Gülen cemaati, ABD’de 120’den fazla “charter okul”a sahip. Charter okullar kâr amacı gütmeyen, hazineden alınan parayla, fakat özerk bir yönetime sahip olarak işleyen okullar.
ABD’de Çalışma ve Eğitim bakanlıkları ve FBI, Gülen cemaatinin okullarını soruşturuyor.
Soruşturma, geçtiğimiz hafta ANKA Ajansı tarafından kısaca haberleştirildi. Türk basını, konuyu büyük oranda görmezden geldi. Soruşturmanın ayrıntıları, soL’un “Gülen okullarına soruşturmanın perde arkası” haberinde aktarıldı.
Soruşturmanın konularından biri, cemaatin ABD hazinesini, yani vergi ödeyen herkesin parasını kötüye kullandığı iddiası. Buna göre cemaat, okullarında H1B vize ile getirdiği Türk öğretmenleri çalıştırıyor ve bu öğretmenlerin maaşlarının bir kısmını cemaate vermeleri gerekiyor.
H1B vize, ABD’de faaliyet gösteren kurumların belli uzmanlık alanlarında çalıştırmak istedikleri yabancı işçilere verilen geçici bir vize çeşidi. Cemaat her sene bu vize çeşidiyle Google’dan bile fazla sayıda çalışan getiriyor. Google 2009 yılında 440 kişiye H1B vize alırken, cemaat 684 kişiye aldı.
ABD’de Gülen okullarına soruşturma konusu, genelde okulları yakından tanıyan ve velilerin kaygılarını bilen yerel gazeteler tarafından ele alınıyor. Konuyla ilgili yerel gazetelerde çıkan yazılarda, “Tuzuk” diye bir belgenin ele geçirildiği, bu belge uyarınca, çalışanların, ABD devleti tarafından ödenen maaşlarının bir kısmını her ay düzenli olarak cemaate aktardıkları belirtiliyor.
Söz konusu belge, bir tüzük. soL, ekte 2005 Ekim’den itibaren geçerli olan bir tüzük kopyasını sunuyor. Tüzüğe göre çalışanların evli ya da bekar olmalarına, sahip oldukları çocuk sayılarına ve bulundukları şehirdeki ev kirası ortalamasına göre alacakları ücret, bir diğer deyişle maaşlarından yapılacak kesinti çeşitli kategoriler halinde belirleniyor.
Cemaat kişi başı ne kadar para kazanıyor?
Belgeden görüldüğü kadarıyla cemaat, bekâr bir öğretmene kirası ucuz bir şehirde aylık 1.550, pahalı bir şehirde ise 1.900 dolar veriyor. Evli ve iki çocuklu bir öğretmene ise ucuz bir şehirde 2.050, pahalı bir şehirde 3.100 dolar veriliyor. Bu miktarların arasında da çeşitli kategoriler var.
Charter okullarda öğretmen maaşları, şehre ve okula, bazen de performansa göre değişebiliyor. Ancak yine de belli ortalamalar söz konusu. 2009 yılında ortalama charter okul öğretmen maaşı New York’ta ortalama 5.011 dolar, Kaliforniya’da 4.939 dolar, Massachusetts’te ise 4.254 dolardı.
Yani cemaat, kategorilere göre maaşların yaklaşık yarısına, bazı kategorilerde (örneğin cemaat yaşantısı gereği kişisel harcamasının düşük olacağı tahmin edilen bekâr öğretmenler gibi) yarısından da fazlasına el koyuyor.
120 okulu kapsayan bir ağa sahip olan cemaat için bu, her yıl milyonlarca dolar gelir demek. İşte ABD şu sıralar bu durumu soruşturuyor. Tabii, Gülen cemaatinin ABD’de okul açmaya başladığı tarih düşünüldüğünde, yaklaşık 10 yıl geriden...
Vergi iadelerine bile el koyuyorlar!
Bu tezgâhta sadece ABD devleti kazıklanmıyor. Ortada aynı zamanda büyük bir emek sömürüsü var. Ve bu sömürüde sınır yok. Çünkü, cemaat okullarından ayrıldıktan sonra federal yetkililere bilgi ve şikâyetlerini ileterek soruşturmanın başlatılmasında önayak olan cemaat çalışanlarının sızdırdığı elektronik posta yazışmaları, cemaatin çalışanların sadece maaşlarının bir kısmına değil, vergi iadelerine de el koyduğunu gösteriyor. Bu durum, ekte yer verdiğimiz tüzükte de göze çarpıyor.
Yazışmada, bir cemaat mensubu diğerine, ismini verdiği çalışanlardan “vergi alacaklısı göründüklerini” söylüyor. Mektupta “Bu cumaaya kadarbu arkadaslardan alabilirmisin return u? Birde tel da konustugumuz gibi MU tam istiyor V abi. Vermeyenlerin cekinide turutun diyor” ifadesi de dikkat çekiyor. ABD kaynakları, “V abi” olarak ifade edilen kişinin, ABD’yi beş bölgeye ayırmış olan cemaatin ortabatı bölgesi imamı olan Veli isminde bir kişi olduğunu iddia ediyor.
Cemaatin açtığı tezgâha dair bu kadar bilgi ortalığa saçılmışken, ABD’deki soruşturmanın sonucunun ne olacağı merak konusu. Okulların kapatılması, cemaat için çok büyük bir gelir ve prestij kaybı olur.
Bir diğer merak konusu da, AKP ve cemaatin baskısı bu kadar artmışken Türk basınının bu meseleyi görmezden gelmeye devam edip etmeyeceği...
(soL - Dış Haberler)
Tüzük 3. sayfa
Tüzük 2. sayfa
Tüzük 1. sayfa