Fenerbahçe otobüsü devrilseydi

Rize dönüşü tüfekle ateş açılan Fenerbahçe otobüsü devrilmedi, viyadükten aşağıya uçmadı. Otobüsün şoförü aracı kazasız bir şekilde durdurmayı başardı. Ya başaramasaydı?

O tüfek ateşlendikten sonra olayın artık ihtimallere kaldığının, burada esas meselenin o adamın tetiğe basması olduğunun, tetiğin basılmasını takip eden olayların her şekilde gerçekleşebileceğinin farkında mıyız?

Peki, bugün ölü Fenerbahçeli futbolcu ya da yöneticilerini konuşuyor olsaydık, bu ülkeyi yönetenler neredeyse Fenerbahçe otobüsü hiç kurşunlanmamış gibi davranabilirler miydi?

Bir ihtimal değil de başka bir ihtimal gerçekleşti ve ülke bir süre daha huzurunu korudu demek saçmalıktır. Bir ülkenin ihtimallerle yönetiliyor olması akıl dışıdır.

Cumhuriyet tarihinin en büyük elektrik kesintisi başlı başına çok büyük bir olaydır ve ülkede görünen ve görünmeyen pek çok hasara yol açmıştır. Ancak o kesintinin daha büyük bir felaketi tetiklememiş olması ya da açığa çıkan bilgilere göre kesintinin iyice uzayıp bir infiale yol açmaması yalnızca bir raslantıdır. Ülkenin Enerji Bakanı bu kesintinin gerçekleşme ihtimalini hesaplayarak komiklik yapmayı deneyebilir, ancak kendisi madem ki matematiğin iddialı bir dalı olan ihtimaller dünyasında uzmandır, kesinti sonrası yaşanacaklar konusunda da uzmanlığını konuşturmayı deneyebilir. Mesela memleketin elektrik kesintisi kaynaklı daha büyük bir felaketten kıl payı kurtulmasının olasılığını hesaplayabilir...

Türkiye bir ihtimaller ülkesidir artık.

İhtimaller ülkesinde insanlar, olaylar değil ülkenin kendisi bir bütün olarak pamuk ipliğine bağlıdır ve o iplik her an kopabilir. Bu memlekette her an, her şey olabilir.

Kimse olmaz diyebiliyor mu?

Olayların sonrasını konuşuyoruz, ihtimaller önceye değil sonraya ait diyenler var mı?

Bu ülkede bir daha kimse bir otobüse ateş açmaz, Türkiye'de bir daha böyle bir elektrik kesintisi yaşanmaz diyen var mı?

Bundan sonra dünyanın en büyük adliye binalarından birinde üç kişi ve yalnızca bir silahın bulunduğu odadan üç ölünün çıktığı “başarılı” bir operasyon yapılmaz diye iddia edebilecek var mı?

İhtimaller diyorduk, Türkiye'de yarın bir kadının saldırıya uğraması veya öldürülme ihtimalini biliyor musunuz? Olmaz, bu ülkede yaşayan her kadın güvende diyebiliyor musunuz?

Peki bu gece bir iş cinayeti yaşanmayacağının garantisini verebilir misiniz? Yüzlerce işçinin canlı canlı madenlere gömülmeyeceğinin, inşaatta onlarcasının bir asansörde can vermeyeceğinin, bir fabrikada patlama sonrası diri diri yanmayacaklarının...

Bu akşam trafiği alt edip eve gidebilecek misiniz? Yarın hakkınızda ipe sapa gelmez düzmece bir dosya hazırlanıp içeriye alınmayacağınızı nereden biliyorsunuz?

Koca bir ülke, yokuş aşağı freni patlamış bir kamyon gibi hiç durmadan hızlanarak bilinmez bir yere doğru gidiyor ve biz nereye sorusunu dahi ihtimallere bakıp yanıtlamaya çalışıyoruz.

İhtimaller ülkesine yönetilemiyor demek bile lüks. Yönetme fiilinin anlamını tamamen yitirdiği bir ülkede yaşıyoruz.

Tüm yaşantımızı, geleceğimizi, her şeyimizi, kendi çıkarlarından, kendi yaşantılarından, kendi geleceklerinden başka hiçbir kaygı taşımayan gerici bir çeteye emanet etmişiz ve bir piknik ateşini izler gibi merakla ülkemizin alev alev yanışını izliyoruz. Bu delilik, bu yangın öylesine büyüdü ki, baş kundakçı AKP'yi de aştı.

İhtimaller ülkesinde tüm ihtimallerin sonuna geldik ve bu düzen bitti.

Bu ülke yönetilemez artık. Bırakın AKP'yi, CHP ya da HDP de yönetemez bu ülkeyi. O tetiğin çekilmesine engel, elektriğin kesilmesine mani olamazlar. Kadınlarımızı, işçilerimizi kurtaramazlar. Baştan aşağı bozulmuş devlet mekanizmasını bu koşullarda onaramazlar.

Ayrıca gerçekten istediğimiz bu mu?

Bu saçma sapan mekanizmanın tamir edilmesini mi istiyorsunuz hakikaten? Mesela kadınlar ölmesin ama hayatın her alanında ezilmeye, horlanmaya evet desinler mi diyorsunuz? Ya da işçiler asansörde, madende değil yoksulluktan can versin, razı mısınız?

İhtimaller ülkesinde insanlığa karşı ihtimaller azalsın, yeter mi diyeceksiniz?

Yapmayın...

Bu ülkede kötü, çirkin, yanlış ne varsa tarih olsun. Hayallerinizden vazgeçmeyin. Bitmiş düzen bu defa bırakın artık yerin dibine batsın, bir daha ayağa kalkamasın.

Bitmiş bir düzeni onarmaktansa, ülkeyi baştan aşağı yeniden kurmak... İhtimaller ülkesine dönüşmüş bu ülkede ihtimallerin ötesinde güzel bir seçenek var, onu yok saymayın.