Pınar Aydınlar'ın “Özgürlük olsun Newroz” başlıklı yazısı 17 Mart 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Ağaçların dalları sırtını kışa dönmeye başladı, çiçeklendi yeni doğacak güne. Selamladılar toprağı. Binbir renk halaya durdu, ya toprak: Ya yoksul köylerin mezraları, ya terk edilmiş diyarlar… Baharı nasıl sahiplenir mahpushane duvarları?
Newroz hep coşku verir de, neden yüreğimde bir yerlerde kurur pınarlar?
Özlemin dili, şairlerin sonu olur bahar. Dışarıda kuşlar, güneş diyen içerinin sesi nasıl gelir duvarlara hapsolmuş içeri giremeyen bahar.
Her şeye inat, Newroz piroz be...
Hoş gelmiş Newroz! Newroz ayrılıkların, zemherinin sonu olsun. Tüm halkların Newroz’u kutlu olsun.
Sevgili dostlar, her gün yeni haksızlıklara, baskınlara uyandığımız memleketimizde kalemlerin yoldaşlığıyla yüreğimizi döktüğümüz satırlar nasıl da yer eder dünyamızda. Birkaç gün önce Kandıra Hapishanesi’nden Ulaş Pektaş adında bir tutsak, çok değerli bir mektup gönderdi bana, yoldaşlığı, tüm yaşadığı tecrit koşullarına inat, diri tutmuş yüreğinden... Sizlerle olduğu gibi paylaşmak istiyorum:
“Merhaba Sayın Pınar Aydınlar
Öncelikle selamlarımızı iletiyoruz. Nasılsınız?
Size bu faksı Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden gönderiyorum. Bugüne kadar yazdığımız birçok mektupta size tecritten, hak gasplarından, işkencelerden bahsettik ve hasta tutsaklardan bahsettik, sayısız kere… Tecritin nasıl kalıcı rahatsızlıklar yarattığını, sakat bıraktığını, gün gün öldürdüğünü yazdık uzun uzun…
Güler Zere, Abdullah Akçay, İsmet Ablaklar… Bu şekilde tecrit altında tedavileri geciktirilerek ya da hiç yapılmayarak katledilen binlerce can.
Sayın Pınar Aydınlar, bu faksı size tecritin aldığı canlara bir yenisi eklenmesin diye duyarlı olmaya çağırmak için yazıyoruz. Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde beraber tutsak bulunduğumuz arkadaşımız Mete Diş’in geçtiğimiz aylarda yoğun ağrı şikayeti ile gittiği hastanede, yumurtalığında bir tümör tespit edilerek acilen ameliyata alındı. Sonradan yapılan tetkiklerde tümörün kötü huylu olduğu, arkadaşımızın yumurtalık kanseri olduğu tespit edildi. Doktorlar tümörün vücuda yayılmış olabileceğini söylüyor. Arkadaşımızın rahatsızlığıyla ilgili, aylar öncesinden başvurmasına rağmen ancak önceki gün kendisine net bir bilgi verilmiştir. Ve dün de kemoterapi için Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Daha önce avukatının raporlarla yaptığı tahliye talebi ise İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme resmen Mete Diş’i ölüme terk etmek istemektedir.
Sayın Pınar Aydınlar, Mete Diş 25 yaşında. 2010 yılı Aralık ayında 10-22 Aralık Hapishaneler Katliamı protesto kampanyası sırasında tutuklandı. Ve hâlâ örgüt üyeliği iddiasıyla yargılanıyor. Zaten istenen cezanın büyük bir kısmını yatmış olmasına rağmen tahliye edilmemesi, açıkça cinayete teşebbüs olacaktır.
Sizleri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Sesimize ses verin, Mete Diş yaşasın. Mete Diş’e özgürlük… İyi çalışmalar.”
Eşitlikse herkes için, özgürlükse herkes için Newroz devamlılığında olsun. Bana mektup yazan tüm dostlarımın geleceği, eşitlik ve özgürlük yüklü olsun.