Polis ablukasındaki Boğaziçi'nin kayyımından yüzsüz paylaşım: Tepkiler üzerine direnişi hedef aldı

BÜ’nün kayyım rektörü İnci’nin ABD’deki polis şiddetini kınayıp “akademik özgürlük”ten söz etmesi tepkilere yol açarken, İnci bu kez “küçük bir elitist grup” sözleriyle akademisyenleri hedef aldı.

Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi’nde “kayyım” rektör atamasına karşı direniş 3 yılı aşkın süredir devam ederken, üniversite halen polis ablukası altında. 

Her hafta Cuma günü Rektörlük binasına sırtlarını dönerek “kayyım”ı protesto eden akademisyenlerin bugün yayımladıkları bülten şu ifadelerle başlıyor:

Bugün 26 Nisan Cuma. Nöbetimizin 821., direnişimizin 1209. günündeyiz. Sizlere basının hâlen alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik güçleri ve sivil polislerce denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz.”

Üç yıllık direnişte çok sayıda öğrenci polis saldırısına uğradı, gözaltına alındı, tutuklandı, açılan bazı davalar devam ediyor. Birçok öğretim üyesinin işine son verildi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde bazı akademisyenler ve mezunlar kampüse yönetim kararıyla alınmazken, son olarak geçen hafta üniversitenin eski rektörlerinden Prof. Dr. Üstün Ergüder, kampüse alınmadı.

İnci'den inciler: Akademik özgürlüğün durumuyla ilgili ciddi kaygılara yol açıyor

Bu ortamda “kayyım” olarak atandığı rektörlüğünü sürdüren Naci İnci ise ABD’deki üniversitelerde Filistin için ayağa kalkan öğrenci ve akademisyenlere yönelik polis şiddetini kınayan bir sosyal medya paylaşımı yaptı.

Emory Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Noelle McAfee'nin gözaltına alınmasına ilişkin görüntülere yorum yapan İnci “akademik özgürlüğün durumundan derin kaygı duyduğunu” söyledi.

İnci’nin bu paylaşıma sosyal medyadan çok sayıda tepki geldi. İnci’nin paylaşımını “yüzsüzlük” ve “pişkinlik” olarak yorumlayanlar onu usulsüz uygulamalarından geri dönmeye, akademisyenlere ve öğrencilere yönelik baskıyı kaldırmaya ve akademik özgürlük ortamı için istifa etmeye çağırdı.

Tepki gelince direnişteki akademisyenleri hedef aldı

Tepkilerin ardından İnci bir paylaşım daha yaptı, bu kez üniversitede süren direnişin “küçük bir elitist grubun” eylemleri olduğunu iddia etti.

ABD’de Emory Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Noelle McAfee’nin ters kelepçeyle gözaltına alındığı görüntülere İngilizce olarak yaptığı yorumda İnci şu ifadeleri kullandı:

Emory Felsefe Bölümü Başkanının tutuklanmasından derin üzüntü duyduk. Bu sıkıntılı olay, akademik özgürlüğün durumuyla ilgili ciddi kaygılara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda saygın akademik kurumların itibarına da gölge düşürüyor. Gazze'deki vahşete karşı barışçıl sesler yükselten akademik camiayla dayanışma içindeyiz.”

İnci kendisine gelen tepkilerin ardındansa Boğaziçi Üniversitesi’nde süren direnişi hedef aldı.

“Küçük bir elitist grup”, “kendi ihtirasları için üniversitemize saldıranlar” gibi sözlerle akademisyenleri hedef alan İnci şu ifadeleri kullandı:

Gazze’de yaşanan soykırıma karşı ABD kampüslerinde gerçekleşen barışçıl eylemlere yapılan insanlık dışı polis müdahalelerini ibretle ve dikkatle izliyorum. 

Boğaziçi Üniversitesi olarak bu şiddete ve baskıya tepki amacıyla dün yayınladığımız açıklamaya verilen tepkileri de ibretle izliyorum. 

Üniversitemizi kendi kurtarılmış bölgesi ve tahakküm alanı olarak gören küçük bir elitist grubun eylemleri kampüsümüzde 3 yıldır devam ediyor. Aymaz söylemleri, yalan ve iftiraları, hakaretleri ve üniversitemizin itibarını hedef alan açıklamalarına rağmen, okulumuzda eğitime ve diğer öğrencilerin huzur ortamına zarar vermedikleri sürece bu kişilere hiç bir müdahalede bulunulmadı. 

Şiddete başvuran, hatta doğrudan can güvenliğimi hedef alan eylemlere karışan bazı kişiler dahi bugün özgürler ve eğitimlerine devam ediyorlar.

Üniversitemizde haketmedikleri bir takım imtiyazlar talep eden, yönetici koltuklarını kendi özel mülkü zanneden ve bunlar elinden alınınca öğrencilerimizi kendi iktidar mücadelesine alet etmeye çalışan ve  kendi ihtirasları için Üniversitemize saldıranların, bugün ABD kampüslerinde Gazze’de yaşanan soykırıma karşı barışçıl yollardan seslerini yükselten kahraman öğrencilerle hiç bir ilgisi yoktur. 

Kendi çıkarları için kendi üniversitelerini itibarsızlaştırmaktan başka gündemi olmayan bu kişileri, en azından İsrail vahşetine karşı duran insanları kendi amaçlarına alet etmeyecekleri bir vicdani vasata davet ediyorum."