Dört ayaklı dostlarımızın yaşamında önemli bir değişiklik gündemde. Çizme’de bundan böyle oteller ve plajların ardından 320 bin restoran, kafe, bar ve lokale, köpekler girme hakkına kavuşuyor. “Hoşgeldin Köpek” yazılı levhalara, önümüzdeki günlerde pastane, restoran ve barların girişinde tanıklık edeceğiz.
Milano’da Castello Sforzesco’da süre gelen restorasyonda Leonardo da Vinci’ye ait olduğu öne sürülen resimler günışığına çıkarıldı. Bugün kadar tanınmayan bu desenler, Sala delle Asse adıyla anılan mekanda, sıva tabakasının altında saklıydı.
İtalya’da her on çocuktan ikisi evde et yemiyor ya da ana öğünlerden birini atlıyor. Bu bilgi uzun yıllar Milano’da alternatif bir eğitim modeli benimseyen Trotter ilköğretim okulunda yöneticilik yapan Francesco Cappelli’den geldi.
Geçtiğimiz hafta 300 dolayında mülteciye mezar olan Akdeniz’de yaşanan trajedi, İtalya’daki göçmen yasasını gündeme oturturken, Avrupa Birliği’nin mültecileri “suçlu” gören ve göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştıran politikası yeniden tartışılmaya başlandı.
Geçtiğimiz hafta İtalya’nın siyaset sahnesine merkez sol ve merkez sağ, Berlusconi yandaşları ve karşıtları, tutucular ve demokratlar damga vururken, Lampedusa’da yanan bir teknede yaşamını yitiren 300 mültecinin haberi, gündemi birden değiştirdi.
Olivetti’nin sahibi Adriano Olivetti 1943 yazında Benito Mussolini’yi devirmek için bir darbe planlıyordu. Faşist yönetime karşı direnişin sesi ve tepkisini ortaya koyan metinler kaleme alıyordu Olivetti.. Uzun yıllar Amerikan ve İngiliz gizli servislerinin arşivinde saklı kalan bu belgeler, şimdi tarihçi ve yazar Mario J. Cereghino’nun araştırmalarıyla gün ışığına çıktı.
İtalyanlar gelecekleri konusunda kaygılı. Geçtiğimiz haftanın haber gündemine İtalyan telekomun İspanyollara satılacak olması ve bu konu üzerine odaklanan tartışmalar oturdu. Çizme, siyasi ve ekonomik darboğazın içinde. “İtalya ikinci bir Yunanistan olmaz” diyenler, bu karmaşık politik tablo karşısında kaygılarını gizlemiyor.
Neo-Nazilerin Como zirvesinin ardından Milano, Nazi rock grupların Manzoni Tiyatrosu’nda vermeyi tasarladıkları konserle gündeme oturdu. Manzoni Sahnesi, Silvio Berlusconi’nin sahibi olduğu Fininvest’in.
Milano Bilim ve Teknoloji Müzesi, “Tenaris Dalmine” başlıklı bir sergiyi konuk ediyor. Alman Mennesmann kardeşlerin 1906 yılında Milano’da kurdukları fabrika, yüksek basınca dayanıklı çelik borular üretiyordu.
İtalyan çelik endüstrisi devi ILVA’nın Taranto’daki fabrikasında bir “İç Gladyo” yapılanması ortaya çıkarıldı.
Gruplarının adı, “ Legittima Offesa/Skinhead Band”. Bolognalı punk-rock grubu, Legittima Offesa. Ne sağda ne solda görüyorlar kendilerini. Avrupalı Neonaziler’in en son Como’da düzenlemesine karar verilen Festival Boreale’de çalıyor Legittima Offesa.. Aşırı sağcı militanların zirvesi öncesinde grubun kurucusu ve solisti Luigi Guerzoni, Lettera 43 haber portalına konuştu.
