Başbakan konuşuyor

Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarını dinliyor ya da okuyor musunuz? Çoğumuzun o kadar sabrı yoktur herhalde. Başbakan hiç durmadan konuşuyor. Bu konuşmalar aralıksız olarak gazetelerde, televizyonlarda bizlere servis ediliyor. Bu konuşmaların tamamına vakıf olamasak da, önemli cümleler mutlaka öne çıkarılıyor. Hepimiz bir şekilde haberdar oluyoruz.

Ama burada önemli olan, başbakanın hiç durmadan konuşması.

Bu bir Türkiye portresi aslında. Çünkü Türkiye de hiç durmadan konuşuyor. Herkes, tıpkı başbakan gibi, hiç durmadan ve her konu hakkında konuşuyor. Demek ki, herkes, tıpkı başbakan gibi, her konu hakkında, hiç durmadan konuşacak kadar fikir sahibi. Milletçe bir fikir patlaması yaşıyoruz. 2000'li yıllarda Türkiye böyle bir devrim yaptı işte laf devrimi. Bu devrimin önder ve sembol ismi de başbakan Erdoğan.

Türkiye'de belli tarihsel dönemlerin simge politikacıları vardır. Türkiye kapitalizminin dönüşümlerine damga vuran Türk sağı olduğu için bu isimler doğal olarak hep sağdan çıkmıştır. 50'leri Menderes anlatıyorsa, 70'leri belki Demirel, 80'leri ise Özal anlatır. İçinden geçtiğimiz günleri de tartışmasız Erdoğan anlatıyor. Zamanında en çok oyu bu liderler aldığı için değil, o dönemin bir özeti oldukları için... Özet olma halleri onları öne çıkardığı ve popüler kıldığı gibi, onlar öne çıktıkça, daha çok insanın onlara öykündüğü de görülüyor. Türk sağının liderleri, dönemin Türkiyesi'nin özelliklerini kendilerinde topladıkları ve kendi özelliklerini Türkiye'ye mal etme konusunda başarılı oldukları için, simge isimler haline geliyorlar.

Erdoğan'ın konuşması da böyle işte. Önceki liderler de konuşuyordu diye itiraz edilebilir. Mesela Demirel'e kim konuşmuyordu diyebilir ki? Ama Erdoğan'ın farklı bir tarafı var. Hiç durmadan, sonsuz bir belagat şehvetiyle, bir şey biliyormuşçasına ama hiçbir şey bilmeden konuşuyor ve nasıl da kendine güveniyor. Bugün çıkın sokağa, irili ufaklı, kadınlı erkekli, o kadar çok Erdoğan göreceksiniz ki. Yalnızca sokakta değil, gazetelerin köşelerinde, televizyon programlarındaki koltuklarda, onlardan ne denli çok var. Büyük bir güvenle anlatıyorlar. En basit gerçekleri bile görmezden gelirken olağanüstü rahatlar. Utanma duyguları ise hiç yok.

Hepsinin çok basit bir doğrultuları var. Piyasaya sarsılmaz bir şekilde inanıyorlar, en çok ABD'den korkuyorlar ve attıkları her adımda pisliklerini temizlemek için dini alet etmekten çekinmiyorlar.

Piyasaya inandıkları için paraya tapıyorlar, ABD'den korktuklarını belli etmemek için bu konuda aralıksız ve yüksek perdede bağırıyorlar, inancı, tapınmayı ve korkuyu bunlarla özdeşleştirdikleri için dini siyasetin içinden çıkaramıyorlar. İnsanların dini inançlarını sömürmeden bunları anlatmak imkansız çünkü.

Erdoğan'ın danışmanlarının hazırladığı daha incelikli konuşmaları boşverin, onların nereden gelip nereye gittiği belli, ama Erdoğan'ın son bir hafta içinde kendi yaptığı konuşmalara bakın.

Paranın rengi, ulusu olmaz diye ahkam kesen adamla, Ermeni işçileri tehdit eden aynı adamdır. Gücü ona yeter çünkü. Yapıp yapmayacağı önemsizdir, tehdit edebiliyor olması onun için kafidir. Sokakta, sadece güçleri yettiği için lafla herkesi taciz edenlerle akrabalık açıktır.
Dünyanın neresinde otobüsler bedavaymış diye büyük bir güvenle soran insan da başbakan Erdoğan'dır. Kamu hizmeti kavramından bihaber, her şeyin alınıp satılabileceğini düşünen sınır tanımaz tüccar zihniyeti bunu ona söyletir. Tedrisatını ele verir. Aynı zihniyet sahtekarlığı da üretir. Onun geldiği yerde dünyaya hep aynı yerden bakılır, başka türlü bakılması imkansızdır. Sağlık, eğitim ve ulaşımın parasız olması bu nedenle Erdoğan için mümkün değildir. Piyasa inancı, paraya tapmayla birleştiğinde, parasız kamu hizmeti tahayyül edilebilir mi? Tabii ki edilemez.

Ankara'da otobüs ücretleri indiğinde kızan, arttığında sevinen çevremizdeki diğer Erdoğanlar, piyasaya olan inançları, paraya duydukları sonsuz sevgi nedeniyle bu toplumun yüz karalarıdır.

Erdoğan, kendi benzerlerini ürettiği, bu benzerlere liderlik ettiği için tehlikelidir.

AKP, insanları insanlıktan çıkarttığı için durdurulmalıdır.