Yoksul çiftçilerin ayaklanması

Odysseass Roussos'un "Yoksul çiftçilerin ayaklanması" başlıklı yazısı 09 Şubat 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Çiftçiler genellikle çeşitli hava koşullarına karşı verdiği emeklerin nasıl bir risk altında olduğunu anlatabilmek adına, “dükkanın çatısı yok” lafını kullanırlar ama bugün Yunanistan’da kapitalizmin ve yarattığı krizlerin ve tekellerle Avrupa Birliği’nin (AB) hava koşullarından daha büyük bir düşman olduğunu ifade etmek gerekir.

Fakir ve orta düzeydeki çiftçiler, iki haftadır üst üste, hükümetin ve AB’nin çiftçi düşmanı halk düşmanı politikalarına karşı binlerce traktörle bütün Yunanistan’da sokaklara çıktılar. Thessaly Çiftçiler Federasyonu ve Tüm Çiftçilerin Militan Yürüyüşü, çiftçilerin sokağa dökülmesinin üç amacı olduğunu belirtiyor.

İlk olarak hedefleri, hükümetin yoksul çiftçilerin düşük gelirlerine bir de ağır vergiler yüklemeye çalışmasını geri püskürtmek.

İkinci olarak ise 2014 ve 2020 yılları arasında daha da kötüye gidecek olan ve küçük ve orta ölçekteki çiftçileri kitlesel bir şekilde topraklardan uzaklaştıracak tarım üretiminin birkaç büyük çiftliklerde ve özel sektörde aktif olarak yer alan kapitalistlerde toplanmasını sağlayacak Avrupa Birliği’nin çiftçi düşmanı ortak tarım politikalarını tersine çevirmek...

Üçüncü olarak tekellere, çok uluslu şirketlere ve tüccarların çıkarlarına karşı tatmin edici bir tarımsal gelir ve ülkemizin tüm olanaklarından ve avantajlarından yararlanarak halkımızın giyecek ve yiyecek ihtiyacını karşılayacak ucuz ve kaliteli tarımsal hammaddeler elde edebileceğimiz, farklı tarımsal gelişimlerin önünü açmak.

Küçük çiftçiler taleplerinin gerçekleşmesi için hükümet üzerindeki militan baskıyı güçlendiriyorlar ve sürekli olarak işçilerin ve halkın mücadelelerine olan desteği artırıyorlar.

Taleplerinin hemen karşılanmasını istiyorlar. Talepleri, üretimin maliyetini aşırı derecede arttıran petrol vergisinin düşürülmesi, tarımsal üretim için yüzde 30 oranında elektrik ücretlerinde kesinti yapılması, hayvanların beslenmesi için kaynaklar, ekin ekebilmek için faizsiz kredi... Bu talepleri karşılanmazsa, Mart’tan itibaren topraklarını ekmeyecekler. Aynı zamanda mülkleri için ödedikleri ağır vergilerle ilgili olan taleplerinin de yerine getirilmesini istiyorlar çünkü bu vergileri ödeyecek paraları yok.

Ve tabii ki tarımsal-hayvansal ürünlerde minimum ücretleri garanti eden yasa ve toplu ithalat problemlerini çözmek, üzerinde durdukları iki kritik hedefleri... Üretimdeki kota uygulamasını ve devlet yardımlarındaki kesintilerin sonlandırılmasını istiyorlar. Tarımsal-hayvansal üretimde hava koşulları ve hastalık yüzünden yaşanan bütün zararların yüzde 100’ünün tazminatını Yunanistan Tarım Sigortası Kurumu’nun karşılamasını, yoksul çiftçilerin emeklilik maaşlarının düşürülmesini değil, yükseltilmesini bekliyorlar ve emeklilik yaşının 67 değil, erkek çiftçilerde 60 kadın çiftçilerde 55 olması gerektiğini belirtiyorlar.

Koalisyon hükümeti Yeni Demokrasi, PASOK ve Demokratik Sol, çiftçileri kandırmak ve kamuoyunun kafasını karıştırmak için yaptıkları manevralara rağmen, küçük ve orta düzeydeki çiftçileri ikna etmeyi başaramadı. Çiftçilerin taleplerini karşılamak adına bir adım dahi atmayıp, bu konudaki duruşlarını da değiştirmediler. Bu tutumları, çiftçilerin ayaklanmasının başlangıcı oldu.

Çiftçilerin traktörleriyle otoyola çıkıp yolları kapaması endişesiyle çevik kuvvet ekiplerinin gönderilmesi kararı bunu ispat ediyor ve sürekli olarak polis gücünü gece gündüz orda tutuyorlar. Çiftçilerin mücadelesine zarar vermek adına gözdağı vererek, onları sıkboğaz ediyorlar. Ellerine geçen her fırsatta, çeşitli sosyal grupları birbirine düşürmeye gayret ediyorlar.

Küçük ve orta düzeydeki çiftçiler, ülkenin dört bir yanında kurdukları barikatlarla kendi cevaplarını veriyorlar. Gerek yenilerini kurarak, gerek birkaç gün önce yaptıklarına katılımlarını artırarak, kimsenin onları durduramayacaklarını gösteriyorlar.