Arnavutluk’ta yayımlanan Shekulli gazetesi, geçtiğimiz günlerde İslami çizgideki İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) yüz dolayında Müslüman Arnavut’u Şam rejimine karşı cihatçı miltanların yanında savaşmak üzere topladığını iddia etti. İtalyan haber portalı Contropiano’da yer verilen habere göre, Arnavut militanlar Ankara’da eğitildi.
İtalya bir yandan hükümet kriziyle boğuşuyor öte yandan kriz anaforundan çıkamamanın ağırlığını yaşıyor. Suriye yönünde esen savaş rüzgarlarında ise ABD ve Fransa’nın peşi sıra gidiyor. Washington ve Paris’in başını çektiği savaş oyununda Roma, Çizme’deki avcı bombardıman uçaklarının iniş kalkış yapabilecekleri üsleri ile mevcut.
Avrupalı aşırı sağcılar , Milano’da bir zirvede buluşmayı planlıyor. Musevi karşıtlığıyla da tanınan sağcı militanların “Festival Boreale” adı altında tasarladıkları buluşma, 12-14 Eylül günleri arasında gerçekleşecek. Forza Nuova’nın mimarı olduğu zirvede, Monza’ya birkaç kilometre uzaklıktaki Seregno Belediyesi ile Milano’daki bazı aşırı sağcı gruplar söz sahibi.
Sicilya adasına son 48 saat içinde 350 Suriyeli göçmen geldi. Yılbaşından bu yana Suriye’yi terk ederek güney İtalya’ya ulaşanlar ise 3 bini aştı. Geçtiğimiz hafta Catania ve Siracusa açıklarında seyreden ve mültecileri taşıyan teknelerde 500 Suriyeli adaya ayak bastı.
İtalyanlar yıllar sonra, tarlalarda domates toplamaya yeniden geri döndü. Güneyde Puglia bölgesinde Bulgar, Ukraynalı, Romen işçiler, göçmenler ve mültecilerle birlikte çalışan İtalyanlar, günde on saat domates toplayarak yaklaşık 20 avro kazanıyor.
“Pompei konusunda bugüne kadar birçok öykü aktarıldı. Gerçekte anlatılanların çoğu mitoloji. Seks temasına odaklanan freskler üzerine ticari gerekçelerle efsaneler üretildi.” diyor antropolog Eva Cantarella. Arkeolog Luciana Jacobelli ile birlikte “Pompei e’ viva” /Feltrinelli adlı bir kitap kaleme alan Cantarella, okura gerçek Pompei’in öyküsünü anlatıyor.
İtalya’da kamu sektöründe çalışan sözleşmeli 150 bin personel, yenilenmeyen kontratlar nedeniyle yıl sonunda işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Cgil sendikası koordinatörü Michele Gentile, “Temel hizmetlerde görev yapan personelin sözleşmelerinin yenilenmemesi, gerek çalışanların geleceği gerekse vatandaşlar açısından çift yönlü bir sorunlar zinciri doğurabilir” diyor.
Sicilya halkı, Niscemi’de ABD’nin kurucusu olduğu MUOS’a (Mobile User Objective System) karşı. Amerikan askeri donanmasının modern telekomünikasyon sistemi olan M.U.O.S, dokuz uydudan oluşuyor. Bu uydulardan biri, Sicilya Adası’nda Niscemi’de konumlandırıldı.
Avrupa Komisyonu, tarım sektörüne göz dikerek “Avrupa Sebze Türleri Ajansı” adı altında bir kontrol sistemiyle, çiftçilerin tarlalarında ektiği ürünleri tek elden kontrol etmeyi planlıyor. Avrupa Komisyonu’nun bu bürokratik yasası, analiz edilmeyen ve denenmeyen tohumların ekimini, üretimini ve satışını yasaklayacak.
Torino Savcılığı . Torino-Lyon arasında yapımı tasarlanan hızlı tren projesine karşı çıkan 12 No Tav aktivistini “terörist” olmakla suçladı ve soruşturma açtı.
Güney İtalya’dan 2001-2011 yılları arasında göç edenlerin sayısı 1,3 milyonu aştı. İtalya’yı krizin girdabından çıkarmak amacıyla teknik hükümetin uyguladığı ekonomik manevralar, en çok yoksul güney bölgelerini etkiledi.
