'İnsanlık ailesinin en büyük ve en şanlı marifeti olan Sovyetleri yıktılar, kahramanlarını karaladılar. Geriye işbirlikçi Banderalar, Nazi bozuntuları, milliyetçi komedyen döküntüleri kaldı.'

Yeni nesil savaşlar, yeni nesil kahramanlar

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Oleksandroviç Zelenski 1978'de Sovyetler Birliği'nde doğdu. Yahudi bir ailenin çocuğu. 17 yaşında yerel bir komedi yarışmasına katıldı. Komik bulunuyordu, o yarışmada birinci oldu, ünlendi. 

O da bu ününe dayanarak politik mesajlar vermeye başladı. Milliyetçi çocuktu, 2014’teki “Turuncu Devrim”de Yevromaydan hareketini, hızını alamayınca Rus nüfusun baskın olduğu Donbass’a saldıran Ukrayna Ordusu'nu desteğini açıkladı. “Yevromaydan” Ukrayna hükûmetinin Ukrayna-Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı reddetmesi üzerine başlayan protesto hareketinin adıydı. Yani meydanın “Yevro”su bildiğimiz “Avro”ydu. Asıl amaç Batıdan yana tutum almakta tereddüt eden iktidarı devirmekti. Devirdiler. 

Yevrocular iktidarı ele geçirince bizim milliyetçi komedyene “Halkın Hizmetkârı” adlı televizyon dizisinde rol verdiler. Kazara devlet başkanı olan bir karakteri canlandıracaktı. Ukrayna halkı o yıllarda renkli devrimlerin dalgasında çalkalana çalkalana gerçeklikten kopmuş haldeydi. Dizi çok tuttu haliyle, başrolü oynayan milliyetçi çocuk da kendini gerçek devlet başkanı sanmaya başladı.   

Dizinin yapımcı şirketi “Kvartal 95” de artık onundu. Fırsatı görmüştü, 2018’de bastırdı parayı eski bir partiyi satın aldı, adını “Halkın Hizmetkârı Partisi” olarak değiştirdi. Zelenski, o partiyle aday olduğu 2019 Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kaldı ve kazandı. Kazara devlet başkanı olan bir karakteri oynayan milliyetçi çocuk kazara devlet başkanı olmuştu. Şirketinin yöneticilerden birini yardımcılığına, diğerini gizli servisin başına atadı. Ukrayna’da TV dizisi kıvamında bir iktidar kurulmuştu. 

Fakat hayat dizide olduğu gibi akmayacaktı. Yolsuzluk, rüşvet, vergi kaçakçılığı gibi konularda sert yasal önlemler alacağı vaadini yerine getirmesi mümkün değildi, çünkü bunlar bizzat onu iktidara oturan oligarklar tarafından organize ediliyordu. Zelenski’nin en büyük destekçisi de 5,5 milyar Dolar yolsuzlukla suçlanan oligark Ihor Kolomoiski’ydi. Boş işlerin peşinden koşturmayı tez zamanda bıraktı o da. Destekçisi Kolomoiski’nin Privatbank'ından 41 milyon Dolar kredi aldı, Güney Kıbrıs’taki bir off-shore firmaya yatırdı, ortak oldu.

Serveti arttırmak için ilişkileri sağlam tutmak gerekiyordu. Joe Biden’ın uyuşturucu bağımlısı oğlu Hunter Biden Turuncu Devrimden sonra yüksek maaşla ülkenin gaz şirketi Burisma’ya yönetici atanmıştı. Ona ayrıcalıklar tanıma sözü verdi, iddialara göre karşılığında ABD’nden askeri yardım sözü almıştı. Üstüne ülkeyi bir de NATO’ya sokmayı başarırsa tadından yenmezdi. 

Fakat ülkesi iflas etmek üzeriydi, IMF ile görüşüp yardım almaktan başka çare kalmamıştı. Amerikalıların has adamı Saakaşvili’yi hatırladı, yardımcısı olmasını teklif etti. Şaakaşvili, “Başkan, IMF ile görüşmelerden sorumlu olmamı istiyor, tecrübem var” dedi, kabul etti. Zelenski, Saakaşvili’yi Ulusal Reform Konseyi'nin başına atadı… 

***

Zelenski’nin danışmanı Mihail Saakaşvili 1967’de o dönemde Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Gürcistan’da doğdu. Kiev Üniversitesi’nde uluslararası hukuk öğrenimi gördü. Yüksek lisansını ABD'nin Columbia Üniversitesi, doktorasını George Washington Üniversitesi'nde tamamladı. Ülkesine döndü, 1999’da parlamento üyeliğine seçildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze tarafından Adalet Bakanlığı'na atandı. 2001'de yolsuzlukları gerekçe göstererek istifa etti, 2002'de yapılan yerel seçimlere katıldı, zaferle çıktı. Tiflis Şehir Konseyi'nin başkanlığı görevini üstlendi. O konumundan yararlanarak Rusya’nın adamı olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Şevardnadze'ye karşı muhalif bir hareket başlattı. O artık Soros sponsorlu bir “Gül Devrimcisi”ydi.

Saakaşvili’nin kışkırttığı ayaklanmaya direnemeyen Şevardnadze istifa etti. 2004'te yapılan seçimde koltuğuna ABD ve AB’nin adamı Sorosçu Saakaşvili oturdu. Hedefleri çok açıktı; Gürcistan'ı NATO ve AB'ye üye yapacak, onların Rusya’yı kuşatma girişimlerinin yolunu açacaktı. 2005’te Hillary Clinton ve John McCain tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi. O da bundan istifade gidip Güney Osetya'da saldırdı, savaş çıkardı. Fetih girişimi Rusya’nın müdahalesi ile fiyaskoyla sonuçlanınca, paraşütle indirildiği Gürcistan’dan uçakla kaçarak kurtuldu.  

