Önceden hazırlanmış gibi

Odysseass Roussos'un "Önceden hazırlanmış gibi" başlıklı yazısı 19 Ocak 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Yunan polisi adliye laboratuvarlarındaki balistik testlerine göre, daha önce ne soygunda, ne cinayette ne de başka bir eylemde kullanlmış iki tabanca, birisi Kalaşnikof diğeri Magnum, iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’nin genel merkezine Pazartesi günü sabahının ilk ışıklarında düzenlenen silahlı bir saldırıda kullanıldı. Burjuva gazetecilerin evlerindeki ve hükümetin basın sözcüsünün kardeşinin evindeki küçük el yapımı bombaların patlamaları da bu saldırıya eşlik etti.

Uluslararası medyada da yer alan, tüm dünyada manşet olan bu gelişmeler hükümetteki YDP’nin temsilcilerine “aşırılıkların ve aşırı eylemlerin nereden kaynaklanırsa kaynaklansın -ister sağ ister sol- duyurulmamasını” aksi takdirde “ demokrasinin tehdit edileceğini” ve “hiçbir sembolik şiddet yokken ekonominin baltalandığını”, “iyi ya da kötü şiddet” ve “her çabanın hükümet sistemini korumak için yapılması gerektiğini” talep etme fırsatı tanıdı.

Yine hükümette görev alan “Demokratik Sol” partisinin lideri şiddete karşı “demokratik bir görünüm” almaya çağırırken, sosyal-demokrat PASOK partisinin lideri benzer açıklamalarda bulundu ve “her türlü şiddetin” kınanmasını talep etti.

Otoritelerin benzer eylemlerden çıkar sağlamayı hedefledikleri ilk olay elbette bu değil. Bir olayı hatırlatmak gerek. 5 Mayıs 2010 tarihinde, büyük grev mitingi sırasında, “otorite karşıtı” provokatör grup, çalışanlarının, işverenlerin gözdağı ve işten çıkarma tehditi yüzünden çalıştığı bankayı yaktı. Bu saldırı, dumandan boğulan üç çalışanın hayatına mal oldu ve bu burjuva medyası ve partileri tarafından büyüyen grev hareketine karşı halka gözdağı vermek ve mücadeleyi karalamak için kullanıldı.

Şimdi de durum aynısı. Tüm hükümet yandaşları (sağ kanat, sosyal demokratlar, sol kanat), şiddeti tekrardan kınama konusunda “aşırılıklar teorisi”nde olduğu gibi takınacakları tavra iyi hazırlanmış gibi göründüler. Yaşananlar, o saldırıları, partilere, kişilere ve esas olarak YDP’nin ofislerine karşı düzenlenen diğer saldırılar gibi, açıkça halkı hergünkü bileyen problemlerinden zihinlerini başka bi yere çekmek isteyenlere ve onları gözdağı vererek korkutup ve mücadelelerinde karşı baskıyı yoğunlaştırmak isteyenlere kolaylık sağladı.

Hükümetin ve bir bölüm “iki aşırılıklar” teorisi medyasının duası tam olarak bu doğrultuda ilerliyor. Onlar faşistlerin eylemlerini ve işçilerin barbarca halk karşıtı siyasi çizgisine karşı olan mücadelesiyle birlikte olan tepkisel mekanizmaları aynı kefeye koyma girişimindeler. Onların hepsi sürekli olarak geçmişteki karakterize grevleri, gösterileri, sembolik işgalleri ve işçi sınıfının diğer militan formlardaki mücadele hareketlerini “aşırılık” olarak kabul etti.

Yunanistan Komünist Partisi, hükümetin provakasyonlar kullanarak, hareketi karalayarak, kapitalist sistemi savunarak yaymaya çalıştığı gözdağı ortamının engellenmesi ve böyle teorilerin reddi olarak halka çağrıda bulunan bu konuyla ilgili açıklamanın altını çizdi. Onların gizli amacı sürekli olarak artan devletin halk hareketlerine karşı uyguladığı baskıyı haklı çıkartmaya çalıştığı, bu gibi eylemlerden çıkar sağlayarak yaptığı gibi, işçi halkının hareketini kontrol altına almaktır, ki böylece var olabilsinler. Açıklamalarında belirttikleri gibi “sermayedarlar için güvenlik”, mesela karlar ve tekellerin gücü gibi.