Thomas Hirschhorn, İsviçre kökenli bir sanatçı. Paris’te yaşayan Hirschhom’un son işi Bronx’ta L’Unita’nın kurucusu Antonio Gramsci’ye adadığı bir yapıt.
İtalya geçtiğimiz hafta Senato başkan yardımcısı ve Kuzey Birliği milletvekili Roberto Calderoli’nin göçmenlerin uyumundan sorumlu siyahi bakan Kongo asıllı Cecile Kyenge’yi orangutana benzetmesiyle çalkalandı.
Pietro Badoglio* faşizmin düşmesinin hemen ardından radyoda halka seslenerek, savaşın sürdüğünü, İtalya’nın Almanya ile işbirliği yapmaya devam edeceğini duyurdu. 26 Temmuz 1943’dü.
Güneyde Sila Ulusal Parkı’nda sekiz yıl önce “Göç”ü odak alan bir müze kuruldu. Cosenza’da Camigliatello Silano’daki müzede önceki gün “La nave della Sila/Sila gemisi” adı verilen yeni bölüm ise Akdeniz’i umutlarının peşi sıra güney kuzey yönünde aşmaya çabalarken alabora olan teknelerde yaşamını yitiren yüzlerce göçmene adandı.
İtalyan ekonomisi belini doğrultmakta zorlanıyor. 2013 yılında öngörülen kara senaryolara eklenen bir başka halka, yaz sonrası ikinci bir ekonomik manevranın uygulanacağı yönünde. Çizme’de birbiri ardı sıra kapanan, personel işten çıkaran ya da yabancı sermaye gruplarına satılan firmalar arasında bugünlerde beyaz eşya devi Indesit’in krizi gündemde.
Vatikan Bankası diye anılan IOR’da (Istituto per le Opere di Religione) sular durulmuyor. Roma Savcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma, iki yıl önce IOR’un çatısı altında 23 milyon avro tutarında para aklandığını ortaya koymuştu.
İspanya kralı 14 nisan 1609 tarihinde bir genelge imzaladı. Kral, İspanya topraklarında yaşayan Endülüslü Müslümanlar ile Museviler’i kapı dışarı ediyordu. 1609 eylülünde Valencia, Granada, Aragona, Catalogna, Castiglia gibi şehirlerde yaşayan Müslüman ve Musevi nüfus, dokuz yüzyıl önce atalarının geldiği Kuzey Afrika’ya geri dönüyordu.
“Estrema Destra/Aşırı Sağ”, Guido Caldiron’un henüz yayımlanan kitabının adı. Newton Compton Yayınevi’nden çıkan kitap, İtalya’da aşırı sağın 2000’li yıllardaki uyanışını, kökü 1970’ler ve 1980’lere uzanan sağ ideolojiler geleneği çerçevesinde inceliyor.
Pablo Neruda, Pinochet’nin darbesinin hemen ardından Santiago’da yaşama veda etti. 23 eylül 1973 yılıydı. Prostat kanseri teşhisi konulan Neruda’nın kaybı. “karanlık ve şüpheli bir ölüm” diye anılıyordu. Şairin ölümündeki sır perdesi, birkaç ay öncesine kadar Şili Komunist Partisi’nin Santiago mahkemesine yaptığı başvuruyla uygulanmasına karar verilen otopsiye kadar devam etti.
24 Haziran 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Susa vadisinde hızlı trene karşı çıkan “No Tav” hareketine destek veren onlarca sivil girişimden biri de rugby oyuncuları. İtalya’yı Fransa’ya bağlayan proje, Piemonte bölgesinde doğa katliamına davetiye çıkarmakla sınırlı kalmıyor, yöre halkı ve çiftçilerin topraklarını ellerinden alıyor.
