Kirov Cinayeti

Sergey Kirov SBKP Leningrad komitesinin başkanı ve Stalin'in yakın yoldaşlarından biriydi. 1934'te Leonid Nikolaev adında işsiz bir partili tarafından öldürüldü. Cinayetin ardından yürütülen soruşturma Nikolaev'in tek başına hareket etmediğini ve arkasında anti-Sovyetik bir örgüt olduğunu ortaya çıkardı. 1936 ve 1937'de yapılan yargılamalar ve Zinovyev, Kamenev, Radek, Tuhaçevskiy gibi tanınmış sanıkların itirafları parti ve devlette (ordu dahil) Sovyet rejimine karşı ciddi komplolar ve örgütler kurulmuş olduğunu gösterdi. Ancak antikomünist Batı'da ve Troçkist çevrelerde hakim olan paradigmaya göre bu mahkemeler düzmece idiler ve sanıkların itirafları işkence veya tehditle alınmıştı. Bu paradigmaya göre Kirov'u Stalin öldürtmüştü.

Stalin'in ardından iktidarı ele geçirmiş olan Nikita Hruşçov'un 1956'daki SBKP 20. kongresinde yaptığı “gizli” konuşma antikomünist kampa yeni bir sözde kanıt sunmuştu. Şimdiye değin Batılı sovyetologlar Hruşçov'un bu konuşmasındaki iddialarını sorgulamadan kabul ettiler. ABD Montclair State University'den Prof. Grover Furr 2007 yılında Rusça ve 2011 yılında İngilizce yayımlanan kitabında (Khrushchev Lied) Hruşçov'un konuşmasındaki bütün iddialarını tek tek ele aldı ve çürüttü. Kitap 2011 yılında Yordam Kitap tarafından Türkçeye çevrildi (Hruşçov'un Yalanları).

Bugünlerde Prof. Furr'ün yeni bir kitabı İngilizce ve Rusça yayımlandı. Furr bu kez Kirov cinayetini ele alıyor ve bu konuda çıkmış olan bütün eserleri ve kanıtları yeni arşiv belgleri ile birlikte gözden geçiriyor (The Murder of Sergei Kirov. History, Scholarship and the Anti-Stalin Paradigm, Ohio: Erythros Press and Media, 2013). Furr kitabında Kirov cinayeti konusunda en kapsamlı çalışmaları yapmış olan Matthew Lenoe ve Alla Kirilina'nın kitaplarını titiz bir incelemeden geçirerek Nikolaev'in yalnız başına hareket ettiği ve Stalin'in bu cinayeti kendi amaçları için kullandığı tezini çürütüyor. İngilizce bilen okurların kitabı okumalarını tavsiye ederim. (Bu arada yazarın dört önemli makalesi Yazılama Yayınları tarafından Türkçeye çevrilerek bir kitapta yayımlanmış bulunuyor: Stalin ve Demokrasi. Trotskiy ve Naziler). Yazılama veya Yordam yayınevinin Furr'ün bu yeni kitabının Türkçe basımını da yapacağını umuyorum.

Bugün Sovyet arşivleri komünizme ve özellikle Stalin'e düşman bir rejimin elindedir ve Stalin aleyhine olabilecek her türlü gerçek ve düzmece belge seçilmiş “tarihçilere” servis edilmektedir. Oysa Kirov'u Stalin'in öldürttüğüne ve sanıkların itiraflarının gerçek olmadığına dair hiçbir kanıt sunulmamıştır. Tabii arşivler seçilmiş olmayan sıradan tarihçilere de bir ölçüde açılmıştır, her ne kadar tam olarak değilse de kapılar aralanmıştır. Sovyet arşivlerinden çıkan yeni belgeler Prof. Furr'ün Anti-Stalin Paradigma dediği paradigmayı her geçen gün daha fazla delmektedir. Kuhncu anlamda söylersek bir gün bilim camiasında bu paradigmanın iflası bilim insanlarının çoğunluğu tarafından görülecek ve bir bilimsel devrim gerçekleşmiş olacak.

Furr'ün kitaplarını tarihçilikte nesnellik nasıl olabilir, kanıtlara ve belgelere nasıl yaklaşmalıyız sorularına yanıt arayan akademik tarihçilere ve doktora öğrencilerine de özellikle öneriyorum.