Suriyelilerden nefret ya da emperyalizmle mücadele etmek

Suriye’de işlerin bu noktaya gelmesinin en önemli sorumlularından birisi AKP’dir. Daha savaş başlamadan Antep’te kampları hazır etmişlerdi. İlk mülteci kafilesi değişik vaatlerle taşınmıştı. Sonra ipin ucu koptu. AKP her işte olduğu gibi Suriye’den gelecekler konusunda da hesabı tutturamadı. Sayı üç milyonu buldu.

***

Mültecilerin çok önemli kısmını Halep’den Antep, Lazkiye’den Hatay sınırına kadar cihatçı teröründen kaçanlar oluşturuyor. Cihatçılar yalnızca Alevilerin, Hristiyanların değil, Türkmenlerin yaşadığı yerleri de yok ettiler. Katliam, kimyasal silah, tecavüz, işkence… Suriye’de insanlara yaşatılanların tümünde AKP’nin, O’nun politikalarını izlemekle yetinenlerin parmağı var.

***

Savaşsalardı, kaçmasalardı diye Suriyelilere karşı nefret büyütenlerin görmesi gereken şey, emperyalizmin bölgemizdeki halkların tamamının başına bu tip çoraplar örme niyetinin bulunduğu. İnsanlar çaresiz kaldıklarında, toprakları baş edemeyecekleri kuvvetler tarafından işgal edildiğinde, topyekun bir kırıma maruz bırakıldıklarında; savunmasızlarsa, örgütsüzlerse yurtlarını terk edebilirler. Herkesin başına gelebilir, herkesi kaçmak zorunda kalacakları hale sokabilirler.

Hal böyleyken Suriyelileri sınır dışı etmek gerektiğini savunmak insanlıktan tamamen uzak ve hatta kendisine yabancılaşmış bir tutum oluyor.

***

Suriyelilerin içinde cihatçı teröristlerin bulunduğu doğru. Ancak onların bilgisi hiç şüphesiz ki AKP’nin elindedir ve eğer sorun bu ise bunun hesabı AKP’den sorulmalıdır. Üstelik AKP işin başından beri cihatçıları silahlandırıyor, besliyor, tedavi ediyor iken; yıllardır bu durumun üzerine gitmeyi beceremeyenlerin terörizm gerçeğini şimdi hatırlamış olmalarının ve terörizm konusunda AKP’yi hedefe yerleştirmekten hala kaçınmalarının en azından samimiyetle bağdaşmadığı da ortada.

***

Eğer konu Suriyelilere verilecek vatandaşlık ise, hiç kimse merak etmesin; AKP’nin böyle bir niyeti olamaz. Şimdiye dek mülteci demeye bile cesaret edemediler. Sığınmacı, misafir diye geçiştirdiler. Nedeni ekonomiktir ve AKP’nin üç milyon Suriyelinin vatandaşlık, mültecilik haklarını garanti edecek, sağlık primlerini ödeyecek gücü yoktur. Üstelik Suriyelileri sığınmacı konumunda tutmak, batıyı onları salıvermekle tehdit etmek bakımından da gayet elverişli bir taktik.

***

Erdoğan yine sağ popülizme oynuyor. Vatandaşlık üzerinden büyük devlet adamı imajı yaratmaya çalışıyor. Ancak bir yandan da gerçek planı açık etmekten başka çaresi bulunmuyor: Kalifiye olanları vatandaş yapmak. Dinleri paradır. Daha birkaç gün önce bir bakanları Suriyelilerin duasıyla ekonominin %5 büyüdüğünü söylemedi mi ? Dua dediği bu çaresiz insanların ölümcül koşullarda sömürülmesiyle kazanılan artı değerdir.

***

Savaş mağduru her insan en azından uluslar arası hukukun tanıdığı haklardan çekincesiz yararlanmalıdır. Çıtayı bunun altına çekmeye kimsenin hakkı yoktur. Emperyalizmin yurtlarından ettiği insanların sığınacak başka mekanı yoksa, vatandaşlığım onundur.

***

Anlaşılabiliyor: Her halk zor günlerinde en kolay anlam dünyalarına sarılır, en kuytularda kalmış karanlıklara sığınır. Böyle zamanlarda din ve milliyetçilik bu nedenle şahlanır. Türkiye çok belalı zamanlardan geçiyor: İşsizlik, savaş, çatışmalar, gelecek güvencesizliği ve en önemlisi bütün bunlar karşısındaki çaresizlik. Şimdi bir yandan Kürt öte yandan da Suriyeli düşmanlığı bu zemine oturuyor. Bir dönem Almanya’da faturanın Yahudilere kesilmesi gibi bir durum söz konusu.

***

Anlaşılabilir ancak kabul edilemez. Hiçbir gerekçe faşizme meyli mazur gösteremez. Bu işlerin özrü yoktur. Suriyelilere duyulan nefret ne Suriye’nin ne Suriyelilerin ne de Türkiye’nin sorunlarını çözer.

***

Tam tersine, bu faşizan ortam asıl suçluyu ve sorumlusu olduğu suçları gizler. Başkanlık hesabında olanların işine yarar. Anlamayan Yahudi düşmanlığının Adolf’u nasıl Hitler yaptığına bakmalıdır. Suriyelileri hedefleyen nefretin AKP ve MHP’nin en şoven siyasetine güç kattığı görülmeli.

***

Birilerinden nefret edilecek, hesap sorulacaksa, birileri bir yerlerden def edilecekse hedef tam 15 yıldır tepemizde bulunuyor. Yapılacak şey AKP’ye, AKP’nin içinde rol üstlendiği emperyalist sisteme karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmektir.

***

Suriye sorununun acil çözümü için gerek koşul, AKP de dahil bütün yabancı güçlerin derhal bu ülkeden çekilmesidir. Böyle olduğunda Suriyelilerin kendi ülkelerine döneceklerini de göreceğiz zaten.