Güvenlik sıkıntısı AKP'nin kendisi: İşçilerin meydanları doldurduğu Taksim 1 Mayısları

Emekçilerin 1 Mayıs’ta alanlarda emekten gelen gücünü göstermesini engellemek için iktidar güvenlik bahanesine sığınıyor. Oysa izinli kutlamalarda iktidarın sarsılması dışında sorun yaşanmıyor.

Haber Merkezi

İstanbul'da Taksim'deki 1 Mayıs kutlamaları 2013'ten bu yana "yasaklı"yken, bu yıl DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim’de olacaklarını açıkladı. Ardından siyasi partiler de İstanbul'da 1 Mayıs alanı olarak Taksim'i işaret etti.

Özgür Özel 'kefil' oldu, TKP tepki gösterdi

CHP de Taksim'de olacağını açıklarken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel Meclis’te düzenlenen grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek Taksim Meydanı’nın açılması çağrısı yaptı. Özel konuşmasında polisin yanında DİSK’in ve CHP’nin birer görevli bulundurarak "tansiyonu düşüreceğini" ve "içeriye bir tek 1 Mayıs dışı pankart sokmayacağı"nı söyledi. Özel konuşmasında "Ben kefilim" diye de belirtti:

"Kontrol noktalarında polisin yanında DİSK, üzerimize düşerse Cumhuriyet Halk Partisi birer görevlisiyle kontrol noktasından başlayarak, tansiyonu düşürerek, içeriyle bir tek 1 Mayıs dışı pankart sokmayarak ve orayı bir karnaval, şölen, kutlama, bayrama yakışan, kanlı 1 Mayısların yasına, matemine yakışan şekilde kutlanmasına izin vermek ve 1 Mayıs’ın salimen Taksim’de kutlanmasını sağlamak bugünkü iktidarın kendi için yapabileceği en doğru iştir."

Özel'in açıklamalarına tepki Türkiye Komünist Partisi'nden geldi. TKP Merkez Komite Üyesi Senem Doruk İnam soL’a yaptığı açıklamada "CHP yıllardır patron düzeninin parçası olmasının getirdiği bir sorumlulukla dahil olmadığı 1 Mayıs gündemine, yerel seçim sonrası DİSK'i de yanına alarak ev sahipliği yapmaya çalışıyor" dedi. Doruk İnam “1 Mayıs alanına hangi pankartın gireceği, işçilerin, emekçilerin kararıdır” ifadelerini kullandı:

"Özgür Özel de AKP iktidarı da işçilerin iradesinin üzerinde bir güçleri olduğunu sanıyorlarsa fena halde yanılıyorlar. 1 Mayıs'ta Taksim açılacaksa bu patronların kemer sıkma önerilerinin AKP ile birlikte en büyük destekçisi olan CHP yönetiminin kefil olmasıyla değil, yıllardır olduğu gibi işçi sınıfının, devrimcilerin, komünistlerin mücadelesiyle olacaktır. 1 Mayıs'a CHP damgası vurmaya, işçi sınıfının gününü patronların arkasında sıralanan CHP yönetimine ve İmamoğlu'na meze etmeye kalkan sendikaları da uyarıyoruz, buna izin vermeyeceğiz."

Bakan AYM kararını tanımıyor

Ardından bir basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Taksim Meydanı’nın “toplantı ve gösteri yürüyüşleri için uygun olmadığını” öne sürerek kutlamalara izin vermeyeceklerini söyledi.

Resmi Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndaki kutlamaları yasaklamanın hak ihlali olduğuna yönelik kararına karşın, Yerlikaya Taksim’de bir araya gelme çağrılarını hedef aldı. Yerlikaya “Terör örgütleri de son bir haftadır 54 ayrı sosyal medya hesabından 'Taksim Meydanı'na gelin' çağrısı yapıyorlar” ifadesini kullandı.

Yerlikaya “Taksim Meydanı, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında belirlenen ve ilan edilen, yer ve güzergahlar arasında değildir. Çünkü Taksim Meydanı ve çevresi, konumu itibarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü için uygun değildir. Araç ve yaya akışının çok yoğun olduğu bu bölge, güvenlik tedbirlerinin alınmasını zorlaştırdığı gibi kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasında da ciddi riskler barındırmaktadır” diye konuştu.