Aslı Kayabal'ın “Etna'da filizlenen avukat hareketi” başlıklı yazısı 17 Haziran 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
“Ti mangio con gli occhi” Sicilyalı fotograf sanatçısı Ferdinando Scianna’nın Contrasto’dan çıkan yeni kitabının adı. Scianna, İtalyan film yönetmeni Giuseppe Tornatore’nin “Baaria” (2009) filminde anlattığı Bagheria kasabasında dünyaya geldi.
Aslı Kayabal'ın “Amyant katiline 18 yıl” başlıklı yazısı 10 Haziran 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Lettera 43 (www.lettera43.it) haber portalının yöneticisi gazeteci Paolo Madron’la eski gazeteci ve siyasi danışman Luigi Bisignani, birlikte kaleme aldıkları “L’Uomo che sussurra ai potenti”/Chiarelettere başlıklı kitapta, popülist bir siyaset izleyen 5 Yıldız Hareketi’nin lideri Cenovalı komedyen Beppe Grillo’nun ABD tarafından kumanda edildiğini iddia et
Giovanni Sollima, Palermo’lu besteci ve viyolonselci. Roma’daki Teatro Valle’nin işgal edildiği dönemde “100 viyolonsel” projesiyle İtalya’daki kültür dünyasının gündemindeydi. Mart 2012’de Avrupa ülkelerinden Roma’ya gelen viyolonsel sanatçıları, başkentin meydanlarında antik ve çağdaş müziklerden örnekler vermişti.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Fukuşima’da saklanan gerçekler” başlıklı yazısı 27 Mayıs 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Belice vadisi 14-15 ocak gece yarısı şiddetli bir depremle sarsıldı. 1968 yılıydı. Depremin ardından Leonardo Sciascia “Vadi halkını yaşama döndürecek yeni umutlar gerekli,” diye sesleniyordu. Yöredeki kasabalardan biri olan Gibellina’nın belediye başkanı Ludovico Corrao, “Bu topraklar, sanatla can bulabilir,” diye bir düşünce atmıştı ortaya.
Petrol devi ENİ, Sardunya adasında Porto Torres petrokimya endüstrisine yeniden can vermek için yabani deve dikeninin tarımını teşvik ediyor. Latincede “Cynara cardunculus” diye anılan yabani deve dikeninden elde edilen yağ, petrokimya endüstrisinde kullanılıyor.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Apeninler'de politik tiyatro” başlıklı yazısı 13 Mayıs 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Thomas Mann, yıllar önce kaleme aldığı “Venedik’te Ölüm” kitabında şehrin karanlık yüzüne ışık tutan bir öykü paylaştı okurlarla. Venedik’in üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. İtalyan şair Andrea Zanzotto’nun eşi Marisa Michieli’nin kaygıyla dile getirdiği gibi müze şehir, “yeni zenginler” tarafından kuşatılıyor.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Dakka, Benetton ve ölen işçiler” başlıklı yazısı 06 Mayıs 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Gao Ping Madrid’de tutuklanmasaydı Çin mafyasının İtalya’ya uzandığını, organize suç örgütü Camorra’yla işbirliği yaparak kara para aklamaktan vergi kaçırmaya, kadın ticareti, fuhuş ve uyuşturucu madde trafiğine kadar birçok alana el attığından haberdar olmayacaktık.
Aslı Kayabal'ın “Pilotsuz uçakların üssü: Sigonella” başlıklı yazısı 29 Nisan Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
“Mühendisim. Ancak bir süredir işsizim. Bu nedenle diş hekimine gidemiyorum. Hem dişlerimden hem de işimden oldum. Tedavi için gerekli 750 avroyu bulamadım. Bankadan kredi istedim ama boşuna! Sağlık karnesi artık bir işe yaramıyor. Çünkü devlet, artık sağlık hizmetlerini garantilemiyor ” diyor Francesco.
