İTÜ'lü öğrenciler bilime yapılan saldırılara yanıt veriyor

16-17 Mayıs tarihlerinde Marmara Üniversitesi’nde YÖK’e bağlı bir kurum olan Türkiye Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenecek bilim dışı "Bilim, Türler Arası Evrimi Neden Kabul Etmiyor?” başlıklı sempozyuma karşı tepkiler sürüyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi’nde İTÜ Sosyal Araştırmalar Kulübü Evrim Atölyesi tarafından bilimselliğin ve bilimsel özgürlüğün sınırlarını çizmek amacıyla düzenlenen “Bilim, Dünyanın Yuvarlaklığını Neden Kabul Etmiyor?” başlıklı açıkhava etkinliği öğrenciler tarafından ilgiyle karşılandı.

Etkinlik için kütüphane önündeki alana bir çadır kuruldu ve temsili bir kürsü yerleştirildi. Etkinlik sırasında türleşmenin ve teorinin bilimsel anlamda ne olduğunu açıklayan posterler sergilendi.

Bilimselliğin ve bilimsel özgürlüğün sınırları çizildi
Etkinlik başlangıcında rol yapan bir öğrenci kürsüye çıkarak dünyanın düz olduğunu söyleyip bunu bilimsel olarak açıklayacağını iddia ettikten sonra öğrenciler tarafından kürsüden indirildi. Daha sonra İTÜ SAK Evrim Atölyesi üyesi Umut Can Yıldız bilimselliğin ve bilimsel özgürlüğün sınırlarının olduğunu, profesör sıfatıyla dahi dünyanın düzlüğünü ya da evrimin olmadığını savunmanın bilimsel özgürlük sınırları içinde olamayacağını söyledi.
Konuşmanın ardından Üniversite Konseyleri Derneği’nin bugün gerçekleştirilen basın açıklamasından dönen öğrencilerin getirdiği açıklama metni kürsüden okundu. Akademisyenlerin bilim dışı sempozyuma karşı 16 Mayıs’ta bilimi savunmak için Marmara Üniversitesi’nde buluşma çağrısı etkinliğe katılan öğrencilere duyuruldu.

İTÜ’lü akademisyenlerden destek mesajları
ÜKD’nin çağrısının ardından açıkhava etkinliğine destek mesajlarını gönderen İTÜ’lü akademisyenlerin açıklamaları okundu. Kimya bölümünden Prof. Dr. Turan Öztürk destek mesajında bilim insanı olmanın en büyük kıstaslarından birinin Darwin teorisini kabul etmek olduğunu söylüyordu. Aynı bölümden Prof. Dr. Ümit Tunca da “Zırvalıklara teslim olmamalıyız” diyerek düzenlenecek sempozyumun bilim dışılığına dikkat çekti. İTÜ Fizik bölümünden Prof. Dr. Ömer Faruk Dayı mesajında “Bilim artık bunu tartışmıyor, her gün yeni veriler sunuyor.” diyordu.

“Evrim karşıtı sempozyum, ‘bilimsel özgürlük’ bağlamında değerlendirilemez”
Fizik bölümünden Doç Dr. Kerem Cankoçak ise gönderdiği destek mesajında evrim karşıtı sempozyumun "bilimsel özgürlük" bağlamında değerlendirilemeyeceğini söyleyerek akademik özgürlüğün bilime saldırı özgürlüğü olmadığını vurguladı. Evrim karşıtı sempozyumun dindar nesiller yetiştirmek amacıyla yapıldığını belirten Cankoçak Türkiye’de 30 yıldır bilim karşıtı bir kampanyanın yürütüldüğünü, ilköğretim ve liselerin kaybedildiği şu günlerde geriye sadece birkaç ciddi üniversitenin kaldığını söyledi. Ortaçağ masallarına inanan bir ülkenin gelişemeyeceğini, başkaları tarafından yönetilmeye mahkûm olduğunu belirten Kerem Cankoçak “İşte bu yüzden üniversite bilimsel düşüncenin topluma taşınmasından taraf olmalıdır.” açıklamasında bulundu. Destek mesajının sonunda ise Cankoçak “Dünyanın hiçbir medeni üniversitesinde ‘dünya düzdür, öküzün boynuzları üstünde durur’ sempozyumu düzenlenemeyeceği gibi, evrim karşıtı sempozyum da düzenlenemez” ifadelerini kullandı.

“Onlar bilimi paranın bilimi, hurafelerin bilgisi olarak görüyorlar”
Marmara Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek olan sempozyum MÜ Genç Vizyon Kulübü tarafından düzenlenecekti. Fakat sempozyumun duyurulmasının ardından gelen akademisyen ve öğrenci tepkilerinin sonucunda etkinliğin YÖK’e bağlı faaliyet yürüten Türkiye Öğrenci Konseyi tarafından düzenleneceği duyuruldu. Bunun üzerine İTÜ’de gerçekleşecek etkinliğe birkaç gün önce sadece dinleyici olarak katılmayı düşündüğünü söyleyen İTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Irmak Ildır etkinlikte bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Öğrenci Konseyleri’nin ülkede durduğu yeri vurgulayan Ildır geçtiğimiz sene hakkını arayan öğrencilere karşı iktidarın önünde ceket ilikleyen "Jaguarlı" Öğrenci Konseyi başkanlarının böyle bilim dışı bir etkinliği gerçekleştirmelerinin normal olduğunu belirtti. Ildır, Türkiye Öğrenci Konseyi’nin üniversite öğrencilerini hiçbir şekilde temsil etmediğini söyledikten sonra “Onlar bilimi paranın bilimi, hurafelerin bilgisi olarak görüyorlar” dedi ve bilimi savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Bilimin ve aydınlanmanın sesi yükselmeye devam edecek
Son olarak yapılan kapanış konuşmasının ardından İTÜ SAK Evrim Atölyesi’nin bu dönemki son çalışmasının evrimin nasıl ve neden savunulması gerektiğine dair bir broşür hazırlamak olduğu belirtildi. İTÜ Sosyal Araştırmalar Kulübü üyeleri bilimin ve aydınlanmanın sesini hep birlikte yükseltmeye devam edeceklerini söylediler.

(soL - İstanbul)