KENTİN SESİ-MANİSA Yazıları
Ta 14 Mayıs'ta burada, bu köşede “Bülent Arınç, Çal Dağı’na Yerleşen İngiliz Madeninin Şeyini Şey Edebilir mi?” başlıklı bira yazı kaleme getirmiş ve konunun takipçisi olacağımızı belirtmiştik.
Konuya yeni başlayanlar için hızlı ve de kısa bir özet yapalım:
“Manisa'nın Turgutlu ilçesinde kızılçam ormanlarıyla kaplı bir Çal Dağı vardır. Türkiye'deki 10 nikel yatağından biri de, işte o dağın altındadır. Bir İngiliz şirketi olan Bosphorus Nickel Madencilik adlı firmaya, 3 Nisan 2009'da AKP'li Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun imzasıyla Çal Dağı'ndaki orman arazisi tahsis edildi. Çal Dağı'nda 2 milyon 56 bin metrekarelik orman arazisi, "4. grup maden" adı altında 2026 yılına kadar İngiliz firmasına verildi. Söz konusu alanda 300 bine yakın kızılçam ağacının kesilebileceği söyleniyor.”
***
Aynı yazıda, Çal Dağı'nda nikel madeni işletmek isteyen İngiliz Bosphorus Nickel adlı şirketin yöneticilerinden birisinin de, 1997-2001 arasında İngiltere'nin Türkiye Büyükelçiliği'ni yapan Sir David Logan olduğunu vurgulamıştık.
Ve Bülent Arınç dahil, hiçbir Manisa milletvekilinin Sir David Logan’ın yöneticisi olduğu çok uluslu şirkete karşı bir direniş başlatamayacağını iddia etmiştik.
Mayıs'tan beri gördük ki, hiçbir Manisa milletvekili Çal Dağı’nda etkin bir direniş sergileyemedi. Hatta o günden beri ota boka ağlayan Başbakan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Çal Dağı için bir gram gözyaşı dökemedi. Ağzını açıp tek bir laf etmedi.
***
Çal Dağı’nda yeni gelişmeler var.
Bu gelişmeleri soL okurlarına duyurmak, boynumuzun borcu.
Çal Dağı’nı ve İngiliz maden şirketini takip altına alan, her yeni gelişmeyi okurlara duyurmaya çalışan yurtsever gazeteci Ozan Yayman, geçen hafta, 21 Ağustos 2009 Cuma günkü Cumhuriyet gazetesinin Ege ekinde bir haber yayımladı.
Haberin başlığı: Çal Dağı’nda Çin İşi!
Haberin spotu ise şöyle: İngiliz firma, Turgutlu’da nikel çıkarma için kendisine Uzakdoğu’dan ortak buldu.
Emperyalizmin Avrupalısı Amerikalısı, muhafazakarı liberali olmuyormuş demek ki…
İngiliz European Nickel firmasının Manisa Turgutlu’daki Çal Dağı’nda nikel çıkarma ve işleme girişimine Çinliler de katılmış oldu böylece.
İngiliz firma, Çin devlet iktisadi teşekkülü olan Jiangxi Rare Earth & Rare Metals Tungsten Group Corporation (JXTC) ve Çinli müteahhitlik firması China Tianchen Engineering Corporation (TCC) ile ortaklık kurdu.
Bu açıklama European Nickel’in www.enickel.co.uk adresli web sayfasında duyuruldu.
European Nickel’in, Çinli yatırımcılarla mali anlamda işbirliğine gideceği de, Finansal Çerçeve Anlaşması’nın kapsamına ilişkin şu bilgiler yer aldı:
“European Nickel, JXTC ve TCC ile madendeki geliştirme konusunda bir çerçeve anlaşmasına vardıklarını duyurmaktan memnundur. Bu anlaşmaya göre TCC, Çal Dağı Projesi’nin finans imkanlarına kredi garantisi vererek katkıda bulunacaktır. Bu garanti 350 milyon dolara varmaktadır. Ve başlıca Çin bankaları tarafından oluşturulacak konsorsiyum tarafından sağlanacaktır. JXTC ayrıca Çal Dağı Projesi’nin yüzde 20 hissesi karşılığında 20 milyon dolar sağlayacaktır.”
***
Biliyor musunuz, bu Çal Dağı Projesi, Türkiye’deki en büyük doğrudan yabancı yatırım.
Bunu ben söylemiyorum. European Nickel yönetimi açıklıyor.
Ve diyorlar ki: “Beş yıl içinde yılda 50 bin ton nikel üretimi hedeflenmektedir. Çal Dağı Projesi şirketin amiral gemisi olup yakında üretime geçecektir.”
***
Hayırlı olsun!
Dağa taşa, kurda kuşa…
Turgutlu halkına, Manisalı çiftçilere…
Zeytinliklere, zeytin ağaçlarına, üzüm bağlarına…
Dünyanın en değerli, en verimli yedi ovasından biri olan Gediz Ovası’na hayırlı olsun!
Manisa’nın on milletvekiline, atıp tutan, asan kesen siyasi partilere, mangalda kül bırakmayan il başkanlarına, parti yöneticilerine hayırlı ve de uğurlu olsun!
***
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Çevre ve Kalkınma Vakfı Kurucu Heyeti Üyesi Av. Hasan Namak, ne diyordu:
“İngilizler, madencilik faaliyeti ile 1.2 milyar doları Türkiye'de bırakacak, 20 milyar doları alıp götürecekler. Bunun karşılığında, dünyanın en değerli yedi ovasından biri olan Gediz Ovası'nı yok edecekler.”
Adamcağız daha ne desin…
***
Şimdi bir şey deme vakti değil, bir şey yapma vaktidir…