Evrim bilimi ateizm propagandası mı yapıyor?

Böyle bakıyorlar. Evrim ateizmi öğretiyor, taraflıdır diyorlar.

Ama ideolojik ve siyasi manada esas taraflı olan bu bakış açısıdır ve bilim her türlü apiriorizmi yerle bir ettiği için, evrime müfredatta hiç yer verilmemesini, en azından yaradılışçılıkla birlikte öğretilmesini talep eder.

Yaratılışçılık ise zaten dinden başka bir şey değildir. Bunlara din dersleri yetmiyor, fiziği, kimyayı, ama özellikle biyolojiyi dinselleştirmeye çalışıyorlar.

*****

Evrim cansız ve canlılar dünyasının hareketini konu alır. Her tür maddi kategorinin değişimini inceler.

Bu anlamda bilimler açısından ortak bir metodolojik temel sağlar. İşte yaratılışçıların gözünü korkutan şey budur: Çocuklara bilimsel yöntembilimin öğretilmesi, maddenin hareketi içinde kavratılması, yani diyalektik materyalizm.

Evrimin, gerici ideolojilerinin iç yüzünü ortaya çıkardığını görüyorlar.

*****

Hareketsiz, yani değişmeyen madde yoktur. Madde ile hareket diyalektik birlik halindedir. Bilim bu diyalektiği açıklar ve buradan çıkardığı bilgiyi nesnel gerçekliği kontrol altına almak üzere kullanır.

Bütün keşifler bunun sonucudur. Bu faaliyet olmasaydı kültürleşme de olmayacaktı.

Doğayı anlama faaliyeti yaratana sığındığı ölçüde gerçeklikten kopar, başarıya ulaşamaz. Yaratıcının zaten işe karıştığı bir yer vardır, o da adına din denilen ideolojiler alanıdır. Bilim, dinin etkili olmadığı anlaşılmış bulunduğu için şiddetli bir gereksinim halinde, büyük mücadelelerin sonucunda doğa-insan ilişkisine dahil olmuştur.

Bilgi üretim sürecinde tanrının, herhangi türden bir yaratıcının, doğa üstü güçlerin işlevi yoktur. Tersine, bunlar işe karıştığında bilgilenme süreci sekteye uğrar.

İş tanrıya bırakılmış olsaydı, tıp antibiyotik direncini anlayamaz ve hastaların dertlerine çare bulamazdı.

*****

İşte yaratılışçıları, dincileri rahatsız eden gerçek budur. İsterler ki din her alanda belirleyici olsun, yön çizsin, son sözü söylesin.

Bilimle din arasındaki ilişki uzlaşmaz bir karşıtlıktır. Kültürleşme süreci kaçınılmaz olarak bilimi öne çıkardı. Sonuçta eğitim laikleştirildi. Dinin etki alanı sınırlandı.

Seküler gelişmeler ABD’de Evangelizm gibi çocukların temel eğitimine bile karşı çıkan zifiri karanlık mezheplerde rahatsızlık yarattı. Bu çevreler bilimin etkisini geriye çevirmek için pek çok oyun oynadılar. Bir türlü beceremediler. Bunun üzerine yeni bir taktikle, adını yaratılışçılık olarak değiştirip dini müfredata egemen kılmaya çalıştılar.

Yani Türkiye’deki yaratılışçılık ithal bir konudur. İlginç bir biçimde, aynen kürtaj meselesinde olduğu gibi, fundemantalist İslam ile Evangelizm evrim karşıtlığında aynı çizgiye düşerler.

*****

Evrim hareketli madde üzerinde çalışırken dinle, yaratanla ilgilenmez. Yalnızca, araştırma konusuna, yani değişime odaklanır. İnanç hakkında herhangi bir imada bile bulunmaz.

Peki dincilerin evrimi ateizm destekçisi olarak nitelemelerinin nedeni nedir? Evrim biliminin sıradan faaliyetinin tanrıyı dahil etmeyen bir içeriğe sahip olması. Ama bilimin ontolojisi böyledir ve dincilerin katlanamadıkları da budur.

Evrim bilimi herhangi bir biçimde inanç düzlemine giren tek söz etmiyorsa da, çalışma metodolojisi itibariyle yaratana, doğaüstü güçlere, dine gerek bırakmayan bir alan açar ve nesnel gerçeklikteki her şeyin kendi doğallığı içinde anlaşılabileceğini, kontrol edilebileceğini ortaya çıkarmış olur.

Bu ateizm propagandası değildir, ama insan zihnini özgürleştiren bilimsel-devrimci bir müdahaledir.

İşte bu nedenle bilimin etkisinin arttığı ortamlarda ateizm de gelişir. Yine aynı nedenle bilim insanı sıfatını hak edecek insanların çok önemli kısmı ateisttir. Doğanın hareketini anlayan bilim insanının tanrıya inanma ihtimali yok gibidir.

*****

Ama bize ne değil mi? Kim neye, nasıl inanırsa inansın.

Yeter ki bilimin, aklın önü kesilmesin, insan insan olmayı unutmasın, hiçbir inanç dayatılmasın, inanç sömürü aracı olarak kullanılmasın, gerçeklerin üzeri inançla örtülmesin.

Maalesef, evrim bilimi ile yaratılışçılığı aynı kefeye koymak bile inancın dayatılmasından başka bir şey değil.

Direnilecek, kaçınılmaz.

Bir de şu var: Bu dayatma, başka şeylerin yanı sıra ateistlerin çoğalmasına da yarar. Kendi kuyularını kazıyorlar bir anlamda, siyasal olarak değerlendirmek gerek.