Bakan Yerlikaya’nın bu açıklamasının ardından sosyal medya hesabından, “bombalı saldırı hazırlığında” olduğu belirtilen 8 IŞİD’linin İstanbul Beykoz’da yakalandığı operasyonu duyurması dikkat çekti. Anadolu Ajansı'nın operasyonla ilgili servis ettiği haberdeyse gözaltına alınanların 1 Mayıs’ta Taksim’de eylem hazırlığında oldukları öne sürüldü. Haberde “Yine şüphelilerin bomba yapımında kullanılan kimyasal maddelerle patlayıcı üretip, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ndeki kutlamalarda başta Taksim olmak üzere çeşitli meydanlarda eylem arayışında oldukları tespit edildi” ifadeleri yer aldı.

1 Mayıs kutlamalarına katılımı etkilemek üzere yapılan bu açıklamaların aksine emekçiler alanları taleplerini duyurma ve emekten gelen gücünü göstermek için kullanırken, 1977'deki katliamın 30. yılında olduğu gibi iktidar izinli gösterilere bile saldırılarda bulunuyor.

Öte yandan emekçiler 1 Mayıslarda alanları doldururken, geçtiğimiz yıllarda 1 Mayıs'ı örgütlemeyen CHP, kutlamalarda önemli bir katılım da sergilemedi. 

Taksim'de 1 Mayıs kutlamaları

Peki Taksim'de ne zamandan bu yana 1 Mayıs kutlanıyor, AKP döneminde neler yaşandı?

İşçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, 1. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ve ülkenin işgal atında kalmasıyla yasaklara rağmen 1919, 1920, 1921 ve 1922'deki 1 Mayıs kutlamaları işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık mitingleri halinde örgütlendi.

1960 darbesiyle gelen yasakların ardından ülkedeki ilk kitlesel 1 Mayıs kutlaması 1976 yılında DİSK'in çağrısıyla Taksim oldu. 1976 1 Mayıs'ı sırasında Taksim'e yaklaşık 400 bin kişi çıktı.

1 Mayıs 1977 günüyse "Kanlı 1 Mayıs" olarak tarihe kazınacaktı. Taksim'de önceki yıla göre çok daha fazla emekçi toplanırken yüz binlerce işçinin üzerine ateş açıldı. Ülkedeki NATO destekli paramiliter kuvvetlerin tetikçiliğini yaptığı 1 Mayıs katliamında 36 işçi katledildi, 126 işçi de yaralandı.

Ancak 1977'deki katliam, ertesi yıl 1 Mayıs'ın kitlesel ve örgütlü şekilde kutlanmasını engelleyemedi. 1978'in 1 Mayıs günü, emekçiler yine kalabalık bir şekilde Taksim Meydanı’na çıktı ve 1977 katliamına ışık tutulmasını talep etti.

1 Mayıs 1977, yüz binlerce işçinin üzerine ateş açılmadan önce

1979 ve 1980 yıllarındaysa 1 Mayıs kutlamalarını engellemek adına İstanbul sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

12 Eylül darbesini takiben 1 Mayıs tekrar yasaklanırken uzun süre sonra ilk defa 1988 yılında İstanbul Valiliği’ne 1 Mayıs’ı yasal olarak kutlama talebiyle başvuruldu. Sendikaların talebine izin verilmemesine rağmen 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyen sendikacılar polis saldırısına uğradı ve 81 kişi gözaltına alındı, bir kısmıysa tutuklandı.

1993 itibariyle kutlama adresleri değişmeye başladı. Ancak 1996'da Taksim Meydanı’na ilişkin yasak fiili olarak delinmişti. Sosyalist İktidar Partisi 1 Mayıs’ın tüm işçiler ve devrimci güçler tarafından Taksim’de kutlanması çağrısını yapmış ve 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağını ilan etmişti. 1996'nın 1 Mayıs günü hem Kadıköy hem de Taksim’de iki ayrı kutlama gerçekleşti. Kadıköy’deki kutlamalara yapılan saldırılar sonucu Dursun Odabaşı, Hasan Albayrak ve Levent Yalçın isimli işçiler katledildi.