Aslı Deniz Kayabal'ın “İtalya'nın aynası: San Raffaele Hastanesi” başlıklı yazısı 22 Nisan 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Faşistler, ırkçılar ve bazı vatandaşlardan oluşan gruplar, bir süredir Milano’daki Roman kamplarını hedef alıyor. Çocuklu Roman ailelerin yaşadığı kampları gece yarısı taşlayan ve ateşe veren yabancı düşmanı bu gruplar, Romanlara “Defolun!” diye sesleniyor.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Yine amyant, yine ölüm” başlıklı yazısı 15 Nisan 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Benito Mussolini’nin İspanya’da Palma de Mallorca üssündeki Lejyoner Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçaklar, Katalunya başkenti Barselona’yı bombalamaya başlamıştı. Tarih, 13 şubat 1937’yi gösteriyordu. Bu bombardımanlar 15 ocak 1939’a kadar devam etti.
Aslı Deniz Kayabal'ın “'Üzgünüz! Böyle yaşamaktansa yok olmayı yeğliyoruz'” başlıklı yazısı 8 Nisan 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Paola Scarnati, Archivio Audiovisivo del Movimento Operaio e Democratico’nun (Aamod) üyelerinden biri. Aamod, İtalyan Komunist Partisi’nin (Pci) audio-vizüel belleği. Bu tarihi arşiv, Pci’ye yakın çizgide bir yapım şirketi olan Unitelefilm’le doğuyor. Pci’nin güttüğü siyasi propaganda sinemayı, özellikle de belgesel sinemayı temel alıyordu.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Beretta tabanca meraklısı Türkler” başlıklı yazısı 1 Nisan 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Marguerite Yourcenar, “Hadrianus’un Anıları”nı yazmayı henüz bitirmişti. 1950’lerin ilk yıllarıydı. Yourcenar, kitabını İtalyancaya çevirecek bir çevirmen arıyordu. O dönemde 30’lu yaşların başındaki Romalı kitap çevirmeni Lidia Storoni Mazzolani’yle tanıştı. İngilizceden İtalyancaya kitap çevirisinde deneyimli Lidia ile Marguerite arasında büyük bir dostluk doğdu.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Dört milyon yoksul” başlıklı yazısı 25 Mart 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Milano’nun minareli ilk Türk camisi, bu yılın sonunda kapısını inançlı Müslümanlara açacak. Kubbenin iskeleti hazır. Mecenate semtindeki halin yakınında eski bir depo binasını bir kült merkezine dönüştüren projenin ardında, İslami siyasi hareketlerden Milli Görüş var.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Gramsci'nin kayıp defteri” başlıklı yazısı 18 Mart 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Arjantin’de askeri cunta döneminde rahip ağabeyi askerler tarafından kaçırılan Adolfo Yorio, “Dünya Papa I. Francesco’nun gerçekte kim olduğunu bilmiyor” diyor. Yorio, ağabeyi Virgilio’nun bir başka rahip Jalics’le birlikte gözaltına alındığını, Kardinal Jorge Maria Bergoglio’nun askeri darbe döneminde her iki din adamını gerilla olmakla suçladığını anlatıyor.
Aslı Kayabal “Mezarlıkta gömülen kim?” başlıklı yazısı 11 Mart 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
“Normallik ve Delilik Arasındaki Sanatçılar: Bosh’dan Dali’ye Ham Sanat’tan Basquiat’ya” adı altında Ravenna Sanat Müzesi’nde açılan sergi, yaratıcılığın sınırlarında gezinen “borderline” diye tanımlanan sanatçıların dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor ziyaretçiyi.
Aslı Kayabal'ın “Leonardo'nun Dünyası” başlıklı yazısı 04 Mart 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
İtalyanlar seçim sonrası “Acaba Yunanistan’ın durumuna düşer miyiz” diye kaygılanıyor. 24/25 şubat seçimlerinde sandıktan çıkan sonuç, bir kara mizah. Seçim sistemi ne Demokrat Parti’ye ne de merkez sağ koalisyona, hükümeti kurma şansı vermiyor.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Sağlık sistemi çöktü” başlıklı yazısı 25 Şubat 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
İtalyanlar bir yandan 24-25 Şubat günlerinde gidilecek genel seçimlerde kime oy vereceklerini tartışıp düşünürken, öte yandan önümüzdeki 28 Şubat'ta istifasını verecek olan Papa XVI. Benediktus, Vatikan’ın dümenine geçecek olan yeni Papa, Katolik kilisesi ile ‘Tanrı’nın Bankası’ diye anılan Vatikan Bankası'na (Ior) odaklanan gelişmeleri izliyor.
