Ukrayna’da durum son birkaç günde daha da sertleşti. Rusya’nın stratejisi Kiev’e girmeden şehri teslim almak. Bunun için Kiev’den önce diğer merkezleri ele geçirerek her adımda Kiev’e yaklaşmak ve baskıyı arttırmak. Rusya’nın bu planında başarılı olduğu söylenebilir.

Ukrayna yetkilileri Rusya’ya ağır kayıplar verdirdiklerini savunuyor, kısmen doğrudur ancak Ukrayna ordusunun durumu pek parlak değil.

Rusya hâlâ şehirlere tam olarak yüklenmedi. Moskova, sivil ölümlerinin artmasının Rusya’yı Ukrayna ordusundan daha fazla zorlayacağının farkında. Görünen o ki günlerdir devam eden saldırılarda yavaş ilerlemeyi tercih ediyor. Sabırla hareket eden Rusya’nın diğer amacı Zelensky’yi masaya zorlamak.

Batı’nın ardı ardına gelen ancak Rusya’yı durdurmaya yetmeyen yaptırımları ile Rusya’nın askeri birlikleri yarış halinde. Hedefe kim önce ulaşırsa diğerini alt edecek.

Taraflar arasında görüşmeler sürüyor. Medyamızda gereğinden fazla anlam yüklenen ve Çavuşoğlu’nun hatırına yapılan Lavrov – Kuleba görüşmesinden de sonuç çıkmadı. Çıkması da beklenmiyordu zaten. İki taraf da talep / şartlarından vazgeçmiş değil çünkü.

Rusya “isminde barış ve güvenlik” ifadeleri bulunan Lviv’deki savaş eğitimi kampını vurarak Batı’ya da Ukrayna’ya da mesajlar verdi: Yabancı savaşçılar vurulacak, istediğimiz zaman istediğimiz yeri vurabiliriz. Bu kampta ölenlerin tabiyetleri açıklanırsa durum bazı Batı ülkeleri açısından sorun haline gelebilir. Elbette Ukrayna tarafını ve Ukrayna yanında savaşacakları destekliyorlar ancak ne olursa olsun bir süre sonra kendi kamuoylarında tartışmalar başlayacaktır.

Sadece Ukrayna tarafında değil, Batı kampına da yaptırımlar gibi adımlar karşısında verdiği kararlılık mesajı, sinir ve sabır savaşı haline gelen bu süreçte Rusya’yı daha avantajlı kılıyor ve zaman Rusya aleyhine değil Kiev yönetimi aleyhine çalışıyor.

Ukrayna tarafından verilen son “Zelensky - Putin görüşmesinin ayarlanması için çaba harcanıyor” açıklaması daha en baştan zaten iki arada bir derede kalan Zelensky’nin bazı tavizler vermeye hazır olduğunu mu gösteriyor?

Rusya heyetler arası görüşmelere zaten katılıyor ancak Kremlin şu ana kadar Zelensky ile görüşme talebinde bulunmadı, daha da ötesi Zelensky’den yapılan çağrılara yanıt vermedi.

Putin muhtemelen Zelensky’nin istediği kıvama gelmesini bekliyor. Zelensky’nin “Ruslar ile her yerde savaşacağız, zafer bizim olacak” türünden sözlerinin bir anlamı yok. O da bunun farkında. Ancak hâlâ Batı’dan somut bir yardım gelir umuduyla zamana oynuyor.

Ukrayna heyeti ile Rus heyeti arasında devam eden görüşmelerde muhtemelen Zelensky’nin kurduğu cümlelerden farklı cümleler kuruluyordur. Ukrayna’nın Batı’nın kendisini yalnız bırakmasıyla düştüğü durumdan kurtulabilmesi için Rusya ile anlaşmaktan başka çaresi yok. Teslimiyet değil bu, zira Rusya teslimiyet değil garanti istiyor. Ukrayna da haklı olarak Rusya’dan bundan sonra saldırmayacağına dair garanti istiyor. Kırım, Donbas, Ukrayna’nın tarafsızlığını resmen ilan etmesi gibi konular ancak bu garantilerden sonra çözüme kavuşabilir.

Batı medyası yer vermiyor ancak “Rusya hastane, cami, sivil bombaladı” yalan haberlerinin arasında Ukrayna tarafının sivil yerleşim birimlerine yaptığı saldırıların artması Ukrayna tarafında “stresin” arttığını gösteriyor. Bu da direncin azalması demek.
 
Diplomasi masasından bir sonuç alınırsa bu kesinlikle Rusya’nın lehine olacak ancak akan kanın durması için bu şart ve Kiev bu adımı atmaya hazırlanıyor, Batı izin verirse tabii. Yoksa bu savaşı tetiklemek için ellerinden geleni yapıp içine düşürdükleri durum Ukrayna açısından daha büyük felakete yol açabilir.