Revizyon mu, devrim mi? Sosyalist devrimden başkası mümkün mü?

Dünya kapitalist sistemi, ekonomik, sosyal ve siyasal boyutları olan ve aşılması bakımından herhangi bir etkili mekanizmanın şimdiye kadar üretilememiş bulunduğu derin bir krizin içinde.

Temelinde ekonomi var.

Kapitalizm malileştiği, borsalaştığı, kumarhaneleştiği; düşen kar oranlarını bu mekanizmayla aşmaya çalıştığı için aşamayacağı bir krize yuvarlandı.

Ama malileşmenin nedeni de zaten üretim ilişkilerinde aşılamayacak nitelikli sorunların baş göstermiş, sanayi sektöründe kar oranlarındaki düşüşün önüne bir türlü geçilememiş olmasıydı.

Kimse “böyle şeyler yaşanır, ama aşılır da” demesin. Bu kez olanaksız.

*****

Nedeni, burjuvazinin enformasyon teknolojilerini sanayiye sokmaktan, yani emeği tasfiye etmekten başka çaresinin kalmamış olması, yani üretici güçlerin gelişmişlik düzeyidir.

Üretici güçlerin gelişmesinin kaçınılmaz sonucu olarak feodalitenin yerini alan kapitalizm, artık bizzat kendisi, kendi geliştirmiş bulunduğu üretici güçlerin önünde sorun halindedir.

Enformasyon teknolojilerinin yaygınlaşması işsizliğin artmasına, bu da toplam talebin azalmasına neden oluyor.

Bilimsel teknolojik gelişmeler, kapitalist sistemin yarattığı trajedinin kapitalist sistem sınırları içinde çözülemeyeceğini ve insanlığın artık farklı bir toplumsal sisteme yönelmesinin mecburi hale geldiğini gösteriyor.

Marks’ın üretim araçlarının özel mülk edinilme biçimiyle, üretimin toplumsal karakteri arasındaki uzlaşmaz çelişki diye niteliği şey tam olarak budur ve kapitalizmin tarihinde hiç bu kadar görünür olmamıştır.

*****

Bu şunu gösterir:

İnsanlık için kapitalist sistem içinde çözüm yoktur, yeni bir sosyal devlet dönemi olanaksızdır, kapitalizmi toplumdan yana revize etmek mümkün değildir, sistem önümüzdeki dönemde daha da vahşilecektir.

Bu söylediklerimizin kanıtı dünyanın bugünkü hali ve her tarafta giderek daha fazla derecede somutluk kazanan savaş ihtimalidir.

Kapitalizmi revize etme arayışları akla-bilime aykırıdır, işçi sınıfını yanıltıcıdır, işçi sınıfını düzene ikna etme çabasıdır.

Kapitalist sistem içinde çözüm arayanlar, niyetleri ne olursa olsun, burjuvazi ile işbirlikçisi konumuna düşmeye mahkumdur.

*****

Dolayısıyla iki sorunun yanıtı tektir:

Revizyon olanaksızdır ve şart olan sosyalist devrimdir, değişim ancak sosyalizmle mümkündür.

Sosyalizmin dışında bir düzen değişikliği aramak, devrimi sosyalist referanslar dışında tanımlamaya çalışmak karşı devrimciliktir.

Devrimciysen sosyalizm diyeceksin, toplumu sosyalizm için örgütlenmeye çağıracaksın.

Nedeni, devrimin, düzeni yöneten aktörlerin değişimi ile değil, düzenin değişimi ile tanımlı olmasıdır.

Düzeni değiştirmeye değil de düzenin içindeki kimi yapı, kurum ve aktörleri değiştirmeye, geriletmeye çalışmak revizyondur, karşı devrimciliktir.

Düzen değişiminin anlamı ise üretim araçlarının mülkiyetinin değişimi, yani kamulaştırmadır.

Üretim araçları mülkiyetine dokunmayan devrimcilik yalandır.

Devrimcilik üretim araçlarının kapitalist mülkiyetine nasıl bakıldığıyla ve yerine nasıl bir mülkiyet ilişkisi önerildiğiyle ilgilidir.

Bizim kurmak için peşine düştüğümüz Cumhuriyet’i hiç çekincesiz, açıkça Sosyalist Cumhuriyet olarak ifade etmemizin nedeni budur.

Bugün, Sosyalist Cumhuriyet, hiçbir şekilde başka hiç bir Cumhuriyet biçimiyle ikame edilemez.

Sosyalist olarak tanımlanmayan hiçbir Cumhuriyet devrimci olamaz.

Hatta, referandum oyunlarının gösterdiği gibi; Türkiye’de Sosyalist Cumhuriyet dışındaki hiçbir rejim artık Cumhuriyet olarak tanımlanamaz.