1997-2003 yılları arasında İstanbul'daki kutlamaların adresiyse Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı’ydı. 2004, 2005 ve 2006'da da Saraçhane, Kadıköy gibi alanlarda 1 Mayıs kürsüleri kuruldu.

1 Mayıs yasakları delindi

2007 senesinde Taksim için çağrı yapılırken hükümet ve valilik buna İstanbul'da yaşamı felce uğratarak cevap verdi. Beşiktaş-Şişli-Taksim güzergâhı merkez alınarak hükümet fiili sıkıyönetim ilan ederken polis biber gazıyla bir yurttaşı katletti. Bine yakın kişiyse gözaltına alındı. Yine de Taksim'e girişlere engel olunamadı.

2008 yılındaysa AKP'nin saldırgan tutumları iyice arttı. 1 Mayıs günü her türlü toplanmaya, ayırt etmeksizin saldırıda bulunan polis Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi'ne gaz bombası attı, turistleri darp etti. Ancak emekçiler, yine 2008'de de Taksim’e çıkmayı başardı.

2009'daysa AKP hükümeti, 1 Mayıs'ın kutlanmasına bir hafta kala TBMM gündemine 1 Mayıs'ın tatil edilmesine ilişkin "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanunda Değişiklik" adlı yasa tasarısını getirdi. Aynı dönem 'demokratikleşme' adı altındaki şovuna da başlayan AKP'li kurmaylar hâlâ 1 Mayıs'ın mücadele günü olduğu gerçeğiyle kavga ederek içini boşaltma çabasındaydı. Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 1 Mayıs'ın 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanması yönündeki taleplerden bahsederek, "Yasanın, 'meydanıyla birlikte' çıkacağı diye bir şey yok. 1 Mayıs gerilim olmaktan çıkacak, tatil olduğunda millet bunu piknik olarak değerlendirecek" demişti.

2009 yılında “Taksim’de temsili tören” yapılması AKP'li kurmaylarca dayatılırken hükümet her türlü kutlama ve toplanmayı bastırmak için şiddet yoluna başvurdu. Ancak eylemlerin kitleselliği ve meşruiyeti karşısında eli kolu bağlı kalan hükümet 2010’da yaklaşımını değiştirmek zorunda kaldı.

2010'da AKP hükümeti Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamalarının düzenlenmesine 'izin vermek'le kalmayıp kendisi kürsüye müdahale eden taraf oldu. İşçilerinin itirazlarına karşın kürsüye çıkan sağcı sendikacılar AKP ve 'demokratikleşme' övdü, mücadele günü yerine davul ve zurnalar eşliğinde bir uzlaşma mesajı öne çıkartılmaya çalışıldı. Hatta AKP hükümeti "1 Mayıs hem Bayram, hem Taksim Meydanı’nda" şeklinde pankartlar asarak günün içini boşaltmada dozu arttıracaktı.

1 Mayıs 2013’te TKP'nin çağrılarıyla on binlerce kişi Kadıköy'deki "Reddediyoruz" mitinginde buluştu. Taksim'de ise polis 1 Mayıs için toplanan yurttaşlara saldırdı.

2013 itibariyle Taksim tekrar 'yasaklı' hale getirilirken, 2015'te Komünist Partili bir grup bu yasağı delmişti.

Pandemi ve ardından ilk kutlama

2016-2019 arası Taksim'e girmeye çalışan gruplar gözaltına alınırken, toplanma alanları olarak başka meydanlara işaret edildi. 2020, 2021 ve 2022'deyse 1 Mayıs kutlamaları salgının gölgesinde kaldı.

2023'teyse İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere emekçiler yurdun dört bir yanında meydanları doldurdu. İstanbul'da Taksim'e çıkmak isteyenlere polis saldırılarında çok sayıda kişi gözaltına alındı.

6 Şubat depremlerinden etkilenen yurttaşlar da sokakları doldurdu. Özellikle Hatay'daki kalabalık dikkat çekiciydi.