Aslı Kayabal'ın “İşgal edilen evler” başlıklı yazısı 18 Şubat 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Aslı Kayabal'ın “Çeviri uğraşı” başlıklı yazısı 11 Şubat 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Guido Picelli, 1922 yazında 33 yaşındaydı. Gençlik yıllarında devrimi düşlemekten çok sanatçı olmayı hayal ediyordu. İtalya’da sessiz sinemanın ilk örneklerinden birinde rol almıştı. Ama 1920’li yıllar gelip çattığında ekmek, iş, sosyal adalet için mücadeleye etmeye karar verdi Picelli. İşçi sınıfının gücünün birleştirilmesini savunuyordu.
İtalyanlar, şubat ayında genel seçime gidiyor. Siyasi tablo bir hayli karmaşık.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Yoksullar” başlıklı yazısı 28 Ocak 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Francesco Permunian’ın kitapları Türkçeye çevrildi mi bilmiyorum ama İtalyan edebiyatının bu marjinal yazarının son kitabı, Nutrimenti yayınevinden çıkan “İl gabinetto del dottor Kafka/Doktor Kafka’nın Tuvaleti.”
Aslı Deniz Kayabal'ın “İşsizliğe çözüm, pırasada saklı” başlıklı yazısı 21 Ocak 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Milano’daki otuz dolayında bağımsız kitabevi, yaşama tutunabilmek için güçlerini birleştirerek dev kitabevleriyle mücadele etmeye karar verdi. Libreria Popolare’den Guido Duiella’nın yöneticiliğini üstlendiği Milano Bağımsız Kitabevleri Derneği (Associazione Librerie İndipendenti Milano) , yaşamla ölüm arasında gidip gelen küçük kitabevlerine taze bir soluk vermek için kuruldu.
Muhammed Arafat, Mısırlı bir işçi. On yıldır İtalya’da. Yedi yıldır Tnt’de, günde 8 saat çalışarak ayda 200 avro maaş alıyordu. Bir köleden farksız olduğunu keşfettiği zaman Piacenza’daki Tnt’de altı yıl önce aynı kaderi paylaştığı yabancı uyruklu ve İtalyan meslektaşlarıyla bir mücadele başlatmaya karar veriyor.
Alberto Prunetti, “Amyant” adlı bir kitap kaleme aldı. Prunetti, babası Renato’nun yedi yıl önce kansere yakalanarak yaşamını yitirmesinin öyküsünü anlatıyor. Alberto, “İnsan yaptığı iş nedeniyle kansere yakalabilir mi?” diye soruyor.
Milano’nun tarihi mezarlığı Cimitero Monumentale ise, İtalya’nın satmayan kitaplara yeni bir can vermesi düşüncesiyle kurulan ilk kitap mezarlığı Emiglia Romagna’daki Santarcangelo. Büyük kentlerdeki sanayi mahallelerindeki fabrika depolarını anımsatan İtalya’nın bu ilk ve şimdilik, tek kitap nekropolü, milyonlarca cilt kitabı barındırıyor.
Aslı Deniz Kayabal'ın “Başka bir Kilise mümkün!” başlıklı yazısı 24 Aralık 2012 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Pier Paolo Pasolini, elli yıl önce ilk romanı “İl sogno di una cosa”yı kaleme aldı. 1949-1950 yılları arasında yazdığı bu romanda Pasolini, Friuli bölgesinin kırsal kesiminde bir grup genç komünistin başından geçen olayları anlatıyordu. İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği dönemdi.
Milano’ya Noel öncesi yılın ilk karı, perşembeyi cumaya bağlayan gece düştü. 2012’yi kötü bir yıl diye algılayan İtalyanlar umutlarını 2013’e ertelerken İtalyan parlamentosu, geçtiğimiz salı günü sessiz sedasız Savunma Bakanlığı için ayrılması öngörülen 14 milyar avro tutarındaki bütçeyi onayladı.
