Bakterilerin bacakları da evrime karşı

Akıllı tasarımcılar tıpkı omurgalı gözünde iddia ettikleri gibi, bakteri kamçısının “indirgenemez karmaşıklıkta” olduğunu çünkü birçok parçasından birinin bile eksikliğinde işlerliğini yitireceğini savunuyorlar.

Charles Darwin’in, evrim teorisini ilk olarak formüle ettiği Türlerin Kökeni Üzerine kitabının basılmasının 150. yılında teori, hala bilimdışı itirazlar ile karşılaşıyor. Evrimi eleştiren seslerden en yüksek olanı, bitki ve hayvanlardaki pekçok yapının doğaüstü bir akıl tarafından hatasızca tasarlanmış olduğunu savunan “akıllı tasarım”cıların. Son olarak TRT'de yayınlanan bir habere de konu olan yaradılışçıların en çok dile getirdiği safsatalara evrim teorisinin verdiği yanıtları bir yazı dizisi ile soL okurlarına sunuyoruz.

Safsata: Bakteri "bacağı" evrimle oluşamaz
Bazı bakteriler flagella denilen düzinelerce birbirine karmaşık protein kısımlardan oluşan kamçı benzeri yapılarla hareket ederler. Flagellanın karmaşık yapısı, yaratılışçılara göre kademeli bir evrimsel süreci olasılık dışı hale getiriyor.

“Bakteri kamçısı da indirgenemez kompleksliliğe örnektir. Bakteri kamçısı, çok karmaşık bir ‘organik motor’ ile çalışır. Kamçıyı oluşturan yaklaşık 240 ayrı protein vardır. Bunlar kusursuz bir mekanik tasarımla yerine yerleştirilmiştir. Kamçıyı oluşturan moleküler parçaların tek bir tanesi olmasa ya da kusurlu olsa kamçı çalışmaz ve dolayısıyla bakteriye hiçbir faydası olmaz. Bakteri kamçısının evrimcilerin iddia ettiği gibi ‘kademe kademe gelişmesi imkansızdı.” (Harun yahya, Yaradılış Atlası 2, s.738)

Evrimcilerin cevabı
Bu varsayım Amerikalı yaradılışçı Michael Behe tarafından ortaya atılmıştır ve “indirgenemez karmaşıklık” safsataları bilimin en kolay çürütüklerinden biri olmuştur. Bilim ve Gelecek dergisi kitaplığından çıkan “Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği” kitabındaki cevaplara göz atalım. Şöyle ki, yaradılışçıların bu konudaki tezini çürüten en önemli bulgu, hangi biyolojik yapı ya da süreç ele alınırsa alınsın, onun yüzlerce hatta binlerce çeşidinin canlılarda iş görüyor olduğudur. Kamçının bakteriler dahil tekhücreli canlılar dünyasında, oldukça benzer moleküllerden oluşan, yüzlerce farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu farklılık kimi zaman bir, kimi zaman iki, kimi zaman ise onlarca moleküle bağlı olmaktadır. Örneğin, insan bağırsağında da yaşayan Eschericia coli bakterisinde bulunan kamçı yaklaşık 40 proteinden, mide ülserine neden olan Helicobakter pylori bakterisi ile 33 proteinden oluşan bir kamçı ile gayet etkili bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Bu durumda şunu sormak gerekiyor: şayet yaradılışçıların iddia ettiği gibi 240 ayrı proteinden oluşan bir bakteri kamçısı kusursuz bir tasarımsa, E. coli bakterisi 40 proteinli kamçısıyla nasıl yaşayabilmektedir?


a) Monotrichous b) Lophotrichous c) Amphitrichous d) Poritrichous

Diğer bir örnekse bakterilerden daha yüksek bir hücresel organizasyona sahip ama (çekirdeği olmayan) bakteriler gibi tek hücreli olan (çekirdeğe sahip) bazı protozoonlar hareket etmek için, bakterilerdeki gibi kamçının hücreye bağlandığı bölümde motor bir yapı bulundurmayan farklı bir kamçı kullanırlar. Diğer bir ifade ile hareket daha az karmaşık (indirgenmiş) bir sistem ile yerine getirilir.

Doğada hiçbir canlının, yartılışçıların keyfi yaklaşımlarındaki gibi, (çok yaşamsal bir konumda değilse) bir moleküldeki sorundan dolayı tüm sistemi hepten çöpe atmak gibi bir lüksü yoktur. Örneğin bakterilerde kamçı protein genleri ile yapılan mutasyon çalışmalarında, sisteme ait bazı genlerde meydana getirilen yapay bozuklukların kamçının çalışmasını durdurmadığı ama kamçının yönlenişi düzgün ayarlayamamasına neden olduğu görülmüştür. Yani “tasarımı bozulmuş” kamçı, iş görmekte, tam verimle çalışmasa bile hareket edip besin bulmasını sağlamaktadır. Arizona Üniversitesi’nden Howard Ochman ve Renyi Liu tarafından yapılan kamçının nasıl çalıştığıyla ilgili genetik düzeydeki araştırma, bu organelin nasıl ortaya çıktığını açıklamıştır (Proceedings of the National Academy of Sciences, Nisan 2007).