Bu kez Hrant Dink 'konuştu'

Hrant Dink cinayeti davasının dünkü duruşmasında da bir arpa boyu yol katedilemezken, Hrant Dink'in yakınları, "geçiştiriyorlar, savsaklıyorlar, yok sayıyorlar... Sanıyorlar ki vazgeçeceğiz. Unutturabileceklerini sanıyorlar. Kararlarını verdiler, artık sadece zamanını bekliyorlar" dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesiyle ilgili üçü tutuklu 20 sanıklı davanın 14’üncü duruşması dün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast ile bazı tutuksuz sanıklar ile Dink ailesi katıldı.

Kanıtlar gizleniyor mu?
"Tetikçi" olarak yargılanan Ogün Samast'ın cinayetten önce gittiği internet kafenin sahibi polis Cavit Kılıç tanık olarak dinlendi. Cinayetten sonraki ifadesinde Samast'ın kafeye gelmediğini söyleyen Kılıç dünkü duruşmada Samast'ı teşhis edip, "Samast olaydan önce kafede iki buçuk saat birileriyle yazıştı ama kiminle yazıştı bilmiyorum. Çıktıktan sonra silah sesi geldi. camdan baktım. 'Birini öldürdüm' diye bağırarak koşuyordu" dedi.

Kılıç, Ogün Samast’ın yazışma yaptığı bilgisayarda Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin gelerek inceleme yaptıklarını, kafedeki bilgisayarların harddisklerinin kopyalandığını söylerken, cinayet öncesi görüşmelerin ortaya çıkarılması bakımından önemli olan bu yazışmaların dava sürecinde hiç gündeme getirilmemesi dikkat çekti.

Muhbir, Dink'in öldürüleceği adresi bile vermiş
Dink cinayetinin azmettiricisi olmakla suçlanan Erhan Tuncel ise telefon ve internet kayıtlarının çıkarıldığı takdirde kendisinin beraat edeceğini ileri sürerek, "dört tane önemli görüşmem var. İçinde Hrant Dink’in ismi geçiyor. Bu görüşmelerim dosyada yok. Bu görüşmeler çıkarılırsa ben bu davadan beraat ederim. Ben Hrant Dink’in öldürüleceği istihbaratını emniyete verdim. Hatta nokta da söyledim. Agos gazetesinin önünde Dink'in ensesinden vurularak öldürüleceğini söyledim. İstihbarat mantığında değerlendirildiğinde benim ödüllendirilmem lazım" diye konuştu.

Hrant Dink, "tanık"...
Hrant Dink ailesinin avukatlerı ise, Hrant Dink'in sesinden ve yazılarıyla yapılan görsel savunmada, ölüme giden süreci anlatarak Dink'in hedef gösterildiğini ifade ettiler. Avukatlar, Hrant Dink’in Boğaziçi Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta İstanbul Valiliği’nde aldığı tehdidi anlatan konuşmasını barkovizyonla mahkeme salonunda izletti.

Hrant Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Hrant Dink'in sesinden ve yazılarından yaptığı görsel savunmada, ölüme giden süreci anlatarak Dink'in hedef gösterildiğini belirtti. Çetin, 6 Şubat 2006'da Agos Gazetesi'nde çıkan bir haberden sonra Dink'in hedef haline geldiğini, 22 Şubat 2006'da da İstanbul Valiliği'ne çağrılarak Vali Yardımcısı Ergün Güngör ile "Ergenekon" Davası'nın tutuksuz sanıklarından İstanbul MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz tarafından "uyarıldığı"nı vurguladı.

Çetin, hem Dink cinayetinde hem de "Ergenekon" Davası'nda adı geçen eski İstanbul Vali Muavini Erhan Güngör, Milli İstihbarat Teşkilatı İstanbul eski Bölge Başkan Yardımcısı Özer Yılmaz, eski Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz ile Ergenekon davası sanıkları Kemal Kerinçsiz ve Erhan Timuroğlu'nun davaya dahil edilmesini istedi.

Sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast'ın tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı 25 Ekim 2010 tarihine erteledi.

Duruşma öncesi eylem
Cinayetin aydınlığa kavuşturulmasını isteyen "Hrant'ın Arkadaşları" grubu, Hrant Dink Davası'nın başlamasından bu yana, her duruşma günü olduğu gibi dünkü duruşma öncesinde de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Beşiktaş İskele Meydanı'nda buluşan ve "Hrant için, Hrant için" yazılı siyah pankart açan gruptan Bülent Aydın, "üç yıldır burada toplanıyoruz. Ama adalet taleplerimiz yerine getirilmiyor. Artık söyleyecek bir şeyimiz olmadığı için 'Hrant İçin, Hrant İçin' dedik" ifadelerini kullandı. Bu kez basın açıklaması yerine gazetecinin 19 Ocak 2007'de öldürülmeden önce yazdığı son yazı olan "Ruh halimin güvercin tedirginliği" okundu. Ardından sloganlarla davanın görüldüğü Beşiktaş'taki mahkemeye doğru yürüyen gruba Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de eşlik etti.

Grup dünkü duruşmaya çağrı metni yayınlamış, metinde "geçiştiriyorlar, savsaklıyorlar, yok sayıyorlar... Sanıyorlar ki vazgeçeceğiz... Unutturabileceklerini sanıyorlar... Balık hafızalardan silinen yüzlercesi gibi bu cinayetinde zamana yenilmesini umuyorlar... Kararlarını verdiler, artık sadece zamanını bekliyorlar... Hrant Dink'in katillerinin yalnız silahı doğrultanlar, yalnız tetiğe basanlar değil, 'öldür' diyenler olduğunu söyledik, söylemeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verilmişti.

(soL-Haber Merkezi)