72.000 yıl öncesinin mühendisleri

Güney Afrika’da bundan 72.000 yıl önce yaşayan insanların modern mühendislikte “ısıl işlem” olarak bilinen tekniği sistematik bir şekilde taş aletlere uyguladıkları ortaya çıktı. Bu keşif ile ilk kez 25.000 yıl önce Erken Paleolitik Çağda Avrupa’da meydana geldiği tahmin edilen bu teknik sıçramanın aslında Afrika’da yaşandığı da ortaya çıkmış oldu.

Science dergisinde yayınlanan araştırmanın odağını oluşturan bulgulara Güney Afrika kıyı kesiminde yer alan, Yontma Taş Devri’ne ait kalıntıların bulunduğu Pinnacle Point’de rastlandı. Cape Town Üniversitesi’nde görevli ve aynı zamanda araştırmayı da yöneten Kyle Brown “165.000 yıl öncesine kadar gidebilecek ama kesinlikle 72.000 yıl önce diyebileceğimiz bulgularda, insanların ateşi yemek pişirme, ısınma, aydınlanma ve korunmanın dışında da kullanabildiklerini gözlemledik” dedi. Brown konunun önemini, “Taşları ısıtma işleminin mühendisliğinin başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Bizi insan yapan şeylerden birisi de etrafımızda ki nesneleri alıp, onları kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak biçimlere dönüştürebilmemizdir.” şeklinde yorumladı.

Daha önce bu konuda elde edilen bulgular, insanlığın 800.000 yıl öncesinde yiyeceklerini pişirmek için ateşi kontrol edip, kullanabildiğini ortaya koyuyor. 10.000 yıl öncesinde insanlar ateşi seramik üretiminde, 5.000 yıl önce ise demiri ve bakırı cevherinden elde etmekte kullanabiliyordu. Bu son bulguların elde edimesine kadar, bu birbirlerinden görece farklı üretim yöntemleri arasında ateşin kullanımının gelişimi tam olarak açıklanamıyordu.

Kyle Brown, taş aletler üzerinde ateşin kullanımı hakkında, “Bu eski insanlar görünen o ki bilinç olarak büyük bir sıçarama yapmışlar” yorumunda bulundu.

Isıl işlem taşları daha gevrek hale getiriyordu, bu da taşların istenen şekle uygun yontulmasını kolaylaştırıyor, kesici uçlar daha düzgün bir şekilde elde edilebiliyordu. Elde edilen keskin taşlar ise avlanmakta, yemek ve kıyafet yapımında kullanılıyordu. Isı kullanımı bu getirilerinin yanında bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyordu gevreklik yüzünden, keskin kenarların dayanıklılığı azalıyordu. Bu zayıflık da taşların odun kesme, toprağı kazma ve taş yontma işleminde kullanımlarını olanaksızlaştırıyordu.

Pinnacle Point’te bulunan taş aletlerin sert, dirençli bir malzeme olan ve görünüş olarak kuvarsite benzeyen silkrattan oluştuğu bildiriliyor. Araştırmacılar ilk zamanlarda bu taşların kaynağını bulmak için bölge etrafında ki 50km alanı incelediler ama bu aletlerin benzerlerini üretebilecekleri taşlara rastlayamadılar. Aletlerin meydana geldiği taşların değişik bir rengi ve dokusu olduğunu belirten araştırmacılar, daha koyu kırmızı, daha parlak ve daha gevrek olduklarını belirttiler. Brown konu ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Altı yıl boyunca aradığımız şey aslında burnumuzun dibindeymiş, taşları ateşe atıp geri çıkarmayı denediğimizde, aynı şeyi yapan ilk insanların heyecanlarını ve hayatlarını değiştirecek bir buluş yaptıklarını anladım.

Bunun üzerine, bir deneysel arkeolog olan Brown, kendisi de “ısıl işlem yöntemini” yeniden keşfetmeye çalıştı. Brown süreci tekrarlama çalışmaları hakkında şöyle dedi, “İşlem için gereken ateş için ciddi miktarda yakıta ihtiyaç duyuluyor, bu yakıtı da taşlarla birlikte önceden toplamanız gerekiyor. Bu iş 12 saat kadar sürebiliyor. Daha sonra taşları kum içerisinde iki santimetre derinliğe gömüyor ve işlemi 300 derece sıcaklıkta 5 saatte yapıyorsunuz. Ardından taşları kendiliğinden soğumaya bırakıyorsunuz, soğuma işlemini hızlandırmayınca taşın çatlama ihtimalinin de azaltıyorsunuz. Soğuma işlemi de 10 hatta bazen 20 saat sürebiliyor. Yani toplam süreç için 40 saate yakın bir zamana ihtiyacınız oluyor”.

Bahsi geçen dönemde, Güney Afrika’da aletlere ısıl işlem uygulanırken, insanlar aynı zamanda kabuklu deniz hayvanı toplayıcılığı, pigment ve boya üretimi yapabiliyorlardı. Brown bölgede geçmişte yaşayan insanlar için, “Afrika’dan yayılan ve Dünya üzerinde çeşitli yerleşimler kuran bu insanların oldukça gelişmiş olduklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Isıl işlem tekniğinin 165.000 yıl önce kullanımda olduğu düşünülüyor, ancak 70.000 yıl öncesine kadar bir yaygınlık kazanmıyor. Bu teknolojinin ani bir şekilde yaygınlaşmasının sebepleri halen belirsizliğini koruyor. Arkeologlar bunun nedenlerini silkrat yapısında ki taşların seyrek bulunmasına veya özellikleri üstün aletler üretip bunları başka mallarla takas etme eğiliminin artmasına bağlıyorlar.

(soL - Dış Haberler)