İngiliz yönetmen Ken Loach ile Bosnalı müzisyen Goran Bregoviç İtalya’daydı bu hafta. Loach, Çizme’de 13 Aralık'ta gösterime girecek olan ve Cannes Film Festivali’nde jüri özel ödülüne değer görülen son filmi “Meleklerin Payı”nın tanıtımı için Roma’daydı.
Aslı Deniz Kayabal'ın "Doktorun oğlu da artık üniversiteye gitmiyor" başlıklı köşe yazısı 3 Aralık 2012 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
İtalyanlar sönük bir Noel’e hazırlanıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün dün açıkladığı rakamlar, Çizme’de 2,9 milyon işsiz olduğunu yansıtıyor. Bu tabloda işsiz gençlerin sayısı ise, 639 bin.
Lazio ve Tottenham* futbol takımları, geçtiğimiz çarşamba gecesi Avrupa Ligi çerçevesinde Roma’da karşılaştı. Maçın ardından bir grup İngiliz Tottenham taraftarı, başkentin tarihi publarından Drunken Ship’e gitti. Saat geceyarısını geçmişti. 01.30’a doğru pub’a yüzleri kaskla örtülü ve kaşkollu bir grup İtalyan geldi. Tanıkların ifadesine göre, yüksek sesle, “Şaka, şaka” diye bağırıyorlardı.
Geçtiğimiz 14 kasımda İtalya’da meydanları dolduran öğrenciler polisin çok sert müdahaleyişiyle yüz yüze geldi. Milano’dan Roma’ya, Bologna’dan Torino’ya, Palermo’dan Floransa’ya onlarca şehirde sayıları yüzbinleri bulan öğrencileri hedef alan polis, Romalı bir öğrencinin vurguladığı gibi Güney Amerika ülkelerindeki güvenlik güçlerini anımsatıyordu.
12 Kasım 2012'de SOL GAZETESİ'NDE "İTALYA'DAN" adlı köşede yayımlanmıştır. Aslı Kayabal'ın yazılarını soL Gazetesi'nde her Pazartesi okuyabilirsiniz.
Diabolik, 50. yaşını Milano Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde “Cinquant’anni vissuti diabolicamente/ Şeytanca Yaşanan 50 Yıl” başlıklı bir sergiyle kutluyor. Angela ve Luciana Giussani’nin yaratıcısı olduğu bu çizgi karakterin yaşam öyküsü, 1962 yılında Milano’da başlıyor.
Giussani kardeşler Astorina yayınevinin kurucusuydu. Astorina, Cadorna meydanına bakıyordu.
İtalyan edebiyatının kadın yazarlarından Elsa Morante’nin yaşadığı dönemde yazar ve sanatçı dostlarına yazdığı ve kendisine gönderilen mektuplar, “L’amata. Lettere di e a Elsa Morante” (Einaudi) başlıklı bir kitaba konu oldu.
ILVA, güney İtalya’da Taranto şehrinde çelik üreten bir fabrika. Yüz yıllık bir geçmişi var. Avrupa’da çelik endüstrisinin en önemli işletmelerinden biri. Geçtiğimiz günlerde medya, sağlık ve siyaset gündemindeydi ILVA.
Milano’daki Castello Sforzesco, “Pinokyo’dan Harry Potter’a Salani Arşivi’nden (1862-2012) İtalyan İllustrasyonunun 150 yılı” başlıklı bir sergiyi konuk ediyor. Çocuk edebiyatı konusunda uzman tarihi Salani yayınevinin arşivisinden derlenen, 300 grafik yapıtı biraraya getiren sergi, İtalya’da illustrasyon sanatının iki yüzyıllık bir dönemine ışık tutuyor.
Peter Silverman ve Catherine Whitney’in birlikte kaleme aldığı “La principessa perduta di Leonardo/Leonardo’nun yitik prensesi” başlıklı kitap 16 Ekim'de satışa sunulacak. “Güzel Prenses”, 33x22 santim boyutlarında minyatür bir parşömen, A4 boyutunda bir yaprak gibi de algılanabilir. 150 milyon dolara sigortalanan bu yapıt, 15.