Fakat oyun daha bitmemişti. Ukrayna'ya yerleşti, yeni bağımsız olmuş ülkeyi yağmalayarak Cumhurbaşkanı olmayı başaran Poroşenko'nun danışmanı oldu. Poroşenko, yeni düşman eski dost Rusya’ya karşı yapacağı hamleleri ona soracaktı. Sorosçumuza Ukrayna yurttaşlığı verildi, ülkenin liman kenti Odessa'ya vali atandı. Gürcistan’da kaybettiklerini Ukrayna’da geri almıştı.

Uyuşturucu kaçakçılığının önemli bir limanı olan Odessa’da, oligarklar yönetimine karşı sorun çıkarma potansiyeli olan Rus nüfusu denetim altında tutmaktı yeni görevi. Pastadaki payını arttırmak istiyordu fakat, rahat durmadı, Poroşenko'nun arkasından iş çevirmeye kalktı. Vatandaşlığı Poroşenko tarafından geri alındı 2017’de, Polonya'ya sürüldü, Ukrayna'ya girmesi yasaklandı. 

2019’da seçim vardı, Poroşenko düştü, koltuğuna genç komedyen Zelenski oturdu. Komedyenin ilk işlerinden biri Saakaşvili’ye Ukrayna vatandaşlığını geri vermek oldu. Sonra çağırıp yardımcısı yaptı. 

Zelenski ile koltuk pazarlığı yaparken aynı zamanda UDAR (Reform İçin Ukrayna Demokratik İttifakı) lideri ve Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko ile partisine katılmak için pazarlık yapıyordu. Fakat Ukrayna’da da tutunamadı. 2021'de gizlice Gürcistan'da girmeye çalışırken yakalanıp tutuklandı, siyasi kargaşa çıkarmaya teşebbüsle suçlanıyordu.

***

Saakaşvili’ye ortaklık teklif eden Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko eski bir profesyonel boksör. Kardeşi Vladimir de boksördü, defalarca Dünya Boks Şampiyonu olmuşlardı. Babaları Vladimir Kliçko, Kızılordu’da helikopter pilotuydu. Sovyet eğitim sistemi onlardaki boks yeteneği keşfetmiş, oraya yönlendirmişti. O sayede çok para kazandılar, çok zengin oldular. Zenginlikleri arttıkça Komünizme daha bir düşman oldular, haliyle bunun sorumlusu olarak gördükleri Rusya’ya düşmanlık beslediler. 

Boksör kardeşler Ukrayna’daki Turuncu Devrimlerin de en popüler, en renkli simalarındandı. Milliyetçiydiler, mitinglerde kalabalıkları arkalarından sürüklemekte pek mahirdiler. Bu popülerliği parti kurarak taçlandırdılar. Vitali ülkenin başkentinin belediye başkanlığını üst üste iki kez kazanmayı başardı. 

Rusya saldırınca bir kez daha çıktılar sahaya. Askeri elbiselerini giyip, kurşun geçirmez yelekler kuşandılar, elde silah direnişe çıktılar. Videolar çekip Rus saldırganlığını teşhir etsin diye ABD ve AB’deki bağlantılarına gönderdiler, kutlu davaları için destek istediler. Vitali, Kiev’in savunması için çalışıyor şimdi, Vladimir askeri birlikleri gezip moral veriyor.

Kliçko kardeşler gerçekten de Ukrayna’nın birer yürüyen sembolü. Milliyetçilik ve vatanseverliğin, Batıcılık ve Avrupa-ABD hayranlığının tuhaf bir bileşimi ikisi de. Milliyetçiler ama bütün servetleri ABD’de. Çocukları ABD yurttaşı, ikametleri orada. Moda dergilerinden fırlamış gibi dolaşan eşlerinin lüks alışkanlıkları yoksul Ukrayna halkı tarafından diş gıcırdatarak takip ediliyor. İki kardeşin de Putin’in saldırı gerekçeleri arasında saydığı Neo-Nazi gruplarla yakın ilişkileri var. Faşist Azov Taburları ile de haliyle. 

***

Rusya-Ukrayna savaşında bir tarafın fotoğrafıdır anlattıklarımız. Her birinin ABD ve onun askeri-sınai kompleksi ile karmaşık akçeli ilişkileri vardır. Bazıları doğrudan CIA beslemesidir. Ülkelerine komünist dönemin kalan son izlerini silme göreviyle yollanmışlardır. Açgözlü, hırsız ama mutlaka anti-sovyetik ve anti-komünisttirler. 

İnsanlık ailesinin en büyük ve en şanlı marifeti olan Sovyetler Birliği’ni yıktılar, kahramanlarını karaladılar, anılarını sildiler. Geriye işbirlikçi Banderalar, Hitler özentileri, Nazi bozuntuları, milliyetçi komedyen döküntüleri, boksör eskileri, kadrolu Sorosçular, hırsız oligarklar, gizli servis aparatçikleri, şunlar bunlar kaldı. Azaldı insanlığımız haliyle. Onun için tekrarlıyoruz, komünizm, yarattıkları bu bataklığın ortasında insan olma ve insan kalma mücadelesidir!