Hepimiz için malum yasanın (657), malum maddesinin (125), malum fıkrasını (e) kullandılar ve memuriyetten çıkarma kararı aldılar. İşyerinde siyasal içerikli bildiri dağıtmak (aslında dağıtıldığı söylenen şey Yurtsever Cephe adına organize ettiğimiz &ldquoAKP'ye Karşı Nasıl Mücadele Etmeli&rdquo başlıklı bir konferansın davetiyesiydi), falan, filan gerekçesiyle. Kararı Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu verdi. Şimdi yargı süreci başlayacak. 
**********
Bu kararın sosyalistleri sindirmeye yönelik, tamamen siyasal amaçlı bir yaptırım olduğu o kadar açık ki&hellip Gençlerin üniversiteye aileleri tarafından &ldquoaman evladım hiçbir şeye karışmayasın&rdquo diye gönderildiği, sendikacıların konuşmalarına &ldquosiyaset yaptığım sanılmasın&rdquo diye başladıkları bir ülkede yaşıyoruz. Devletin baskısı herkesin beynine kazanmış durumda. 
Bu ülkede muhalifler için siyaset, kahvehanede, okulda, işyerinde, üniversitede, her yerde yasak. Dinlemez de hapishaneye konulursanız orada da&hellip Siyaset o nedenle yalnızca parası olanlar için olanaklı, çünkü esnaf takımını bağlayan yasaklayıcı bir yasa yok. 
Bunlar bizim için geçerli olan yasaklar. Kendileri için değil. Bu ülkede duvarlarına Alparslan Türkeş'in portrelerinin asılı olduğu kamu kurumları var. Neredeyse bütün devlet dairelerine mescitler açtılar. Kamu kurumlarına, ortak mekanlardaki masalara her türden gazete yönetimler tarafından konuluyor, biz sol bir gazeteyi sokmayı denediğimizde siyaset yapmış oluyoruz. Türbanla memuriyet yapmak gayet doğal. Üniversitede Türk Ocağı'nın afişlerinin asılması serbest, (örneğin) Yurtsever Cephe'ninkilerin kaderi yasaklanmak. Bıçak parası ödemeyen hastayı tedavi etmemek, döner sermaye gelirini artırmak için gereksiz ameliyatlar yapmak, vergi ödememek için muayenehanesini kapattı göstererek işletmeye devam etmek serbest, sağlık hizmetinin devlet tarafından sunulması gerektiğinin propagandasını yapmak, AKP'nin piyasacı politikalarının arka planını ve sonuçlarını halka göstermeye çalışmak yasak. Karşı devrimci, halk düşmanı fiiliyat yasal güvence altında parasız sağlık, kamucu bir sistem mücadelesi vermek cezaya müstahak suç.
**********
Yürüttüğümüz kamucu mücadele tamamen meşrudur. Bu mücadelenin mekanı, zamanı yoktur. Bizim için bu ülke bir bütün ve bu halk da uğruna her şeyi göze almamız gereken derecede kutsaldır. Halk sınıfları üzerindeki sömürülerini koruyup, artırmaya yönelik kuralları kendilerinindir. 
Biz yürüttüğümüz mücadelenin doğruluk, haklılık ve meşruiyeti çerçevesinde hareket ederiz. Bir zamanlar Türkiye'de sosyalist-komünist partiler, hatta kamu emekçilerinin sendika kurması da yasaktı. Hiçbir şey sosyalistlerin mücadelesini, sendikal faaliyetleri engelleyemedi. Yasaları yasak diyordu, değiştirmek zorunda kaldılar.  
Yurtseverler, devrimciler, sosyalistler, halk için, sömürücü kapitalist düzeni değiştirmek hedefiyle hareket ederler. Biz eşitlik, adalet, özgürlük mücadelesi veriyoruz. Yola çıkarken pek çok şeyi göze aldık. Yapılan eziyetler yalnızca direncimizi artırır, sınıf kinimizi geliştirir, bizi birbirimize yaklaştırır. Herkesin kulağına küpe olsun. Dr Levent Tunçel şimdiye kadar bunu en iyi şekilde kanıtlayan yol arkadaşlarımızdan birisidir. 
**********
Nazım &ldquoBen yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa&rdquo demişti. Bu dizeler bizimdir, bizim içindir, bizi tanımlar. Bir kere daha duyun. 
&ldquoEvet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt  
hainiyim, ben vatan hainiyim.  
Vatan çiftliklerinizse,  
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,  
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,  
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,  
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,  
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,  
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,  
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,  
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,  
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,  
ben vatan hainiyim.  
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :  
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.&rdquo  
Yukarıdaki dizeler de bizim. Size, bizi vatan haini ilan eden politikalarınıza, üretim araçlarının özel mülkiyetine dayalı düzeninize düşmanız. Bilin bunu, kabullenip kabullenmemek sizin sorununuz. Çek defterlerinizi, coplarınızı, yağlı göbeklerinizi, kirli yüzlerinizi, para kokusu alınca terleyen avuçlarınızı, yarattığınız yoksulluk ve açlıkla birlikte tarihe gömeceğiz. 
Kinimiz düzenbazlara, soygunculara, vurgunculara, halk düşmanlarına yönelik. Yoksa içimiz,  
&ldquoBir ağaç var içimde  
fidesini getirmişim güneşten.  
Salınır yaprakları ateş balıkları gibi  
yemişleri kuşlar gibi ötüşür.&rdquo (N Hikmet) 
gibi sıcak ve tutkulu. 
**********
Dr Levent Tunçel eşitlikçi ve adil bir düzenin yolcusudur. Yolumuz uzundur. Verilen ceza, biliyorum, bu uzun yolu döşeyen taşlardan birisi olacaktır.