Biyolojik miras, İtalya’da üzerinde tartışılan ancak yasalar çerçevesinde bir türlü güvence altına alınamayan konulardan biri. Biyolojik miras, yasama şansı olmayan terminal dönem hastaları ile yıllardır koma durumu devam eden ama hayata dönmesi tıbbi yönden olanaksız görünen hastaların yaşamlarının hekim desteğinde girişilen bir uygulamayla sonlandırılmasını öngörüyor.
Torino, Ekim ayında “Gıda Salonu ve Toprak Ana” başlığı altında düzenlenen uluslararası boyutta bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.
Pablo Picasso’nun en sevdiği ve satışına her zaman karşı çıktığı 250 yapıt, Milano’da Palazzo Reale’de sergileniyor.
“İsa Eboli’de Durdu” romanının yazarı Carlo Levi, antifaşist hareket içinde yeraldığı için, faşist yönetim altındaki İtalya’da Aliano kasabasına sürgün edilmişti. Güney İtalya’da Basilicata bölgesindeki Aliano, o dönemde Lucania diye anılıyordu.
Sardunya adasında Nuraxi Figüş maden işçilerinin yeraltında başlattıkları eylemin ardından yine adada Çağliarı’de, çokuluslu alüminyum üreticisi Alcoa fabrikasının üç işçisinin 70 metre yükseklikteki bir kulede giriştikleri protestoya tanıklık ediyoruz.
Yaz tatilini noktalayan İtalyanlar, yeniden işbaşı yaptı. Büyük kentlere yönelen yoğun trafik ve otoyollarda uzayıp giden son kuyruklara geçtiğimiz hafta sonu tanıklık ettik. Ağustos ayı boyunca Afrika’dan gelen boğucu sıcaklara teslim olan Çizme’de, güz dünden itibaren kendini hissettirmeye başladı.
City Lights, San Francisco’nun tarihi kitap ve yayınevlerinden biri. Dümeninde 93 yasında bir delikanlı var City Lights’in. Dünyayı şiirle değiştireceklerine inanan Beat Kuşağı yazarlarından Jack Kerouac ve Allen Ginsberg’in hayatta kalan arkadaşı Lawrence Ferlinghetti bu delikanlı. Soyadından anlaşıldığı gibi İtalyan kökenli bir Amerikalı, Lawrence Ferlinghetti.
Constance Dowling*, Cesare Pavese’nin son aşkıydı. Pavese ile ABD’li film yıldızı, model ve balerin Constance’ın yolları 1950 ilkbaharında İtalya’da kesişti. Çift, Constance’ın Giuseppe De Santis’in yönettiği “Acı Pirinç” (1949) filminde rol alan kızkardeşi Doris’le birlikte geldiği filmin tanıtım gecesinde tanıştı.
Cinecittà’nin bir eğlence parkına dönüşebileceğini düşünür müydünüz? Gerek İtalyan gerekse uluslararası sinemanın tarihe geçen baş yapıtlarının çekildiği stüdyoların yer aldığı Cinecittà, çatısı altında oteller ve restoranlar zinciri, lokaller ve barların tasarlandığı bir merkez olacak.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun 2011 tarihli son raporuna göre dünyada 350 milyon kişi Tip 2 diyabet hastası*. Rapor geçtiğimiz yıl, 6 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle yaşama veda ettiğini yansıtıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise diyabet, 2030 yılına kadar Avrupa’da ölüme neden olan hastalıklar arasında dördüncü sıraya oturacak.
İtalya’nın Afrika sıcaklarına teslim olduğu bugünlerde Mario Monti hükümetinin ekonomik kalkınma ve işten sorumlu kadın bakanı Elsa Fornero, “İş hak değildir. İşi haketmek gerekir. İşi haketmek özveri gerektirir.” diye dile getirince görüşünü, ortalık alevlendi.