaman gazetesinde yer alan faiz haberi ve Katılım Bankaları formülü, faizsiz bankacılık adı altında İslamcı sermayeyi fonlamayı amaçlıyor.

Zaman Gazetesi geçtiğimiz gün, faizden uzak durulması gerektiğini ve bunun nasıl başarılabileceğini anlatan bir haber hazırladı. ‘Dikkat faiz bulaşabilir!’ başlıklı haberde öncelikle faizin haram olduğu, Müslümanların faizden uzak durması gerektiği anlatılıyor ve çeşitli ilahiyatçıların görüşlerine yer veriliyor. “Faizin, içki, kumar ya da gıybet gibi haram olduğunu hepimiz biliriz. Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) lanetlediği bu şeyi, rızkımızın bereketini kaçırmama adına evimizden ve cebimizden uzak tutmaya çalışırız. Ama çağımızın ekonomik yapısı, Asr-ı Saadet'ten ziyadesiyle farklı olduğu için bugün, finansal meselelerde ince eleyip sık dokumaya mecburuz” sözleriyle başlayan haber ilahiyatçı Hamdi Döndüren’in görüşleriyle devam ediyor. Döndüren şöyle diyor:

"Faiz olarak alınan bir parayı, sahibi belli ise ona iade etmek, belli değilse ecir beklemeden tasadduk etmek gerekir. Bunun yeme içmede kullanılması ile iş ve ticaretimizde kullanılması arasında bir fark yok. Çünkü ticaret yoluyla kullanılması halinde de sonunda kişi veya kişilerin ihtiyaçlarını karşılamada kullanılır."

Haberin devamında faizin İslam dinine göre ne kadar haram olduğu Kuran’dan ve Said-i Nursi’den yapılan alıntılarla anlatılıyor.

Helal-haram tartışması kapsamında sigorta, kredi, mortgage gibi uygulamalar da ele alınıyor. Bu gibi uygulamaların İslama uygun olup olmadığı fıkıhçılara soruluyor. Bu fıkıhçılardan biri de Yenişafak Gazetesi yazarlarından Hayrettin Karaman. Geçtiğimiz Ağustos ayında başlattığı “laiklere hoşgörü mü, tahammül mü” tartışmalarıyla gündeme gelen Karaman, bireysel emeklilik ve hazine bonosu alınması ile ilgili sorulara yanıt veriyor. Karaman, her iki uygulamada da kazancın faiz ile elde edildiğini, bu sebeple bu uygulamalardan uzak durulması gerektiğini söylüyor.

Çözüm katılım bankacılığında!
Haber, faizin haram olduğunu, bu sebeple faizden uzak durulması gerektiğini anlattıktan sonra sözü katılım bankacılığına getiriyor. Böylece Müslümanlar için “çözüm” de bulunmuş oluyor:

“Dinin belirlediği kırmızı çizgilere tecavüz etmeden, yani haramı helâl yapmadan, ticarî hayatta ortaya çıkan zorlukları aşmak gerekiyor. Bunun için başvurulan birçok metot var. Katılım bankaları (faizsiz bankacılık) bunlardan biri.”

Zaman, katılım bankalarını çözüm olarak sunduktan sonra, bu bankalarda fıkıhçıların, alimlerin görüşlerinin alındığını belirterek katılım bankalarının “helalliğini” ispat etmeye çalışıyor:

“Katılım bankalarında halktan para toplanırken belli bir kâr payı taahhüt edilmiyor. Yani işlemlerin sonucunda kazanç elde etmek kadar zarar etmek de söz konusu. Ortak havuzda toplanan kârın bir bölümü kuruma kalırken diğer bölümü paralarını yatıranlara dağıtılıyor. Müşteriye verilen kârlar, kurumun yaptığı ticarî faaliyetlerden elde ediliyor. Bu bankaların danışmanları arasında fıkıhçılar da bulunuyor. Hemen hemen her işlemde âlimlerin görüşü alınıyor.”

Katılım bankaları İslamcı müteşebbisleri fonluyor
Zaman Gazetesi’nin çözüm olarak sunduğu faizsiz bankacılık olarak da bilinen katılım bankaları, İslamcı kesimlerden topladıkları fonlarla İslamcı müteşebbisleri fonluyorlar. Fonlanan kesimler ise, ezici çoğunlukla AKP döneminde yükselen küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşuyor.

Haberde helal kazancın adresi olarak sunulan katılım bankaları son yıllarda artan karlarıyla gündeme geliyor. Örneğin Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) verilerine göre katılım bankalarının 2009 yılı 9 aylık döneminde topladığı fonlar, bir önceki döneme göre yüzde 30 artışla 24,9 milyar TL’ye yükseldi. Yine 2009 için geçerli verilere göre, katılım bankalarından Bank Asya kredi kartları aracılığıyla verdiği borcun hacmini bir yılda yüzde 26,5 gibi çok yüksek bir oranda artırmış, şube sayısı ise yüzde 20 artarak 149'a ulaşmıştı.

Faiz, katılım bankalarına haram değil!
Katılım bankalarının topladığı fonlar arttıkça, Merkez Bankası’ndan aldıkları “zorunlu faiz” miktarı da arttı. Şöyle ki, topladıkları TL fonların yüzde 5’ini Merkez Bankası’nda Mevduat Munzam Karşılığı olarak tutmak zorunda olan katılım bankaları bunun karşılığında munzam karşılık olarak tutulan miktarın yıllık yaklaşık yüzde 5’ini faiz olarak alıyor. Habertürk’ün geçtiğimiz yıl yer verdiği bir habere göre bu faiz gelirini haram olduğu için kâr paylarına ve katılımcılara yansıtmak istemeyen katılım bankalarının bir kısmı Merkez Bankası’ndan aldıkları faizi yaptıkları bağışlarda, sponsorluk harcamalarında, sosyal sorumluluk projelerinde kullanmışlar, ayrıca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kesintilerini bu faizden ödemeye başlamışlardı. Fakat fonlar arttıkça muazzam miktarlara ulaşan faizlerin helal olabileceği de tartışılmaya başlandı! Türkiye’nin en büyük üç katılım bankasının danışmanı olan ve Zaman’ın haberinde faiz ile kazanç elde edilmesinin haram olduğunu söyleyen Hayrettin Karaman, Merkez Bankası’ndan alınan faizde bir seçim olmadığı ve zorunluluk nedeniyle faiz alınması nedeniyle bunun ‘faiz olarak’ adlandırılamayacağı yönünde fetva verdi. Yani faiz, miktarı artınca katılım bankaları için haram olmaktan da çıktı!

(soL - Haber Merkezi)