Susmayacağız

Pınar Aydınlar'ın “Susmayacağız” başlıklı yazısı 21 Nisan 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Doğa-insan, toplum-insan, sınıf-sınıf ilişkileri var olduğu sürece bu toplamın karşılığında bu ilişkilerden kaynaklı çelişmeler, bu çelişmelerin ürünü de düşünceler oluşacaktır elbette.

İnsanların varlığından itibaren farklı fikirler her daim zenginlik olmuştur.

Nâzım’ın hemen hemen her dizesinde ifade ettiği vatan sevgisi, toprak sevgisi, yasaklar ve sürgünleri beraberinde getirmiştir.

Yılmaz Güney’in devrimci sanat cephesinde verdiği mücadele, hapis ve sürgünlerde devam etmiştir.

Grup Yorum 28 yıldır hep var ve aslolan kişiler değil verilen mücadeledir örneğini taşıyan tutuklamalar, yasaklar ve demirparmaklıklar...

Nice adını daha sayamadıgım Ruhi Su’lar var bu memlekette. Tedavisi için pasaport verilmeyip ölüme mahkum eden bir anlayışın devamı karşımızdaki.

9 Mayıs’ta Malatya Özel Yetkili Mahke-mesi’nde, okuduğum Kırmızı Gül, Ali Haydar ve Kızıldere Ağıdından ötürü, birkez daha yargılanacağım.

Her gün yeni yasaklar, sindirme politikaları daha da pervasızlasacak hem halklar, hem inançlar üzerinde.

Ne mi olacak?

Mesele, yarını bugünü doğurmakta.

Kuşak kuşak büyütebilmekte.

Çünkü, bahar elimizden alınmak isteniyor.

ABD ve AKP’nin Ortadoğu politikaları yanıbaşımızda insanların öldürülmesine, kendi ülkemizde faili meçhullerin, katliamların, toplu mezarların gölgesinde, fikir hürriyeti ihlalleri, kelepçe vurulmak istenen özgürlükle bizi sessiz bırakmaya zorluyorlar.

Ama asla!

Susmayacağız.

Bugün evrensel müzik anlayışları içinde müzikalitesiyle piyanosuna can veren Fazıl Say, Hayyam’a ait paylaşımından dolayı cezalandırılıyorsa!

Bizler, Pir Sultan’ın, Nesimi’nin dilinden kelam ederken kara listelere alınıyorsak, elbette susmayacagız!

Benim dünya görüşüm, senin dünya görüşün muhatabını ilgilendirir.

Az bir zaman kaldı işçilerin, devrimcilerin kanlarıyla ve mücadeleleriyle kazanılan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlanmasına.

Çıkar İçişleri Bakanı Muammer Güler “izin vermiyorum” der.

Proletaryanın Bayramı’na engel olmaya kalkar ama biz susmayacagız!

Dünden bugüne biliyoruz çünkü sustukça sıranın değil zulmün çoğalacağını ve bilinmelidir ki, zincirlerinden başka kaybedecek birşeyi olmayan tüm yürekler, 1 Mayıs’a sahip çıkacaklardır.

Bu topraklar, sanata ve sanatçısına da sahip çıkmalıdırlar.

Tutsak gazetecisinden, avukatına, öğrencisine, işçisine bu memleket bizim...