Bu bataklıktan farksız düzen, Temmuz ayında 19 yaşında bir genci, Umut Gündüz’ü almıştı elimizden. Yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde Umut’un anne babasını gözaltına aldılar.

Umut’larımız gölgelerinize sığmaz

Umut… Adı gibi güzel çocuk. Bu bataklıktan farksız düzen, Temmuz ayında 19 yaşında bir genci, Umut Gündüz’ü almıştı elimizden. Yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde Umut’un anne babasını gözaltına aldılar. Gerekçesi, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nda çocuklarının katilinin cezalandırılmasını istemeleri. ‘Bisikletli ölümler son bulsun” diye pankart açmak suçmuş!

Profesyonel bisikletçiydi. Tam teçhizat, trafik kurallarına uygun bir biçimde bisikletini sürerken alkollü ve tabii ki hızlı bir sürücü yaşamından etti Umut’u. Katili hâlâ serbest! Oğullarının ardından bisikletli ölümlerin son bulması için kampanya başlattı aile. Her gün “Umut’a ses ol” diye çağrı yapıyor sosyal medyadan. 

Oğuz Arda Sel’in, Berkin Elvan’ın, Rabia Naz’ın aileleri gibi… Büyük umutlarla dünyaya getirdikleri, büyüttükleri evlatlarını bir hiç uğruna kaybedenlerden seslerini duyurabilen birkaç aile… Acısıyla baş başa bırakılmış binlerce sessiz aile adına da konuşuyor, yazıyor, mücadele ediyorlar.

Seslerini yükseltiyor olmanın bedeli de ağır ödetiliyor yaslı ailelere, suçlanıp gözaltına alınıyorlar, haklarında davalar açılıyor. Hatta mitinglerde malzeme edildiler, halka yuhalatıldığı da oldu. Teröristin annesi dendi, kötü niyetli olduğu söylendi Gülsüm Elvan’ın. O ise bir mahkeme çıkışında “hiçbir şey benim çocuğumu geri getirmeyecek, ben başka çocukları korumak için mücadele ediyorum” diyordu…

Mısra Öz, oğlunu kaybettiği günden beri hiç susmadı. Çorlu tren kazasının iç yüzünü, cezasını çekmeyen suçluları, alınmayan önlemleri, oğlunu ve yitirilen tüm canları bıkmadan usanmadan yazdı. Yapmadıklarını bırakmadılar, tekrar tekrar ifade vermek zorunda kaldı, üstüne gidildi, çaresiz bırakıldı. Ne yapsa çocuğu geri gelmeyecekti, biliyordu, yine de vazgeçmedi. 

Mısra Öz, Covid nedeniyle yoğun bakımda. Sorumlular, evladının yasını tutan annenin sesine kulaklarını tıkamakla kalmayıp yaratmış oldukları baskı ortamında, onu bedensel ve ruhsal açıdan tüketenlerdir. Mısra Öz ve yüzlerce insan yoğun bakımda. Sorumlular, halkı salgından korumak yerine bisikilet turlarında afiş indirmek gibi işlerle uğraşanlardır. Her gün binlerce insan hastalanıyor, ölüyor. Sorumlular, her insanın ücretsiz aşı hakkını savunmak ve herkesi aşılamak yerine aşı pazarlıkları yapanlardır.

Umut’un ailesi gözaltına alınırken Jandarma Komutanı pankartın derhal kaldırılmasını emretmiş ve ardından şöyle buyurmuş: “Bu bir uluslararası yarışma ve Cumhurbaşkanlığı yarışına böyle bir şeyle gölge düşüremezsiniz”. Ülkeyi yönetenlerin üslubu dört yanımızı sarmış. 

19 yaşındaki bir gencin ölümü böylesi görmezden geliniyorsa, çocuklar yetişkinlerin hataları, hırsları, türlü kötülükleri yüzünden ölmeye devam ediyorsa üzerimize gölgelerin en büyüğü çoktan düşmüş demektir komutan!

Bilmediğin bir şey daha var, Umut’larımız gölgelerinize sığmaz.